yazdıklarımı ciddiye almadınız. ama unutmayın. unutmayın, unutulanlar unutanları asla unutmazlar.
1
+
-entiri.verilen_downvote
unutmak icin unufak etmek gerekir bir bi tun halinde unutamaz insan.
1
+
-entiri.verilen_downvote
biraz öfke,biraz nefretle hızlıca gerçekleşir.
göz açıp kapayıncaya,
gün doğup batıncaya dek olur biter.
zaman zaman bir çiban gibi yenilese de,
üstüne bir tutam zaman geçti dökülür yeniden kaybolur.
8
+
-entiri.verilen_downvote
unutmak kelimesi undan çıkmış. bildiğimiz un yani, hamur işi, öyleymiş. unutmak için un ufak etmek gerekiyomuş. birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. öyle yavaş yavaş gidermiş, yavaş yavaş unuturmuşsun. gözleri, kaşı, burnu ile kulağı, sesini yavaş yavaş. unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. hatırlamazmış. sonra unuttuğunu unuturmuş. ben unutmak istiyom la. her gün ne zaman unutcam diye soruyom kendime, her sorduğum zaman da her şeyi yeniden hatırlıyorum ben, daha net. unutamıyom ben."
şeklinde devam eden behzat ç.'nin unutmak tanımı. daha önce şule behzat ç.'ye anlatmıştır.
0
+
-entiri.verilen_downvote
unutmak ihanettir.
0
+
-entiri.verilen_downvote
unuttum ama ne unutma. onu unutmam imkansız ama unuttum, nasıl konuştuğunu, nasıl güldüğünü, düşüncelerini unuttum. yüzünü unutamam aynı sınıftayız aka konuşmayalı 6 ay oldu hatırlamıyorum sözlerini...
1
+
-entiri.verilen_downvote
unuttun mu dedikten sonra evet diyorsan yalancısın kimi diceksin olum kimi kimi ?
2
+
-entiri.verilen_downvote
hatırlamak için hafızamız var.unutmak için elimizden hiçbir şey yok.
keşke şifreyi unutmak gibi bir şey olsaydı bir insanı unutmak diğer türlü mümkün olmuyor
2
+
-entiri.verilen_downvote
biraz önce izlediğim bir filmin repliği:
"insan merhametiyle unutabilir."
1
+
-entiri.verilen_downvote
sesini özlüyorsun
hele bir de duyamayınca
o daha agır geliyor insana
sen acı içinde kıvranırken onun orada mutlu mesut yaşıyor olması yakıyor en çok içini...
unutuyorsun sonra yavaş yavaş
sesini gülüşünü görüntüsünü
yalnızca kokusu ve gözleri kalıyor ondan
kalbinin paramparça olup acıyı en derinden hissetmene yetiyor sadece...
bazen kelimelerle anlata anlata bitiremediğin
tek kelimeyle yakıyor canını...
unutuyorsun sonra yavaş yavaş
kelimeler kifayetsiz
sesi gülüşü görüntüsü
ve hatta kokusu ve gözleri dahi
önüne gecemiyor bu unutuluşun..
neden bu kadar alıştırdın ki kendine zalımın oğlu
1
+
-entiri.verilen_downvote
en acımasız duygu
2
+
-entiri.verilen_downvote
unutmak aylar bazen de yıllar alabilir. ama hatırlamak yalnızca "bir" saniye
bu yüzden unutmak yetmez, hatırlamamak da gerekir.
0
+
-entiri.verilen_downvote
eminim ki fotoğrafı olmasaydı yüzünü dahi unuturdum.sesini,kokusunu,tek bir hareketini dahi hatırlayamamak çok zor.yüzünü de unutmamak için her gün fotoğrafına bakarım ezberleyene dek.
1
+
-entiri.verilen_downvote
unutmak kelimesi undan çıkmış. birisini unutmak için un ufak ermek gerekmiş...
(bkz: amirim)
1
+
-entiri.verilen_downvote
çabalandıkça sonuç alınamayan, nankör bir eylem unutmak.
0
+
-entiri.verilen_downvote
insanın kendini avutmasının bir değişik versiyonu.
3
+
-entiri.verilen_downvote
nickimin hakkını verememek o kadar üzüyor ki...
