uzak mesafe ilişkisi

şuan öyle bi iliski icerisindeyim ama olmuyor :,(

vardır.oradadır.fanus gibidir adeta.ne dokunabilirsin ne de hissedebilirsin.sadece anılar vardır.gözlerinle her anın fotoğrafını çekersin, sonra herbirini ezberlersin.hasretini dizginlersin,olursa tabi.

en ufak bi tartışmanız bile çok zedeliyo sizi. çünkü bişey olduğunda ertesi gün sarılma ihtimaliniz bile olmuyo. ama özledikçe güzelleşiyo sevginiz ilişkiniz. eğerki aranızdaki duygular gerçekse. gerçek değilse kısa sürede biter zaten

3 ay boyunca idare etmeye çalıştık fakat ben ısrarla devam edebilir derken o istemedi. belki de sadece sevmek yetmedi. neyse sürmez. denendi onaylandı

olmuyor abi ne kadar seversen sev, ya kız ya da erkek bi pürüz çıkartıyor.. yan yana olmak varken uzaktan olmuyor. misal erkek/kız arkadaş ortamına girdiği zaman illa ki adamın/kadının yerini arar. en yakın arkadası sevqilisi ile qezer tabi buda senin içine batar.! dahası onlar foto çekilir senin hayallerini onlar yasar iste o zaman erkek/kadın sogursun ve bian önce bitmesi gerek die çabalarsın. mesafe engel değildir aska demeyin valla çokta güzel engell :@

8 ay boyunca dokunamadığım biri için her şeye katlandığım, haklıyken bile özür dilediğim, çünkü seviyorum diyip her şeyi alttan aldığım bi durumdu. salak mısın aq dediğinizi duyar gibiyim ama yine olsa yine yapardım aynı şeyleri, pişman değilim, olmadım. sevdim. ama noldu? karşılığını göremedim, doğru insan yanlış zamansın sen cümlesini duyup terkedildim. 1.5 yıl oldu ayrılalı hala bi yerlerde karşılacağımıza inandığım için kafamı kaldırıp başka birine bakamıyorum. ayrıldıktan 1 ay sonra başkasıyla fotoğraflarını da görsem içimdeki umut bitmiyo sözlük buna ne deniyo? edit: bitti sözlük. içimdeki umutların da hepsi bitti, iyi niyetim de bitti. bütün iyi niyetimle ve hiçbir beklentim olmadan attığım mesaja karşılık engellendiğimi gördüğüm an içimde kopanları hissettim ben. yaktık defterleri.

taze bitti.

1700 km uzaktayız gerçek sevgi olduktan sonra isterse 17000 km olsun

mesafe sadece rakam .. bi kutuya kokusunu koyup yollaması yeter o rakamları silmeye . özlemek güzeldir eğer sonunda sevdiğine kavuşacaksan , ki insan özledikçe sever aşık olur daha bir sahiplenir benimser bize de dua edin düğünümüzde halay çekelim :)

daha uzaklasamadan bitti benimkisi.surmez gözüyle baktıgım durumlardandır.

hep birşeyler eksik oluyor. sevincini, hüzünlü anlarını o sevdiğin kadına telefonda anlatmak veya facetime yapmak bile o kadar zor ki. telefonun ekranını seviyorum diyen birine nasıl teselli verebilirsin ki ? yanyana gelince ilk bir saat sanki yabancı oluyor o sana sen ona, huyları değişmiş oluyor belki de ama seviyorsun işte

an itibari ile içinde bulunduğum ve karşı tarafa ayrılık korkusu aşılayip iki gün sonra buraya getirmem ile neticelenen şeydir bizde "uzak mesafa".

6 yıl devam ettirdiğim ilişkimdir. başından sonuna kadar hiç aynı şehirde yaşamadık. mesafeler engel değil. ayrılık sebebi de değil. ama ömrümün 1/4'ini özleyerek geçirmeye kalkmak nasıl bir çılgınlığın ürünüdür bilemiyorum. çok sevdik nihayetinde. olmayınca olmuyor ama. inşallah bundan sonra her şey istediğin gibi olur. umarım hiçbir şey için geç değildir. sen çok değerlisin. karşına çıkacak kadın bunu erkenden fark eder umarım...

