sabahattin ali

muhteşem bir yazın ve düşünce adamı. tabi ki cinayete kurban gitmiştir. en sevdiğim iki eseri kürk mantolu madonna ve kuyucaklı yusuf'tur

türkçeyi muhteşem kullanan bir yazar. mesela kuyucaklı yusuf bundan en aşağı 50-60 yıl önce yazılmış olmasına karşın kitapta kullanılan türkçe kusursuzdur.

katilleri hala bulunamadı. ayrıca; değirmen, kağnı, dağlar ve rüzgar kitaplarının da yazarıdır.

(bkz: göklerde kartal gibiydim) (bkz: hapishane şarkısı -aldırma gönül) (bkz: geçmiyor günler) (bkz: kara yazı) (bkz: kız kaçıran) heyttt beeeeeeeeeeeeeeee üstad üstad sığmaz bu entrye

nedense tam dayaklık tipi var. (bkz: linç loading)

zamanında aykırı sayılan fikirlerinden dolayı başından geçmeyen dava kalmayan büyük roman yazarıdır. kuyucaklı yusuf abartmak gibi olmasın ama dünya standartlarında bir romandır. içimizdeki şeytanı da tavsiye ederim güzeldir.

iyi yazardır hikaye kurgularında başarılıdır. kuyucaklı yusuf'u ile beni benden almıştır severim kendisini...

kürk mantolu madonna kitabı bugün hala en çok satanlar listesindedir.

sıradan hikayeler anlatır aslında (bkz: kürk mantolu madonna) gurbette bir kıza aşık olur delikanlı, yeşilçamı andıran bir kurgu vardır. ancak öyle bir anlatır ki, ulan ne aşklar varmış dersin. sen de aşıksındır artık o madonna'ya

onu bir daha hiç görmemek ihtimali, en feci ve maalesef en akla yakın olanı.

waiting for waitingforkurkmantolumadonna to the this topic!!1!11

çocuklar gibi adlı şiiri taa o zamanlarda kelimeleri bu kadar muhteşem kullanarak yazan bir insan saygının hemide feriştahını hakeder. saygıyla eğiliyoruz.

"hiçbir acı baki değildir. üflersin geçer. bazılarına daha çok üflemen gerekir, hepsi bu."

En sevdiğim yazarlardan biridir.Ne yazıkki son zamanlarda,"tumblr" kızlarının sadece kitap-kahve fotoğrafı koymak için yazarın özellikle "Kürk Mantolu Madonna" adlı o efsane kitabı kullandıklarını görüyorum.Öyle ki bunun için bir karikatür var; karikatür Diğer kitaplarını,öykülerini de okumanızı tavsiye ederim. (bkz: kuyucaklı yusuf) (bkz: sırça köşk) (bkz: değirmen) (bkz: içimizdeki şeytan)

(bkz: kürk mantolu madonna ) günümüzde ünlenen kitabıdır. ama (bkz: sırça köşk) favorimdir.

o kitabın ne emellerle satın alınacağını bilse yazar mıydı o eseri?'' diye düşündüğüm oluyor zaman zaman. bazen ''tabi yazar amk,adam parasına bakar'' desem de bazen de ''yok lan,gururuna yediremeyip yazmaz'' diyorum.

"günün birinde ya çıldıracağız, ya da dünyaya hakim olacağız. şimdilik bir rakı parası bulmaya çalışalım ve parlak istikbalimizin şerefine bir kaç kadeh içelim." sözlerinin sahibi. ayrıca yazardır kendileri. hatta çook çok iyi bir yazardır.

okumaktan bıkmadığım yazar. ölümü de garip oldu. pek bi severdim. "belki bu da kâfiydi. bir insana bir insan herhalde yeterdi. fakat o da olmayınca? her şeyin bir hayal, aldatıcı bir rüya, tam bir vehim olduğu meydana çıkınca ne yapılabilirdi?"