3
+
-entiri.verilen_downvote
kafanı koparmadığın sürece gerçekleşmeyen olay
1
+
-entiri.verilen_downvote
diğer adıyla : yenilgiyi kabullenmek
2
+
-entiri.verilen_downvote
unutmak yoktur bence. kalbe veya beyne giren unutulmaz.
belki üstü tozlanır belki en ücra köşelere atılır ama unutulmaz.
bir koku, bir fotoğraf, bir kelime tozları siler. bir bakışmışsın herşey yerli yerinde duruyor.
1
+
-entiri.verilen_downvote
kocaman bir devrim
2
+
-entiri.verilen_downvote
unutmak diye bir şey yok ilk onu bir unutun
6
+
-entiri.verilen_downvote
nisyan. unutuş demek imiş. insan unutmazsa çıldırır imiş. unutamıyorum. nickimi de mahlas olarak kullanıyorum ya, neyse.
keşke şu güzel nicke layık olabilse yüreğim. olmuyor. en fazla unutmuş gibi yapabiliyorum. zaten en sonunda bir yerden o da patlak veriyor. belki unutmak istemiyorum, o yüzden sürekli sesi kulaklarımda. bilemiyorum. güzel sevmiş, hayatımın her köşesine bir izini bırakmış. insan "çiğ et" görünce aklına gelir mi sevdiği? benim geliyor. "anne o'da çok severdi." diyip az önce kasaptan aldığım ete sarılmıştım markette. çiğ et yiyordu. evet iğrenç, bende zor hazmetmiştim.
yer fıstığı sevmezdim, o severdi. o'ndan sonra sevmeye başladım, bir ortak noktamız daha olmalıydı çünkü.
insan unutmaya sesinden başlarmış. hala kulaklarımda her sözü. kahkahası, bağırışı, fısıltısı, söyledikleri.
"galiba" ve "güzellik" diyemezdi. yani derdi ama değişik söylüyordu. ilk duyduğum da çok garip gelmişti ama çok sevmiştim. çünkü o'na özeldi. evet o bana güzellik diyemiyordu ama ben güzel olduğumu hissediyordum. artık hissetmiyorum.
videoları hala gözümün önünde. unutmak için sildim hepsini, gözümü kırpmadan. ama hafızamdan silemiyorum. düşündüm de şimdi, hepsi saniye saniyesine aklımda. güldüğü, sigara içtiği, şarkı söylediği, adımı verdiği battaniyeye sarılışı, benim için dilek dileyip dilek fenerini uçuruşu ve daha nicesi... ilk defa izlediğimde gülüp sarıldığım videolar... videoyu öpecek kadar sevmeseydim keşke.
numarasını silmiştim, unutmak adına. az önce ekledim, fotoğrafına baktım. benle iken hep güldüğü ve benim aşık olduğum fotoğraflarını koyardı. değiştirmiş fotoğrafını. o gülen gözleri ve güzel dişleri gözükmüyor. sitemli ve üzgün bakmış sanki. zaten hafif boynu da eğikti. "neden?" diye haykırmış sanki sevmeye doyamadığım gözleri.
adını insanlar pek beğenmezdi ama ben çok severdim. korkuyorum sözlük, birine o'nun adıyla sesleneceğim diye. ki yapmışlığım var, çokça. gülerek susmuştum her seferinde. bu sefer gülemeyebilirim.
o'nun bana attığı şarkılar çalmasın artık sürekli zihnimde. yalvarırım.
keşke bana "avuç içlerinden öpüyorum." demeseydi. avuç içlerime bakamıyorum. keşke hiç "çiçeğim" demeseydi. ruhumdaki çiçekler tek tek soldu, o yokken. keşke hiç adımı sevmeseydi. keşke hiç "seni seviyorum. çok aşığım. deliler gibi aşığım. deliler gibi seviyorum." diye haykırmasaydı. bu kadar üzülmezdim.
çok özlemişim, bugün fark ettim. gri eşofmanlarını bile acayip özledim, çok yakışıyordu o'na.
hayal kurmayı özledim, güzel hayallerimiz vardı. hayal kuramaz oldum, eski hayallerle avutuyorum kendimi. gerçekleşmeyecekler ama sağlık olsun. sağ olsun, sorun değil.
keşke son mesajında " (...)bende istanbul'dan vazgeçiyorum." demeseydi. o istanbul'dan vazgeçti, dolayısıyla benden de. şimdi nerede bilmiyorum. hala aynı gök kubbe altında seslerimiz karışıyor mu birbirine? ilk fırsatta gitti mi o nefret ettiğim diyara?
keşke hep "biz" olabilseydik. adlarımızın birleşip ortaya çıkardığı o harika sözcüğü haykırsaydık kuşlara, denizin kıyısında.
keşke yarım kalıp, kendimizi o taneciklerine ayrılan hayallerle tamamlamaya çalışmasaydık.
keşke bunları hiç yazmasaydım. şuan mutlu mutlu uyuyor olsaydım.
sağlık olsun ve affetsin beni. o güzel bir mecnun'du. ben layığıyla leyla olamadım o'na.