1.5 yıllık bir ilişkim oldu. onunla 330 gün sonra ancak buluşabilmiştik. evet tam 330 gün birbirimizin yüzünü görmeden, elini tutmadan zor da olsa devam ettirdik. şu an ayrı olmamıza rağmen hala konuşuyoruz. tekrar yan yana geleceğimiz günleri bekliyoruz. geç gelen edit: o günler gelmedi arkadaşlar aldatıldık. hayır mecaz olarak değil gerçekten aldattı amk..

en uzun ilişkilerim hep uzakta oldu. yakında sürekli görüşüp mıç mıç olunca bi tadı kalmıyo. ha ama para çok gidiyo onu söyleyim yanına geliyo ev kiralıyosun eve yiyecek içecek derken para uçuyo. eski sevgilim için öyle çok param gitti biraz kerizmişim sanırsam burdan ona sesleniyorum yeni sevgilinde seni sömürsün öyle göt herif

3 sene boyunca sürürdüm.sonunda bir piç uğruna aldatıldım.tabi götünü toparlayamıyor insan.kimseye güvenemez oluyor, gururu kırılıyor, özgüvenini kaybediyor, içine kapanıyor.kime baksa aynı yüzü görüp nefret ve bir kadar da kirilmislik ile ismini anıyor.daha çok uzatırım ama neyse.

adam gibi değer ve ilgi verildiği sürece sıkıntı yok ama taraflardan birisi vazgeçiyosa o zaman sadece bahanedir (bkz: ayrılmaya bahane aramak)

uzak mesafe ilişkilerini en güzel şu cümle özetleyebilir : ''güneşli günler göreceğiz.''

3 yillik ilişkim var ve 1 bucuk yildir sadece ayda bir uc dort saat görüşebiliyoruz. zor be.

bir kaç ay tatlı gelir ve kabak tadı vermeye başlar artık. özleminiz öfkeye dönüşmeye başlar, sarılamamak ve elini tutamamak sizi anlamsız bir öfke ile sarıp sarmalar. sürekli konuştuğunuz insan yanınıza geldiği zaman onu tanıyamamış olmanın acısı da cabası. sanki konuştuğunuz, beraber uykuya dalıp sabahları onun sesiyle uyandığınız insan o değildir. uzun mesafe ilişkisi saçmalıktır arkadaşlar, denemeyiniz.

zordur,ama arada ki baĝ güçlüyse bu sorun bile edilmez

sürekli bi güven problemi. şuan boynuzlanıyor muyum kafası kıskançsan bide paranoyağa bağlıyorsun zaten buna sebep karşındaki adamın halleri oluyo

zihinde yaşatılan bir sevgiden fazlası değildir. asla tanıyamazsınız, davranışlarını ölçüp biçemez ve hayalinizdeki imgesine aşık olursunuz. giderek gözünüzde büyütürsünüz. tebrikler artık kusursuz bir sevgiliniz var. onu koyduğunuz yer çok yukarıdadır. değip değmeyeceğini bile düşünemezsiniz. her söylediğine inanmaktan başka çareniz yoktur ve inanırsınız. bana göre bir eziklik değil bir çaresizliktir. mantık işi değildir. yapılabilecek fiziksel aktiviteler, elle sevişmek ve telefona sarılıp uyumaktır. gerçeğini bulana kadar güzel rüyalar gördürür. iyi geceler.

mesafeler insanı yastığa sarıltır be kardeşim ama özlemek, sevgiyi anlatan en gerçek duygudur aslında.

ya ben 5 sene dayandim bebeler sizde yaparsiniz

baştan beri olmayacağını bilip yine de belki deyip umutlanmak sonuç hüsran oldu tabi sürdürenlere saygım sonsuz

abi tanıdığım bi kızın norveç ten sevgilisi vardı. hayır ayrılınca isyanlara girip küçük emrah olmuştu kız. saygı mı duymalı, oha mı çekmeli, bilemedim

eğer isterseniz öyle güzel ilerliyor ki siz bile şaşırıyorsunuz. biraz zor gelir başlarda, alışırsın zamanla. şimdi mesela açıkta bekleyen 2 adet gidiş 2 adet de dönüş uçak biletlerim var. ayda 1 hafta kadar görüşebiliyoruz şimdilik. kısacası gözünüz korkmasın hiçbir şeyden. iki taraf da gerçekten gönülden seviyorsa, dağlar da yollar da denizler de engel olmuyor.