çok yetenekli ve güçlü bir kalemi var ama valla ne yalan söyliyim bazı yazdıkları bana samimiyetsiz geliyor. kesinlikle yetersiz vs. demiyorum tabiki sadece bazen bana hitap etmiyor yazdıkları

'seninle şöyle bir oturup konuşamadık.birbirimizi görmeden yaşlanıyoruz farkında mısın?' keşke daha uzun yaşasaydı,keşke daha çok kitap yazabilseydi.

sabahattin ali de olmasa ülkenin %60 lik kısmı instagrama koyucak kitaplı foto bulamazdı. teşekkürler sabahattin ali... (bkz: kürk mantolu madonna)

ölümünü eğer yamulmuyorsam şöyle hatırlıyorum. kendisi sol görüşlü olduğu için o dönemim koşullarında mahkemeden mahkemeye gitmeye, tehdite, baskıya artık katlanamamış. birgün tutuklanacağını öğrenmiş(tabii boş solcu değilmiş) ve yurtdışına kaçmaya karar vermiş. bulgaristan sınırına gidip oradan büyük ihtimalle sovyetler birliğine geçecekmiş. tutuklanacağının gecesi kaçmış fakat yolda öldürülmüş. kendisinin kaçacağından o dönemin istihbaratının haberinin olduğu ve onu kaçıracak kişiyi kendilerinin gönderdiği henüz ispatlanmasa da komployla öldürüldüğü bir gerçek. ali ertekin kaçıran ve öldüren adam. sabahattin ali'yi öldürdüğüne delil olan eşyaları ''zaten bunlar öldürttü'' diye emniyete verip yakalanıyor sonrasında da mahkeme denilen tiyatrolar, ''türklüğüme hakaret etti dayanamadım hakim bey'' falanlar fişman kepazelikler. gerçek katilleri belli ama bulunamadı.

ah sabahattin ah. az ağlatmadın bizi geceler boyu. nedir senin kalemini bu kadar güzel yapan. yoksa yazarken aşk mı koyardın mürekkep yerine. ruhun şad olsun.

günümüzde sadece instagram a atmak adına, okuyomuş gibi çek kanka pozu vermek için alınan, hala ne kadar muazzam bir edebi eser olduğu idrak edilememiş, adını söylemesemde tahmin edeceğiniz, en az 6 kez okuduğum, benim için yalınlığın ve masumiyetin timsali o kitabın yazarı.. bütün bunlara ek olarak bana waitingforkürkmantolumadonnayı hatırlattığı da bi gerçek..

yok olmak isteğiyle kalbim attığı zaman, bana: "yaşa." der gibi gülen, senin yüzündü.. şu satırları okurken hissettiklerin roman olur biliyorum.

sezen aksu'nun yorumladı "çocuklar gibi" şarkısı vardır . ince ve derin bir parça . yalnızken kafanı öne eğdirip usul usul hüzünlendirir. farklı bi güzelliği vardır . işte o şarkının sözleri sabahattin ali'ye aittir. sevgi'nin inceliğini yakalamış değerli bi edebiyatçımızdır.saygıyla.

kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?

''kuvvetli olmak her şeyin fevkindedir. kuvvet her hareketi mazur gösterebilir. acizlere acımak ise sersemliktir.'' (bkz: nihat)

"varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti." (bkz: kuyucaklı yusuf)

(bkz: öyle günler gördüm ki) link

kürk mantolu madonna'sıyla dünya klasikleriyle boy ölçüşecek çapta bir yazardır. yeni dünya, adlı öykü serisi de hoştur, orada özellike -yazarın yaşadığı gerçek bir olayı anlatan- kamyon öyküsünü beğenirim.

"ben dünyadan ziyade kendi kafamın içinde yaşayan bir insanım.." cümlesinde kendimi bulduğum adam.

