bugün
yenile
    /
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sanırım ileride kabullenemeyeceğim gerçeklik olacak 20yaşındayım yaşantı sıfır, gelecek parlak değil hiçbir şey yaşamadan yaşlanıp ölmek beni çok korkutuyor umarım herkes dilediği hayatı Yaşar bu düzende ne kadar zor olsada :)
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      21 yaşındayım Ama üzerimdeki toprak bir asrın yüküne denk. Bakın ben henüz 21 yaşında bi insanım. Kalan ömrümü kazanmaya çalışırken kaybettiğim yıllarıma adamak için çok geç kaldım Sanırım..
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ölüme gün gün yaklaşmak.
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Doğum günlerini artık hevesle kutlamamaktır
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Büyümek sıfırdan başlamaktır. Yaşlanmakta sıfıra yaklaşmak. (bkz: Leyla İle Mecnun )
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Üniversite için ilk defa uzun süre ailemden ayrı kalıp geri geldiğimde annemin yüzündeki derinleşen çizgileri görünce aklıma dank eden olay. Kendi geçen ömrüm böyle üzmemişti.
    7. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      malum bayramdayız ya hemen bu his üstüme çöktü. mezar ziyaretine gidince bir gün benim de her an bir şekilde burada olabileceğim yine yüzüme çarptı. küçücük kuzenlerin senin boyuna gelmeye başlamış, akrabaların yaşlanmaya başlamış falan, değişikti. 23 yaşına gireceğim ama bir an durup ya gerçekten zaman geçiyor farkında mısın diye kendime sorarken buldum çoğu zaman. zaman geçiyor yaş alıyoruz biz yaş aldıkça etrafımızdaki insanlarda yaş alıyor yeni insanlar dünyaya geliyor falan nedense uzun zamandır bunu unutmuşum da şu an böyle laps diye önüme düşmüş bu düşünce. yaşlanmaktan hep korkarım, ailemin yaşlanmasında falan da korkarım ama kimsenin elinden bir şey gelmiyor gelmiyorsa her yaşımı her zamanımı kendimi sevmem gerekiyor. daha mutlu, daha az kalp kırıp daha az hata yapmaya çalışarak yanımda olmak isteyen beni gerçekten seven insanlarla olmak istiyorum. artık ne istediğimi gerçekten biliyorum. ben gerçekten büyüyorum.
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      doğum pastanda ki mumların artması pastanın üstünün yatır olması
    9. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Tel cambazının telden düşerken söylediği şiirdir şiirinde geçen bir cümle aklıma dedemi getirdi. --- spoiler --- Elime iki kulaç ip verin Düğümleyip düğümleyip çözeyim --- spoiler --- Benim iki dedem de sağ. Bir tanesi Boylu boslu dağ gibi adam. Oturdukları iki katlı evin neredeyse büyük kısmını tek başına yaptığı rivayet olunur. Her işi kendisi yapan elinden her iş gelen değişik bir adam. Sırf takipçisi olduğu şeyhinin zamanında mesleği arıcılık diye, arıcılık işini çok övüyor diye 60'ından sonra hiç alakası olmadığı halde arıcılık işine girmişti. Hiç bilmeden, sıfırdan bu işe başlayıp baya da kıvırmıştı bu işi. Yine neredeyse tek başına. Yıllar boyu gözünün kestiği her şeyin hakkından gelirmiş. Bundan 6-7 sene önce basit bir kazada ayağı kırıldığında merdivenleri güç bela çıkarırken "ah gençlik ben zamanında 50 kiloluk çimento torbasını üst üste koyup sırtımda çıkartıyordum bu merdivenlerden" demişti. O sırada çelimsiz torunu olan bana dayanarak 15 dakikada zor çıkmıştık merdivenleri. Çok içerlemiştim o zaman bu lafa. Pek de sevmezdim