içinde bulunduğum göz yaşartan durumdur. kendilerinden 1040 kilometre uzakta olmakla birlikte 4 aydır görmemekteyim. (bkz: bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz)

senin herşeye rağmen sevip karşındakinin seni bırakıp gitmesi ve arkada bırakılan hüzün duygusudur denemeyin bence.

arkadaşlar mesafeler sevmeye engel değil ama öpüp koklamaya engel

ne kadar ben yaparız desen de yapamazsınız, bkz. ben şehirden ayrıldıktan 2 gün sonra ayrılmıştık

(bkz:sevgiliye doyamamak sürekli özlemek)

istanbul'dan ankara'ya kadar sevdim. sonra ne mi oldu? o sevememiş işte ben de tam unutuyordum ki başlığı gördüm.

burada aylardan bahsedilmiş , şöyle söyleyim 3 yıl oldu birbirimizi görmeyeli ilk sene çok daha kolaydı ama sonra çok sorunlar yaşadık , ayrıldık hatalar oldu genede kopamadık nedeni aşktan öte arkadaşlık , uyum ama ilişkilerin en berbatıdır sakın bulaşmayın. kokusunu özlediğiniz için kullandığı parfümü satın aldırtır insana .

canından can gider de sırf o daha da üzülmesin diye söyleyemezsin, hasta olur destek çıkamazsın, ağlar bu da geçecek diyip omzuna yaslayamazsın, güler ve o anki tüm dünyaya bedel manzarayı seyredalamazsın sen. özlersin sarılamazsın, saçlarını okşamak istersin dokunamazsın. zordur, çok zordur. gözlerinden yaşlar çıkar da sen ona yine gülersin telefonda zaten görmüyor diye ağlarken gülersin aynı zamanda. iletişim kurmanıza engel olacak dış etkenler de üzerine eklendi mi gelsin bir yığın hüzün. ayda bir birkaç dakikalığına kamerayı açar da görürsün sen onun yüzünü, elinde olmadan dolan gözlerini kafanı öne eğip çaktırmadan elinin tersiyle silersin. anlatsan anlamazlar, anlatmasan... ki zaten anlatamıyorsun kimseye. seviyorsun, sadece daha da çok sevebiliyorsun gün geçtikçe başka hiçbir şey gelmiyor elinden. daha da çok bağlanıyorsun kilometrelerce mesafe uzaktan gün geçtikçe canının vazgeçilmez parçası oluyor. allahım diyorsun, neden biz böyle de diğer insanlar... sonra da diyorsun ki sen geleceği bilemezsin rosia, bu haline de şükret. çektiğin tüm bu acılara rağmen şükretmeyi öğreniyorsun. her şeyin daha da güzel olacağına inancını daha da yükseltiyorsun, napacaksın başka yapılacak bir şey yok ki... tek dayanağın kalan umudun. geleceğimiz diyorsun, bizim geleceğimiz güzel olacak inşallah, sabır, sabır, biraz daha sabır... dua ediyorsun sürekli, lütfen, lütfen diye... arkadaşlarınla konuşurken bir sohbetin ortasında gözlerin doluveriyor. "neyin var rosia?" içimdekileri görsen dünyaya küsersin diyemiyorsun işte. o üzülmesin ben sabrederim, tek istediğim o da sabretsin, beraber sabredelim. ben onu çok seviyorum, gün geçtikçe daha da çok sevmek istiyorum. bu düz cümleleri yazarken bile gözlerimden yaşlar düşüyor tek tek. kıymet bilin arkadaşlar, sevin ve sevildiğinizin kıymetini bilin. rahat bir şekilde tek bir cümleyi duyabilmenin, 2 dk ayaküstü konuşabilmenin kıymetini bilin.

