ilişki

bu şarkı eşliğinde lütfen ... ... ... bu da son olsun son...

bazılarına göre günlük hatta anlık bazılarına göre bi ömür süren şey

insanların kendi çıkarları için başka insanlarla samimiyet kurması, yakınlaşması durumu. evet üzücüdür fakat herkes kendi çıkarları için ilişki kurar. birçok insan örneğin sevgi ihtiyacı hisseder. karşılık beklemeksizin, hiçbir şartta azalmayacak bir sevgi.. bu insanlar bir nevi kolay lokmadır aslında, onları sevmeniz yeterlidir size bağlanmaları ve sizi kendilerini sevmenizi bekledikleri gibi sevmeleri için. fakat bu insanların bilmedikleri en önemli şey ise insanı hiçbir karşılık beklemeden sevebilecek tek kişilerin ailesi olduğudur. bazıları vardır mesela, kendilerine inanılmasını isterler. bir hedefleri vardır fakat kimse inanmaz bu hedeflerini gerçekleştireceklerine, isterler ki birileri inansın ve kendilerini de inandırsınlar. böyle insanlar genelde ilişkinin başında karşıdakine çok değer verirler çünkü kendisine gerçekten inanan bir tek o vardır, fakat zamanla hedeflerine yaklaştıkça kendileri de kendilerine gerçekten inanmaya başlarlar ve işte o zaman ihtiyaçları kalmaz kendilerine inanacak birilerine. mesela bazıları vardır sadece yalnız olmamak ister. aslında sınıf arkadaşlıkları böyle başlar çoğu zaman. yalnız kalmak istemediğinizden çevrenizdekilerle, az çok ortak yanınız olan kişilerle muhabbet kurmaya çalışırsınız ve bir ilişki başlar böylece. bu ilişkiler birbirini tanıdıkça gelişip ilerleyebilir. fakat çoğu zaman pek ilerlemezler ve sonuçta mezun olduğunuzda bir daha merak bile etmeyeceğiniz fakat mezun olana kadar birlikte takılmaktan zevk alacağınız ilişkilere dönüşürler. bazı ilişkiler de vardır ki mesela, ego tatmini üzerine kuruludurlar. kişiler sadece istenilen biriyle sevgili olup kendini üstün görme derdindedir içten içe fakat bilmezler bunu. bu ilişkiler çok kısa sürer hep. sık sık kavgalar edilir çünkü iki taraf da kendi egosunu tatmin etmeye çalışır. taraflardan biri kendi egosunu yeterince tatmin ettiğinde başlatır genelde bu kavgaları. fakat en başta da söylediğim gibi tüm ilişkiler kişilerin çıkarlarına bağlıdır ve bu çıkar azaldıkça ilişki kötüleşir, biterse ilişki de biter. insanın bu kadar çıkarcı bir varlık olması beni üzüyor, fakat yapabilecek bir şey yok, fıtratımız böyle..

günümüzde daha çok çıkar ilişkisi mevcuttur, güvenmeyin

aga ilişkilerden çok anlamam ama bir ilişkide değerin bilinmiyorsa orada alternatiflerin vardır..

yukardaki entryye ek olarak sikiş olmalı kesinlikle. sikişmeyi unutmayın.

hani ilişkilere iki kişiyken bir olmak derler ya ben artık böyle olduğunu düşünmüyorum. çünkü bir olunduğunda insanlar kendi alanları olması gerektiğini unutuyorlar. hep sevgilisini düşünüp kendini geri plana atabiliyor insan. kendi hayal kurmayıp onunla hayaller kuruyor. verdiği kararları iyi hissetmek için değil (ki o an iyi hissettiğini düşünüyorsun) ilişkisi iyi olsun diye veriyor. sevgilim izin vermiyorcu tayfayı saymıyorum bile bana çok ters çünkü. nasıl bir ilişki istiyorum biliyor musunuz? mutlu iki kişinin birlikte olduğu. mutsuz birlik değil mutlu ikilik istiyorum. kendi hayatlarımızın varlığını unutmadığımız, kendi mutluluklarımızın kendi alanlarımızın olduğu. ama bunlardan rahatsızlık duyulmayacak bir ilişki. dünya benim ya da onun etrafında dönmesin. i̇kimizin dünyaları yoldaş olsun. hayatlarımızı paylaşalım. sıkmayalım. kırmayalım. dökmeyelim. ve en ama en önemlisi empati kuralım.