halbuki kendisini. Sonra o trafik kazasından sonra adamın sağlığı bir türlü iyiye gitmedi. Kabullemedi alt üstü kırık bileğini. Çok üstüne gitti. O üstüne gittikçe kazası belası eksik olmadı. Kolunu kırdı, burnunu kırdı, prostat ameliyatı oldu, merdivenden düştü beyin kanaması geçirdi. Beyin kanaması menenjitin kıyısından döndü. O kaza alzeimer'ını tetikledi, parkinson plus teşhisi kondu falan. Dipdiri sapa sağlam adamın seneler içinde başına gelmeyen kalmadı. Gözümüzün önünde eriyip gitti. Ama vücudunun atıl kalmasını bir türlü kabul edememişti. Hem kolu hem ayağı sakat olduğu sıralar sırf "yapabiliyor" olmak için elinde matkap ve keserle mutfaktaki bir şeyleri söküp takmaya çalışırken yakalamıştık. Artık zaman zaman bilişsel fonksiyonlarında git geller yaşadığı, tuvalete bile gitmekte zorlandığı kötü bir yaşamı var. Dedem gibi tez canlı bir insanın bu halde olmasını hem kendisi hem yakınları kabullenemiyor haliyle. Çok ironik bir hikaye aslında. Adamın kafası bir gidiyor bir geliyor zaten. Bazen bilinci çok yerinde oluyor, bazen abuk subuk şeyler söyleyip saçmalıyor, bazen insanları tanımıyor falan. Bütün gün koltuğunda oturuyor, biri yardım ederse tuvalete gidiyor sonra da yatıyor. Hayatı bundan ibaret. Geçen teyzem eve girdiğinde adamcağızı koltuğunda otururken uzaktan bir müddet izlemiş. Yapabileceği hiçbir şey yok. Eline almış bir peçete dakikalarca peçeteyi katlayıp katlayıp bozmuş. 3 yaşında çocuk gibi peçetelerle kendisine meşgaleler bulmaya çalışmış. Teyzem de uzun uzun bunu izlemiş uzaktan. Sonra da babasının bu haline dayanamayıp oturmuş ağlamış. Şimdi bu üstte bahsettiğim dizeyi okuyunca yine aklıma o her işin hakkından gelmeye çalışan delikanlı adamın peçetelerle olan imtihanı geldi. Hayat işte. Yaşlanmak böyle işte. Hayat da böyle. Kötü, acıklı, ironik. Elime iki kulaç ip verin Düğümleyip düğümleyip çözeyim
      1Allah şifa verir inşallah - kadozum_ 18.08.2020 06:54:13 |#3913490
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Büyümek istemiyorum annem babam yaşlanır diye
    11. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayatta beni en korkutan olaydır. kırışık kırışık suratlar mı dersin, gençlerin sana yer vermesi mi dersin (aman aman), çok şey yapmak isteyip yapacak mecalin kalmaması mı dersin... aslında her yaşın ayrı bir güzelliği var derler ama ben gerçekten yaşlılık dönemimi yaşamak istemiyorum, hem de hiç. birine sürekli ihtiyaç duyma olayı beni üzüyor. bu gerçekle yüzleşmeye de hiç niyetim yok açıkçası
    12. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gün be gün olan şey, her geçen gün biraz daha yiyoruz mevcut ömrümüzden, çok yaşlı sayılmamakla birlikte şöyle bir geçmişe bakınca ne çabuk geçmiş bunca yıl diyorum. Daha geçen mahallem'de misket, taso oynuyordum, daha geçen gün en sevdiğim çizgi film kuşağının başlamasını bekliyordum. Oysa şimdi daha geçen dediğim zaman diliminin üzerinden 15-16 yıl geçmiş. (#393736) :')
    13. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      küçükken çok büyük gibi gelen yaşlarda olmak. fakat çok büyük gibi hissedememek. (bkz: hala çocuk olmak)