0
+
-entiri.verilen_downvote
"ölüyorum sanıp da ölmediğini görünce anlıyorsun ki geçiyor. dilediğin kadar üzül. sana geçmez diyemem geçtiğini gördüm çünkü"
-1
+
-entiri.verilen_downvote
herkesi unuturum. en fazla 1 hafta sürer çünkü hergün kendileri hakkında başka şeyler öğrenirim ve de hayattan soğurum...
0
+
-entiri.verilen_downvote
unutmak için ilk neyi unuttuğunu unutman gerekiyor . unutmak yok arkadaşlar alışmak var , gidişine alışmak var . ilk aklından çıkmıyor her sabah kalktığında her şeyden önce o geliyor aklında sonra her sabah kalktığında yavaş yavaş başka önceliklerin geliyor aklına ama illa geliyor aga eğer gerçekten seviyorsan geliyor.
0
+
-entiri.verilen_downvote
binevi anlık uyuşturucu ama bakın anlık ileriye yönelik değil sadece o an unutursun aklının bir köşesinde hep kalır hayatına başka kişiler girer yine unuttum sanırsın ama 1 kere görsen mazi aklında canlanır unutamazsın..
0
+
-entiri.verilen_downvote
yine ve tekrardan söylüyorum unutmak diye bir sey yok unutmuş gibi olmak var
0
+
-entiri.verilen_downvote
tekrar deneyiniz!
1
+
-entiri.verilen_downvote
"aslında unutmaz insan, sadece hatırlamak istemez."
0
+
-entiri.verilen_downvote
unutmak ta hatırlamaktır
6
ta nın ayrı olmasını unutamıyorum ta.. ta ta ta öldün çıq - temmuzaksami 19.01.2017 01:57:32 |#3115769
unutsun beni demişsin, bu bana imkansız geliyor. çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor, diyen cemal süreyanın da aklından çıkaramadığını düşünür iç geçiririm
1
+
-entiri.verilen_downvote
ağır yaralı olan bireyin yaranın üstüne bir küçük pamuk bastırması gibi bir şey o hep derinde fakat üstü kapalı
0
+
-entiri.verilen_downvote
unutmak ''un'' dan geliyor. unutmak için un ufak etmek gerekir. behzat ç.
0
+
-entiri.verilen_downvote
arkadaşlar unutmak diye bir şey yoktur. sadece unutmak istediklerimizi veya az kullandığımız bilgileri alt çekmecelere atarız. üst çekmecelerde daha çok kullandığımız bilgiler durur. mesela telefon numaramız, isimler, şifreler vb.
unuttuğumuzu zannettiğimiz şeyler; o anı ile alakalı veya o bilgi ile alakalı bir şey ortaya çıktığında ortaya çıkar. yani alt çekmecelerin anahtarını bulduğumuzda tekrar gün yüzüne çıkar.
2
+
-entiri.verilen_downvote
arapça nisyan kelimesinin karşılığıdır.
unutmak yok diyen arkadaşlarım unutmak olmasa insan çıldırır duramaz. unutmak allah'ın bize verdiği en büyük nimetlerdendir.
(bkz: hafıza-i beşer nisyan ile malûldür)
söz, insan zihni unutmak ile hastalıklıdır; unutmak insanlık halidir anlamlarına gelir.
6
+
-entiri.verilen_downvote
unutmak kelimesi undan çıkmış. bildiğimiz un yani, hamur işi, öyleymiş. unutmak için un ufak etmek gerekiyomuş. birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. öyle yavaş yavaş gidermiş, yavaş yavaş unuturmuşsun. gözleri, kaşı, burnu ile kulağı, sesini yavaş yavaş. unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. hatırlamazmış. sonra unuttuğunu unuturmuş. ben unutmak istiyom la. her gün ne zaman unutcam diye soruyom kendime, her sorduğum zaman da her şeyi yeniden hatırlıyorum ben, daha net. unutamıyom ben."
özledik be başkan.