çağın ilişki sicili beni korkutuyor. 1 ayda 5 kişiyle -aynı anda- flört eden bir insan düşünüyorum da.. düz mantıkla bu vatandaş sadece 1 senede 60 farklı kişiyle -bazısıyla az, bazısıyla çok olmak üzere- aşna fişne ediyor. peki ya bu kişinin yıllar sonraki hali? "bir" kişiyle sağlıklı bir beraberlik kurabileceğine inanmıyorum. zira kendini alıştırdığı durum içler acısı. tatmin mekanizmasını anormal seviyelerle çekmesini geçtim, bu kişi artık istese de tek seferde bir insana odaklanamaz sanıyorum. gün geçtikçe çarpık, sağlıksız ve ahlaksız ilişkilerin daha da artacağına olan şüphelerim de hep bu yüzden. bugün bizim kampüste bile "bir insan sevgilisi varken başkasıyla sikişebilir. biri gönül, diğeri uçkur işi. ikisi çok ayrı şeyler.." diyen kızlar var. laikliği; "cinsel hayat başka, gönül işleri başka" olarak ele alıyorlar. yetişmekteler, yayılıyorlar. öyle gözüküyor ki twitter'da gördüğünüz o swinger çiftler bunların yanında devede kulak kalacak. . normal ilişkinin azalması, normal insanların kalmamasıyla doğru orantılı. (bu arada normal ne demekti? ne demek olduğunu hatırlayanınız var mı?) . bilinç turları.. bana sorsanız da sormasınız da bu etkinlik, günümüzde kitlesel olarak en ihtiyaç duyduğumuz kritik faaliyetlerden. tarihin hiçbir döneminde kavram boşaltımı bu kadar hızlı, bu denli canice ve bu derece nankörce yapılmamıştır. eziyet ettiğimiz şey sadece kendimiz değil. geçmişe, şimdiye ve geleceğe kast ediyoruz. banu alkan'ın "yokluk" olarak kast ettiği şey; artık fransa'daki kuaförüne gidemeyip saçlarını yaptıramaması.. yokluk'un piç edilişine bakar mısınız? hiçbir kavramın katli vacip değildir! evet, her insanın imtihanı, elindeki lüks tüketimi; yetiştirilme tarzına, karakterine ve zihnine bağlı olarak dünya görüşü farklıdır. ancak hiçbirinin empati gelişimi diğerinkinden daha az olmamalı. yokluk sadece bir örnek. aşk, arkadaşlık, dostluk, kardeşlik, merhamet, seks, akıl, bilgi, kültür.. kıymadığınız değer kalmadı. gerçek'in bile içinden geçtik. artık kimse gerçek olanı istemiyor. insanların tek derdi kimin neyi nasıl ne şartlarda dile getirdiği. ve bu eylemlerindeki tek gayeleri kendilerine hasan mezarcı misali mürit toplamak. doğru bilginin değil, düzgün imajın peşindeyiz. hani o çok eleştirdiğimiz iyi hal indirimini diyorum, bizzat her an yapıyoruz.. . sosyal medya kahrolsun! öyle sağlam soykırımlar yapmamızı sağlıyor ki literatür bazında, yaptığımız kıyımlar kadar salavat çeksek cennetlik olurduk herhalde. daha fazla geç kalmadan silke silke bu işi olabildiğince düzeltmemiz lazım. banu alkan'dan devam etmek gerekirse; yokluğu görmek için illa yokluğa düşmeyi beklemek saçmalık. bir hastaneye gidip bahçesinde birkaç hasta yakınıyla sohbet etsen bile anlarsın yokluk neymiş, umut ne demekmiş, dert nasıl çekilirmiş, sabır nasıl gösterilirmiş.. kaldı ki illa kalk git bunu yap demiyorum, aç haberleri izle be kadın. . kablosuz modemin mala bağlamasına anında sinir hoplatacak kadar reaksiyon göstermeniz bence yersiz. tamam kasıtlı yapmıyorsun. anladık, tahammül eşiğin yerlerde. ancak onun yerde kalmasını sağlayan yine sensin. misalen lol oynuyorsan ve oynamaya devam edeceksen senin tahammül seviyen hep yerlerde kalmaya devam eder. o oyunu en mümin imam oynasın, kısa zaman sonra o imamın cemaati bile küfürbaz olur.. diyeceğim o ki insan kendini çirkinleştiren şeylerden kaçınmalı. en başa bağlayacak olursak; bir ilişki, aşk, sevgi ya da adına her ne derseniz deyin, o insanı ve çevresini güzelleştirmeli. o şey sayesinde günahlarınızdan arandığınızı hissetmiyorsanız o şeyi yaşamanızın hiçbir anlamı yok. olduğuna kendinizi inandırmaya çalışmayın. tüketim çılgınlığınızı aşka yaymayın! not: şaka maka ortalıkta temiz/masum bir avuç insan kaldı. allah hepsine kendilerine denk olan bir yüreği nasip etsin. yoksa halimiz harap. . edit: :d

acayip şanssız olduğum aktivite..