    14. -5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en büyük korkum, birilerinin yaşlandığını görmek bile beni dehşete düşürüyor. geçenlerde 4. sınıftaki ingilizce öğretmenime ulaştım, kadın belki eski de olsa öğrencisi ile sosyal medyadan takipleşmek istemez diye istek atmadım. sadece sizin sayenizde dile yatkın olduğumu öğrendim, sizinle hayatıma giren ingilizce hala çıkmadı gibi uzayan bir mesaj attım canım öğretmenime. neyse, sonra o beni takip edince ben de onu ettim. birkaç haftadır paylaşımlarını görüyorum, profiline de şöyle bir göz attım. kadın yaşlanmış, inanamıyorum saçma bir şekilde. benim ilk idolüm hep onu ilk gördüğüm andaki gibi kalacak sanıyordum ben. kıpkıvırcık saçları vardı uzun, normalde kapalıydı ama sanırım o zamanlar devlet çalışanların başörtüsü takamaması gibi saçma bi mevzu vardı. heyecandan ölürdüm ingilizce dersleri gelince, her nöbetçi olduğunda kadının yanına giderdim, bana mail adresini vermişti. ingilizce renkler, sayılar ve bir sürü şey ile ilgili slayt hazırlayıp atıyordum. üşenmeden hepsine bakıp bana geri dönüş yapıyordu. topuklu çizmesi, kadın tahtadan bize döndükçe eteğinin uçuşan paçaları, hızması, bize derste şarkılar açması, gülüşü, sesi, çok güzel yazı yazması... her şeyiyle hayrandım kadına, ben de rukiye hoca gibi olacağım diyordum hep kendime. şimdi evlenmiş, 2 tane dünyalar tatlısı çocuğu olmuş. yaşlanmış da biraz, göz altları çökmüş. hala eskisi kadar güzel ama, hatta daha da güzel. hala kitap okuyor, her okuduğu kitaptan sonra ufak ufak paylaşımlar yapıyor. piyano da çalıyor, çocukları ile çok tatlı oyunlar oynuyorlar gördüğüm kadarıyla. öğrencilerini ingilizceye aşık etmeye de devam ediyor. hala idolüm. şu ana kadar 4 tane idolüm oldu benim. şu an anlatmakta olduğum rukiye hoca, lisede ilk girdiği ingilizce dersinde vurulduğum idil hocam ve idil hocanın da idolü ve öğretmeni olan ismail hoca. abartmıyorum, ismail hoca türkiye’deki en iyi 10 ingilizce öğretmeninden biri. (bir de abdürrahim hoca vardı, geçen yıl ocakta vefat etti. ruhu şad olsun.) şu an sahip olduğum tüm ingilizce gramer bilgisini ismail hocaya borçluyum. diğer idolüm de birkaç aydır dersime giren ayberk hoca. konudan inanılmaz saptım yalnız. bu söylediğim insanların hepsi benim için çok önemli. hayatın onları yıprattığını, yaşlandırdığını görmek beni mahvediyor. hayat bu kadar şahane insanlara bunları yapıyorsa bana neler yapmaz ki diyorum. ben de böyle olacağım, bunu örnek alıyorum kendime dediğim insanlar yaşlanıyor yavaş yavaş. bu demek oluyor ki onlar gibi olduğumda ben de yaşlanacağım. ya onlar kadar dolu dolu yaşayamadan yolun yarısına gelirsem, o zaman n’olcak? çok korkuyorum yaşlanmaktan, şu hayatta şu ana kadar gerçekten çok istediğim ve yapabildiğim şeylerin sayısı üçü geçmez. ben bir sürü hayalim varken onları gerçekleştirmek için çok geç kalmış olmak istemiyorum. yaşlanmak istemiyorum, sürekli insanların sen gençsin tabii diye bana imrendiği yaşlarda kalmak istiyorum. bundan yıllar sonra da aynı yerde olmak istemiyorum, şu anki hayallerimi gerçekleştirmiş ve daha da fazlasını istiyor olmak istiyorum. hiçbir şey yapmadan yaşlanmak istemiyorum, ulan bu kadar şeyi yapmak da çok yorucu diyip yaşlanmak istiyorum ben ama o zaman da yaşlandığımı kabul edeceğimi sanmıyorum hakshajshsj. bu dünyada bir kere geliyoruz ya, bir kere. onda da istediğimi yapamamış olup bomboş bir hayat yaşamak istemiyorum, yıllar sonra keşke gençken şunu yapsaydım ya diye üzülmek istemiyorum. o yüzden delirmemeye çalışıyorum, sürekli dolu dolu yaşamak istiyorum, en az 3 dil bileyim istiyorum, dünyayı