4 yıllık ilişkimin 2 yılını öyle yaşadım. seven insan için gerçekten çok zordur. -yanyana olunacak 5 gün için 2 ay beklersin. o 2 ayın her gününü şafak gibi sayarsın. o 5 günü yaşarken doyamazsın. doyulmaz yani, olmaz. -ayrıyken uzun süren telefon konuşmaları yapılır. bazı günler sürekli kulaklıkla gezebilirsin, yemek yaparken, yoldayken. (mobilde fun run diye bi oyun vardı, biz onu oynardık konuşurken) kulaklık artık senin bir parçan haline gelir. -en ucuz otobüs bileti nerdedir, nasıldır bilirsin. çünkü ufacık bir boşlukta birbirinin yanına kaçarsın. -hayatın düzene girer. (genelde kadın sağlar bunu, allah onlardan razı olsun) "aşkım yat da öyle konuşalım" mesajlarını fazlaca duyarsın. başlarda saçma gelir, sonra rutinleşir ve hoşuna gider. mesajlaşırken uyuyakalırsın. -özlemek kelimesini etrafındakilere tanımlarsın. konusu geçince sana dönerler. -bir yere gittiğinde o yeri çok sevdiysen bile, yaşadığın bir güzel anda ya da eğlendiğin, bolca güldüğün bir ortamda için burulur. "keşke o da olsaydı şuan" diye içinden geçirirsin. ve buna da zamanla alışırsın. ama bunların sonunda başarırsan, ayakta tutarsan ilişkini, çok mutlu olursun kardeşim çok. emin ol.

katlanılması kesinlikle çok zor. sarılsa geçecek dediğin durumdayken sadece sesinle yetinmek ne bileyim.. başarabilene helal olsun

bu durumu bir yıldır yaşayan biri olarak zordur uzak mesafe ilişkisi ama karşınızdakinin yada sizin para biriktirmenizin sebebidir. belki bir yıl içinde çok az görüşüyosunuz fakat sabretmeyi öğreniyosunuz.

her ilişkide olduğu gibi bu ilişkide de bi taraf daha fazla sewer. daha cok üzülür daha cok emek verir. sonu aldatmayla biten bi ilişki olup bir yılımı sewgililik dönemine, geri kalan üç yılımı da onun yasını tutmaya harcamış bulunmaktaym. onu sewdiğimde 18dim simdi 22 gerisini siz düşünün.

eskiden timur'la bayezid arasında olurdu. nerden nereye geldik. araya tampon devlet koyun rahat edin. bu ne amk.

boşuna oyalıyorum siktir git

çok zor.hele bir de ilişkinin bir ayağı çukurdaysa ve sen ayakta tutmaya çalışan taraftaysan işin çok zor kardeşim.

teoride güzel ama pratikte sıçar

ameke onun coğ aybediyor.

asla yürümeyen ilişki türü ilk başta oluru var gibi gelir ama sonu sıçış evresi.

adam ölmüş karısın seviyor, özlüyor, sen hala mesafe diyosun

"gurbetin bile güzel sevdiğim"

yuruttum. daha 15-16 yasindaydik, kucuktuk, benim ailem istanbul'dan tasinmisti. iki sene yaz tatillerini, somestrleri, ara sira hafta sonlarini dort gozle beklemekle gecti. o zamanlar akilli telefon olayi yok, mesaj paketleri yeni cikmis, facetime, whatsapp falan hayal bile degil. ama bir gun bile aklim kalmadi. sadece ozlem cok kotu oluyor, insanin ici sizliyor. universite icin istanbul'a dondum, ayni universiteye gittik. 9 sene sonunda evlendik. 2,5 senedir de evliyiz, bakalim bundan sonrasi nasil olacak?:)

en zoru ama en güzel ve en özel olanıdır. gülümsemesini bilgisayar-telefon ekranından öpmektir. en ihtiyaç duyduğun anda hayaline sarılabilmektir. gece görüntülü konuşurken uykun olmasına rağmen 5 dakika fazladan görebilmek adına gözkapaklarınla verdiğin içten bir savaştır. kavuşamadan kaybetmekten daha fazla korkmaktır. onun avuç içlerine koca bir dünya sığdırmaktır. çok sevmektir, çok özlemektir. çok zordur ama onunla tüm zorluklar güzeldir. sevgilimle 6. ayımızdayız. yan yana olan insanlardan belki de çok daha fazla kavga ediyoruz ama her türlü iddiasına girerim çok daha fazla seviyoruz. mutluluklarımız pahalı hediyeler olmuyor mesela, sesini duyunca gülümseyebiliyorum, onun sesinin iyi gelmesi bana yetiyor. gülümseyişi tüm dertlerimi unutturabiliyor. çok seviyorum seni, çok özlüyorum sevgilim. öpüyorum parmak uçlarından