İnsanları asla anlayamıyorum. İnsanların bir ilişkiden beklentileri bana çok garip geliyor. Olaylara çok farklı bakıp bir o kadar da farklı davranan insanları görünce biraz üzülüyorum. Böyle olmamalı. Birkaç gün öncesinde bir kız arkadaşım, tam olarak ne niyetle olduğunu anlayamadığım bir mesaj attı bana. Niyeti anlayamadığım için birkaç arkadaşıma danışma gereği duydum. Genel kanı bana yürüdüğü şeklindeydi ve hemen hayırlı olsun falan denmeye başlandı(bkz: swh). Bi durun ben istiyor muyum acaba dimi? İstemiyorum tabi ki. Herhangi bir duygu hissetmiyorum ki. Çoğunluk "ben olsam kabul ederdim, pandemi de heyecan olurdu" bla bla bir şeyler söylüyor. Saçma. İlişki sadece karşı taraftan fayda sağlamak mıdır? Karşı tarafı incitmek, duygularıyla oynamak ne kadar aşağılık bir davranış. Hem de biraz iyi vakit geçirmek uğruna! Hiç bana göre değil. En azından biraz kıpırtı olsa düşünülürdü. Bir ilişki ihtiyaç olsa da zorunluluk değildir, yaşamak için yaşanmamalı. Öte yandan birkaç arkadaşımın ilişkisine şahit oluyorum. Konuşmalarımızda sürekli kavga ettiklerini söylüyorlar. Bu da saçma. Sürekli kavgaların ve tartışmaların olduğu bir ilişkiyi sürdürmek nasıl bir beklentidir? Bana hiç mantıklı gelmiyor. Huzursuzluktan zevk mi alıyorsunuz? Bazen uzaklaşmak daha iyidir diye düşünüyorum. Tartışmalardan hiç hoşlanmayan biriyim. "Biz de mutsuz olalım" sadece bir behzat ç. repliğidir. Huzursuz olduğum ortamdan koşarak uzaklaşırım. Benim ilişkiden beklentim aşık olduğum kişiyle ve huzurlu olmasından ibaret. Kimseyle oynamamalı ve ne istediğini bilmeli. Herkese sağlıklı ilişkiler diliyorum.

her türlüsü zarardır, hüsrandır.

doğru kişiyle çok güzeldir

Böyle başlıklar okuyunca yazmamak için çok direniyorum. Kabuk tutmuş yarayı tekrar kanatmak gibi bişey .. Yazmayacağım... Yazdıkça, hatırladıkça yeniden üzülüyorum.

Aradan 7 aydan fazla geçti. Bitti. Ama son zamanlarda sürekli onunla ilgili şeyler karşıma çıkıyor. Diyorum ki içimden "bitti gitti ya anasını siktiğim duyguları körel artık körel" gayretlerim bi anlık olaylarla çöp oluyor ya buna ayar oluyorum.

(#2331740) Bir ilişkiden ne istediğim düşüncesi iki senedir değişmemiş

Düşe kalka doğrusunu öğrenmelik olay

Günümüzde ilişki kavramı çok değişti, ortada duygu bile yokken sırf cinsellik uğruna birbirini kandırmalar mı dersiniz, iki gün gönül eğlendirip sıkılıp başka birini aramalar mı dersiniz, tek bir kişiye doyamamalar mı dersiniz, ne ararsanız son dönemlerde o kadar yaygınlaştı ki, artık iğrenmeye başladım. saçma sapan şeyler türedi (bkz: ilişkiye ara vermek) (bkz: Flört ) (bkz: Açık ilişki) ve daha niceleri, hepsi ilişki kavramını o kadar korkunç bir yere getirdi ki, ara verme adı altında ilişkiye başkalarını sokmalar, flört adı altında onlarca kişiyle konuşanlar, açık ilişki yapıp seviyorum derken başkalarıyla bir şeyler yaşayanlar, gerçekten bir ilişki içerisinde olmak isteyen insan artık korkarak karşı tarafa yaklaşıyor. Çünkü her şey sadakatsizliğe çıkıyor. Bunun sebebi ne bilmiyorum, sosyal medya sayesinde kolaylaşan herkesle iletişime geçme mi? Yoksa her mecrada gördüğümüz bu iğrençlikleri normalleştiren bireyler, diziler, filmler, yazılar mı? İlişki sadakat demek, sevgi demek, duygu paylaşımı demek, birliktelik demek. İlişki kavramını bu kadar indirgeyen, gerçekten saf ve temiz duygularla bir şeyler yaşamak isteyip yaşayamayan herkesi korkutan, sadakatsizlikleri normalleştiren kimseyi affetmiyorum. Belki bu korkunç ilişki düzeni bir gün düzelir, ama muhtemelen o güne kadar birçok kişi bunun acısını en derinden hissedecektir. Normalleştirmeyin abi ya