gezmek istiyorum, aşık olmak istiyorum, çok sevmek istiyorum, gülmekten ağlamak istiyorum, etrafımdakileri güldürmek istiyorum, türkiye’yi gezmek istiyorum, yüksek lisansından doktorasına hepsini yapmak istiyorum, alanımda uzman olmak istiyorum, ben de güzel güzel öğrenciler yetiştirmek istiyorum (ama suluk hoca yaşlanmış demesinler, yuh ya bu kadın da kaç yaşında bizden genç desinler.), insanların hayatlarına dokunmak istiyorum, uzmanlaştığım konuyu öğrencilerime aktarayım istiyorum, bilgimi kendime saklayacak kadar bencil olmak istemiyorum, paylaşmak istiyorum. zamanı gelince bir yuva kurmak istiyorum, yine zamanı gelince o yuvayı yavrularımla daha da şenlendirmek istiyorum, tatillere gitmek istiyorum, gezmek istiyorum, bana ayak bağı olan herkesten kurtulmak istiyorum, sevilmek istiyorum. mutlu, huzurlu, sağlıklı bir hayat istiyorum. yaşlanmadan yaşamak istiyorum, her şey için çok geç artık demek istemiyorum. hayatta kaldım değil, yaşadım demek istiyorum.
      0şimdi de gençlik iksiri bulmaya gidiyorum. - su dolu suluk 14.12.2020 16:35:01 |#4052576
      0hazır mı bekliyorsunuz amk eksilere bak - su dolu suluk 14.12.2020 16:36:13 |#4052578
    15. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Güzel şey. Yılların izini kırışıklıklarında saklıyorsun, en anlamlı dövme budur.
    16. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ay çok korkarım. buruşmaktan, kırışmaktan, elden ayaktan düşmekten, birilerine muhtaç olmaktan. annemin babamın bile saçlarının beyazladığını görmek içimde bir hüzün oluşturuyor. neyse her yaşın güzelliği vardır elbet diyip kendimi avutayım biraz.
    17. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Anneannem çok yaşlandı. Yaşlandığını da kabullenmiyor ha. Oturdum bizde kalsın diye yalvardım kadına ama cidden bir yaşlıyla yaşamak zor. Hayatındaki eksikliklerini kocaman bir endişe kapatmış. Her hareketi tedirgin. Acaba bunun bir adı var mı, depresyon falan...
    18. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Siz de hep genç kalalım istiyorsunuz be bilader.
    19. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ruhen yaşlanıp hiçbir şeye hevesin kalmaması ve böylece kolunu bile kaldıramayıp salondaki kanepede ömrünü çürütmek
    20. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Leyla ile Mecnunda bir sahne vardı. Büyümek sıfırdan başlamaktır. Yaşlanmak ise sıfıra yaklaşmak..
    21. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      oldukça değişik bir his. 40 lı yaşlardaki biri için "gençmiş daha" diyebiliyorsunuz mesela. aynalar, eş-dost aksini söylese de ruh "sen busun" diyor sana. gülümsemeli, tebessümlü karşılıyorsun bu hali ama bir yorgunluk da yok değil bünyede. velhasılı; yaşlanmak değil de yaş almak bizim yaptığımız şimdilik. içini doldura doldura yaşlanmak nasıl bir şey olacak zaman gösterecek sanırım.
    22. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yaşlanmak kimsenin istemediği ancak engel olamadığı yaşam sürecidir. Aslında her zaman insanların hissettikleri yaşta olduklarına inanırım ben çünkü çok genç yaşta olsada oldukça olgun birisi veya orta yaşlarında içi kıpır kıpır birisinin karşınıza çıkma olasılığı çok yüksektir. Ancak bu durum yine de vücudumuzun fiziksel deformasyonuna engel olmadığı için bulunduğunuz yaşa göre fiziksel aktiviteler yapmanızda fayda var derim.