-- alıntıdır -- sabahattin ali yaşarken bütün evraklarını bir sandığa koymuş. hiçbir şeyini atmamış, saklamış. kendisi hakkında birçok önemli bilgiyi, belgeyi, fotoğrafları, mektupları, mahkeme tutanaklarını ve yazışmalarını günümüze taşımış. biz, okuyup atıyoruz. sabahattin ali'nin arşivcilik özelliğine şaşırmakla kalmadım hayran kaldım. -- alıntıdır-- kaynak : cevdet özsever yayınları 1001 soruda paragraf

"içimde, bir yolculukta tanışıp alıştığım, fakat pek çabuk ayrılmaya mecbur olduğum bir insana veda eder gibi bir his vardı… " bir veda bir ayrılık daha ne kadar yalın ve daha ne kadar ağlamaklı anlatılabilirdi sorusunu akıllara getiren canım yazar.

popüler kültürün elinde oyuncak olmuş , eserlerini sorduğumuzda kürk mantolu madonna'dan başka bir şey söyleyemeyecek kişilerin sırf kitap okudum ya da okuyorum diyebilmek için okudukları kitabın (!) , kitapların sahibi kişidir sabahattin ali.. oysa onun eserleri insanın yüreğinin bir teline değer. en derinlerde bi şeyleri kıpraştırır... düşündürür,sorgulatır..

ben dünyada bu kadar güzel gülen, güldüğü zaman bu kadar güzel olan insan görmedim.

"aklı başında sevmek" tabirini edebiyatımıza katan önemli bi yazardır benim için kendileri

eğer bilgimde bir yanlışlık yoksa kuyucaklı yusuf'u iki kitap olarak planlamıştır ancak öldürüldüğü için ikinci kitabı yazamamıştır. kitabı bu bilgiyi dikkate alarak okursanız doğruluk payının olabileceğini görürsünüz.

"tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim.sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin"

madonna doğmadan kürk mantolu madonna adlı eseri yazarak müneccimliğini konuşturmuştur. --- hadi atayizler bunu da açıklayın, allah-u ekber!

gözlerimden öptü, ellerimden öptü, ellerimden. avuç içlerimden öptü. unutabilir misin şimdi? ben ölsem, unutamam. demiş. ne de güzel demiş.

kendisi 1944 yılında hüseyin nihal atsız'a hakaretten dava açmıştır(1944-45 ırkçılık-turancılık davası) fakat ilk duruşmada türkçü kalabalığı gördükten sonra korkup adliye penceresinden kaçmıştır.

kürk mantolu madonna'dan ibaret olmayan adam. kendisi bir devrimciydi. kafası taşla ezilerek öldürüldü. katili 4 yıl hapis cezası alıp 3 ay sonra afla serbest bırakıldı.2. dünya savaşı sürecinde kendisine karşı linç kampanyası yürütenler ise, nazi işbirlikçiliğini savundukları, adı üstünde bildiğin ırkçı örgütlenmeye gittikleri halde halde 1,5 yıl bile yatmaz aramıza salıverilirler. ha, kürk mantolu madonna çok güzel bir kitaptır o ayrı.

bok yoluna gitmiştir

sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.

kitaplarında hissedilen müdahale etmeme boyun eğme hissiyatı beni çıldırtıyor. kuyucaklı yusuf,kürk mantolu madonna okurken sürekli lan aq birşey yapsana desene etrafı dağıtsana diye kavga ettim durdum hepsiyle. bak onlar kazandı.

(bkz: twitter) daki baya yüksek takipçili hesabında (bkz: selahattin demirtaş) ın savunulduğunu gördükten sonra adını duyunca irkildiğim yazar. keşke böyle şeylere alet edilmeseydi. ama (bkz: sabahattin ali) gururumuzdur o apayrı bir mevzu.

" odamda beni kitaplarım bekler. bu yegâne tesellidir. "

sen aklıma geldikçe her şey gülümserdi, ağaçlar şarkı söyler, rüzgar tatlı eserdi..

bilmiyorum ama bu adama karşı bir sempatim var.seviyorum nedensizce