tek eksik aslında dürüstlük. insanlar birbirine açık olsa bu ilişki meseleleri bu kadar karmaşık hale gelmeyecek. misal bir adam karşısındaki kadına “hanımefendi sizinle yatmak istiyorum allah canımı alsın tek amacım bu” dese sorun yok. ya da bir kadın “ya hiç ama hiç etkilemiyorsun beni ama bindiğin araba, gittiğin mekanlar falan iyi, ben de seninle biraz vakit geçirip oralarda story atmak istiyorum” dese. veya ne biliyim karşımızdaki insana “yarak gibisin ama mecbur konuşuyoruz işte güya arkadaşız” gibi kartları açık oynasak herkes rahatlar.

lan bazıları nası yapıyor bunu şaşırıyorum amk. en az 1 yıldır birlikte olduğu birisiyle ayrıldıktan hemen 2-3 ay sonra nasıl başkasını buluyon, seviyon, birlikte oluyon ya? hayret ediyom. hiç mi o bir senenin acısını falan çekmiyon. ne bilim ulan ya biraz ara veriyim falan demiyon. ilginç işlerrrrrr

Niye bir insan ilişki yapmaktan korkar?

Hiç yaşamadığım ama inanılmaz yorucu olduğunu düşündüğüm olay. Flört muhabbetleri bile kasım kasım kasıyor beni. Bilmediğim için eksikliğini de çekmiyorum. Tabi afedersiniz ama insan bazen(yaklaşık 3 günde 1) kaba tabirle azıyor. O anlar ilişkim, hiç olmazsa konuştuğum birisi olsa fena olmazdı diyorum.

ergenlerin tek sorunuymuş gibi davrandıkları tatava, bitince geçer. bir zamanlar ergendik oradan biliyoruz pek tabii... yetişkin olduktan sonra da geçmiyorsa bu durum ergenliği uzun dönem olarak yapıyorsunuzdur demektir. o değil de ergenlik ne kötü bir şey lan, düşman götüne amk.

Her insan nasıl ölümü tadıyorsa, her ilişkinin de mutlak sonu vardır.

şu videoda bir yatırım olduğu öne sürülen durum. çok mantıklı geldi bu bakış açısı. ayrılan zaman, verilen maddi manevi emeği düşününce doğru bir noktadan bakılmış.

Videoya ne gerek var amk. İlişki dediğin bu devirde yatırımdır. Hiç kimse kendine yatırım yapmayana dönüp bakmaz şans vermez. Gözünü boyayın ki gözünüz boyansın... Amk dünyası.

Benim nezdindeki duygusal ilişki tanımından bahsedeceğim. Biri bana neira yhaa nasıl bir duygu diye sorduğunda, son ilişkim de dahil hiçbir zaman böyle pembe pofuduk bulutlardan içi romantizm ve huzur dolu bir şeymiş gibi bahsetmedim. Ki kaldı ki birbirini ne kadar çok seversen sev benim nezdimde böyle bir şey değil. Böyle anlatanları da hiç anlamıyorum zaten. Evet lafı gereksiz uzatan o kişi, yani ben devam ediyor. Twitter’da gördüğümüz giflere de benzemiyor o süslü mektuplardaki hikayelere de. Bence ilişki her şeyi çift taraflı yaşamak demek. Çift taraflı mutluluk, çift taraflı hüzün, çift taraflı öfke ve çift taraflı birçok duygu daha demek. Çift taraftan kastım da biri bir duyguyu hissederken diğerinin de hissedemese bile en azından ortak olmaya çalışması. Bunu sürdürebiliyorsan zaten “bir arada birlikte” manasına geliyor. Yani zorluğu da var kolaylığı da. Huzuru da var mutsuzluğu da. Önemli olan iki durumda da bencil olmamak. İki durumda da birbirine destek olmak. Biraz arkadaşlık biraz sevgililik biraz mutsuzluk biraz hayal kırıklığı her şeyden biraz. Ama bir öneri, yitirilmemiş mantıklı düşünce de hayat kurtarır tabi.

Ben tam bir ilişki kadınıyım herhalde.. ilişki de eriyorum ay, resmen eriyorum. Sabahından akşamına onu görmeyi düşünmekle, ondan gelecek mesajla, duyacağım sesiyle pır pır ediyorum. Bana ekstra bir pozitiflik ekstra bir enerji veriyor. Hele de birbirimize temas edecek kadar şanslıysak ölüp ölüp diriliyorum. Kendimi adıyorum, ilişkiye resmen adıyorum