    23. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    24. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Aslında yaşla hiçbir alakası olmayan biyolojik olay. Tamamen hayat felsefenize, yaşayış tarzınıza ve enerjinize bağlı bir durum. Ben daha 20 li yaşlarda 45 hissediyorum. Yıkıklıkta son noktadayım..
    25. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaş ile değil yaşantıyla gerçekleşen olaydır
    26. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir yanın yaprak döker bir yanın bahar bahçe halidir. Bu beni üzüyor / üzecek yani. Düşünmüyor değilim. Lakin yaş aldıkça hayattan keyif alıyor olmamın doğru orantılı artıyor oluşu gözümden kaçmıyor. Kendimi duygularımı daha iyi yönetiyorum. Güzel arkadaşlar edinip, ömürlük yapmak istiyorum. Bu yola meyilli halime müteşekkirim. *gülücük gelsin buraya*
      0Hayattan keyif aldığınız sürece yaşınız sadece bir rakamdan ibaret kalır - poetboy83 06.01.2021 23:32:10 |#4074993
      1Umarım. - sozdefteri 07.01.2021 16:02:21 |#4075615
    27. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yaş aldıkça kabullenmesi zorlaşan gerçeklik. Dün gece annemle aynanın karşısında yüzümüzü kremliyorduk, bir yandan sohbet ediyoruz. "Ben hiç 24 yıl yaşamış gibi değilim ya, sanki daha az yaşamış gibiyim. Hem de bebek gibi hissediyorum." dedim. Biraz düşünüp, "Senin yaşın da az değil canım" dedi. Çıt diye kırıldı kalbim. Normalde benim yaşlanıyorum triplerine girip annemin sen benim gözümde hep bebeksin falan demesi gerekirdi. Neden böyle oldu anlamadım :(
    28. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gorsel şöyle bir ss var galerimde baktıkça hüzünleniyorum.. olsun.. hala..
    29. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      En çok korktuğumdur. Korkmamın nedeni ölmeye yaklaşmak değil sadece bu yaşlanma dediğimiz şeylerin getirdikleri. Kafam şu an olumlu yanına basmıyor ne kadar olumsuz durum varsa ona odaklandım. Çevremede eskiden yetişkin olarak bahsettiğimiz kişilerden şimdilerde yaşlı diye bahsetmek çok garip geliyor. Bakıyorsun onlara eskisi kadar güçlü değiller, eskisi kadar enerjik değiller. Sadece daha duygusal, daha alıngan ve daha yorgunlar. Hatta biraz da yalnız. Kendim de dahil yakın çevremi hiç yaşlı hayal edemezdim, şu an onları gerçekten yaşlanmış olarak görmek çok garip. Üzücü lan hatta düpedüz üzücü. Pozitiflik saçıp instagram babaannesi olacağım yaşlı olunca yoksa kahrımdan ve yalnızlıktan ölürüm.
    30. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Annemle babamın yaşlanması korkutuyor beni. Daha kendime sıra gelmedi.
    31. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Son günlerde kendimde pek çok sonucunu gözlemlediğim süreç. Mesela genç erkeklerin yol tarifi sormadığı bir yaş aralığı var kadınlarda, rahatsız etmemek için olsa gerek. Ben o yaşı geçmişim, bana bugün bir adam, metro ne tarafta abla, dedi. Sonra, sosyal medyadan tanışmak için yazan insanlar benim yaşlarımda gençler değil, benden büyük ve yetişkin olmuş insanlar artık. Mesleklerindeki ilerlemelerinden bahsediyorlar kendilerini tanıtmak için. Önceden mağazalarda elime aldığım bazı kıyafetleri kadınsı diyerek geri bırakırdım, şimdi onları aslında beğendiğimi fark ediyorum. İyi bir tarafı varsa, en azından genç ölmeyeceğim demek.
    32. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      60 yaşına gelebilirsem bizzat net başka türlüsü imkansız olan beni gördüm az önce. Videoyu görünce birden duraksadım. İzledim izledim izledim... Dedim bu benim amk
    33. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Doğum gününde ya da yeni yilin gelmesiyle değil de sezon sonunda liglerde ki şampiyonlar belli olmaya başlayınca bir hüzün çöküyor üzerime...
    34. 17
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bugün metroyla eve dönerken bi grup genç bindi, benden ne kadar genç oldukları önemsiz. armada'da mark eliyahu konseri varmış herhalde oradan dönüyorlardı. o kadar enerjik geldiler ki gözüme, kendimi yaşlı hissettim. 24 yaşında böyle hissetmem de enteresan.
    35. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaşlandıkça güzelleşiyor bazı insanlar. çok korkulacak bir şey değil.
    36. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İnsanın başına gelebilecek en kötü şeylerde ilk 10'da yer alıyor.
    37. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      son 5 senedir iliklerime kadar hissettiğim hadise. not: yaş 31
    38. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en büyük korkularımdan biri. hatta youtube'da tepkikolik yaşlılık simülasyonu diye bir video çekmişti geçenlerde, giyildiğinde yaşlıların nasıl hissettiğini gösteren bir kıyafet giydiriyorlar insanlara. birkaç dakika izledikten sonra bi daraltı geldi, sıkıntı bastı devam edemedim izlemeye. ömrümüz yeterse bizi bekleyen en net gerçeklerden biri ama o kadar korkutucu ki. lalalala ne yaşlılığı duymuyorum duymuyorum.
    39. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çare Scarlet x altıniğne rf
    40. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yaşlandıkça annenizle daha yakın oluyorsunuz mesela ben önceden sürekli gezer eve girmezdim bu konu yüzünden hep annemle tartışırdım şimdi dışarısı olsun kafelerin kalabalığı olsun hiç kafam götürmüyor yapıyorum bi kahve annemle bahçede oturup sohbet ediyoruz valla mis gibi.
    41. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yaşlandığını hissetmek kadar kötü olan bir diğer durum da gençliğini bildiğin birinin yaşlandığını görmek. Saç beyazlaması, kırışıklık falan değil bahsettiğim; mental anlamda yaşlanmak. Gençken alemlere akan, genç jargonu kullanan, renkli kişiliğe sahip birinin yıllar sonra renksiz, sıradan bir kimseye dönüştüğünü gördüğümde önce "yazık lan" diyorum, birkaç saniye sonra da "kendi seçimi" deyip geçiyorum. Bir devir kapanmış gibi geliyor bana. Mahallemizin abileri yaşlanıp çoluğa çocuğa karışıyor ve sahne bize kalıyor. Gel dikiz ki şartlar 20 sene önceki gibi değil, mahalle abiliği kurumu kalmamış. Çekirdek kola ile muhabbet edecek bir ekip yok. O sırada "lan oğlum ben de dün en fazla ders mers çalışırdım, ne ara büyüdüm de iş güç koşturur oldum? Gözümüzü bi kapatıp açsak çoluğa çocuğa karışacaz" farkındalığı geliyor ve işler iyice boktan bir hal alıyor. 2000'li yılların başında genç olmak vardı anasını satayım.
    42. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yüzündeki ince ince çizgilerin derinleşeceğini anladığın an mıdır yoksa kendi içine iyice kapandığın an mı bilemiyorum.En iyi bildiğim kısmı üzerine her yaşta çöken yeni bir ağırlık.Bir oyuna başladığın andaki kadar heyecanlı olup sonrasında yenildiğine alışmak gibi bir şey olsa gerek aslında.
    43. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      oksimorondur. evet öyledir. tek kelimelik ender oksimoronlardan birisidir hatta. (bkz: oksimoron) çünkü bir yandan ölüme daha da yaklaşırsın. insan ölüme yakınlaşmasına da "doğum günü" deyip kutlar mı be kardeşim? gençliğin elden gider, eskisi kadar enerjin olmaz, sağlık sorunları yavaş yavaş yakana yapışmaya başlar. eski cazibeniz de kaybolmaya başlar fiziksel olarak aynı zamanda ve hafıza sorunları yaşamaya başlar, daha da çekilmez bir varlık olursunuz. saçların beyazlar inceden inceden. lakin diğer yandan da güzeldir. yüzün kırışır, ama o kırışıklıklarda ; tecrübeler, sevmeler, sevilmeler, sevişmeler, pişmanlıklar, tercihler, keşkeler, kayıplar, kazanımlar, kaybedişler, bekleyişler, hayaller, umutlar, düşünceler, ağlamalar, kahkahalar, bazen belirsizlikler, bazen ise kararlı tavırlar vardır. yaşlanmak, hem olmaktan kaçtığın ama aslında kaçmayacağını anladığını yaşamaya denir. bunu fark ettiğinde de yapacak tek şey vardır. tadını çıkarmak! tadını çıkarmak ve yaşlanmayı keyifle kabullenmektir. 30, 40 yaş sendormlarına boşa girmeyin. neticede hepimiz toprak sahibi olacağız günün sonunda. o yüzden, tadını çıkarın. kaçmayın, korkmayın, yaşlanın. herkese, her şeye, eski sevgililer, düşmanlara, arkanızdan konuşanlara, fesatlara, size mobbing yapan patronlarınıza, size hayatı bezdiren her kişi, her durum, her faktör, elaleme, sinsirellalara, eşe dosta, ele güne rağmen yaşayın ulan.
    44. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sanırım artık yaşlı hissetmediğimi ve gerçekten yaşlandığımı kabullenme zamanı. insanlar çok genç amına koyim. heves falan görüyorum sinirleniyorum. gidiyim de laz ziya gibi aynaya bakıp çöktüüüün çöktüüün diyim. halbuki genç de duruyodum. önemli olan hissettiğin yaş. seksen beş doksan. yokuş çıkarken yoruluyorum. eskiden hobi olarak merdiven kullanırdım. z neslini sikiyim. ve z nesli olmaya çalışan kendi neslimi sikiyim. ben normalde gencim amına koyim. çeyrek asırlık körpe bir fidanım ben. neyse gideyim. yarrağı büyük olan pisuvara işermiş.
    45. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yine dert oldu içime. şimdi böyleysem 30'a geldiğimde ne hissedeceğim acaba? Saçıma da aklar düştü zaten, 30'da boyatırım diyordum da 3-5 aya boyatacağım bu saçı sanırım :( (bkz: yaşlandın be ziya) link
    46. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gelecekte yerim yok benim ben geçmişe aitim
    47. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok aksi bir ihtiyar olacağıma eminim. öncelikle oturduğum sitenin yöneticisi olacağım sonra yanlış park eden arabaların sileceklerini kaldıracağım.
    48. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dün akşam kendimi abur cuburla şımartmak istedim. Ama o da ne? Baktığım hiçbir şeyi canım istemiyor. Öncesinde kendisi için kurşun atıp kurşun yediğim çikolatalar bile gözümde küçüldükçe küçüldü. En son sırf almış olmak için süt burger minvalinde bir şeyler aldım. Ama yedikçe hem midem bulandı hem de ağrımaya başladı. Yok efendim bu abur cuburların tadı değişmiş, yok efendim bunların şekeri artmış bla bla. Yavaş yavaş anladım sonra yaşlanmaya başladığımı :(
    49. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yaş alıyor olmak. Evet yaşlı değilim ama 2 ay sonra 24 yaşına girecek olmak yük geliyor, can sıkıyor. Çocukluğum çok mu harikaydı? Hayır değildi. Çocukluğumdan sonraki yaşlarım da çok süper değildi ama yine de tam anlamıyla “eşek kadar” olmak benim canımı sıkıyor. Büyümek boynuma asılmış ip gibi. Ne var yani atla tuşu olsa ve biz tuşa bastığımızda o yaşı geçsek. Hazır değilim işte. Hazır olmayacağım. Her yeni yaşıma büyük bi ifadesizlikle gireceğim ve kutlamaya değer bulmayacağım.
      0Hahaha ihtiyar seni - bliss 02.03.2024 09:27:10 |#4679913
    50. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    /