kürtaj

yanlış bilmiyorsam şu an için ülkemizde yasak. yasak olmasa da yaptırımları çok fazla. ve yıllardır hakkında bin türlü tartışma dönüyor.

eeahahadasdfaghgh

bu uygulama sadece tecavüz mevzularında uygulanmalı bence. en nihayetinde bir cana kastediyorsunuz. tecavüz mağduru hanımlar bunun dışında tutulmalı. diğer türlüsü cidden çok acımasızca. resmen bir insanı öldürüyorsun yahu. lamı cimi yok. tecavüzde senin rızan dışında o çocuk rahmine düşüyor.

(bkz: cinayet)

Niye sadece tecavüze uğrayanlar için mantikli denmesini anlamadım? Hatunu bulunca kendi zevki için korumayıp,korunmayı geçtim kendini ayarlamayı bile bilmeden kadınları hamile bırakan ve sonrasında genellikle kaçıp kadını ortada bırakan orospu çocuklarının olduğu bir ülkede kürtaj neden yasak? Bu ülke insanlarının zihniyeti değişmediği sürece bir bok olmaz. Kadınların işi zevke dönüştürenlerden daha çok karşısındaki erkeğe güvenip ilişkiye girdiği bir ülke burası. Orospu çocuğu dolu olmasa yasaklansın. Gerçi tecavüze uğrayan kadın için bile 'anne ölsün çocuğun suçu ne' 'devlet bakar' gibi söylemler duyuyoruz. Hep söyledim bir daha söylüyorum bu ülkede kadın olmak zor

Zaten bu ülkede doğru düzgün ceza alan tecavüzcü orospu evladı yok. Ya kendi rızası vardı deniyor veya bir kılıf bulunuyor. Allah belanızı versin orospu çocukları

Ayrıca korunmasına rağmen hamile kalan kadınlar da var. O anne karnındaki çocuğun da hiç bir suçu yok ve o çocuğa da yazık günah ama herkesin günahı kendine. Umarım yaşamaz kimse ama başınıza böyle bir durum geldiğinde merdiven altı yerlere düşüp hayatınızı riske sokunca anlarsınız neyin doğru neyin yanlış olduğunu

cinayettir. yetişkin bi insanı öldürmekten hiç bir farkı yoktur. allahın verdiği canı allah alır. müdahele etmek bizim ne haddimize?

kürtaj geliştirilmeli doğumdan sonrada olmalı bazı insanlar(sapığı iti uğursuzu) istenildiği zaman kürtaj edilebilmeli anne baba bu tarz evlada sahip olacağına onları hayattan aldırabilmeli. bence...

uzun adam "cinayettir" diyorsa cinayettir ksnlkle .s (bkz: en iyi biz biliriz biz) edit:bunu dislayklayanlar paraleldir amk

ben bu konuda önyargılıyım maalesef. beni rahatsız eden sivrisineği bile öldürmeyip sabaha kadar kaşınmayı göze alan biriyim ben, kaldı ki daha dünyayı göremeden bir insanın canını almak için vicdansızlık bile diyemiyorum, yani o kadar korkunç, vahşi bir sözcük yok dağarcığımda. tecavüz konusuna gelince, burada nihat doğan çığırtkanlığı yapmak istemiyorum yani aldıranlar kendilerince haklı olabilir ve ben ne haklı ne de haksız olduklarına dair yorum yapmam. tecavüze uğrayın ama sonra çocuğu aldırmayın diyemem, ama oh ne iyi ettiniz de aldırdınız da diyemem. çok hassas bir durum yani dallanır budaklanır dini inanışlardan başlayıp insanlığa vicdana hükümete gelene kadar yorumu olur bunun. ben sadece şunu diyebilirim; bebek anne karnındayken artık çoğu genetik hastalık tespit edilebiliyor, down sendromlu olacak, zeka geriliği olacak, görme işitme engelli olacak, şu olacak bu olacak. hadi tespit edilecek bir şey yok diyelim, yanlış doğum yüzünden kolu bacağı kesilen minik ayaklar eller var, doğduktan hemen sonra ömür boyu sürecek hastalıkları farketmek var.. yani önemli olan dünyaya gelecek olan çocuğun rahatı mutluluğu ise eğer, sağlıklı değilse sağlık en büyük engel olacaktır, o zaman sağlıksız doğan ya da doğacak her çocuk kendi mutluluğu için öldürülmeli. ama yok doğacak olan çocuk değil de sizin için oluşacak olan rahatsızlık sorun oluyorsa eğer işte ona da ben yorum yapamam. umarım yanlış anlaşılmamışımdır, lakin söylemek istedim işte, herkes kendi iradesinde özgür içi nasıl rahat ediyorsa artık, vesselam..

borsa üyelerinin yaptıkları alım-satım işlemi sonucunda aldıkları komisyondur.

kürtajın kelime anlamı kazımaktır. kürtaj halk arasında, küçük hamileliklerde rahim içerisindeki embriyonun alınması olarak kullanılır.

bir rivayete gore bazi doktorlar bu isleme kendi aralarinda kazı-kazan diyorlarmis. komik.

kürtaj.. en böyük günah şerif loyd ayrıca ülkemizde 10 haftalık gebeliğe kadar kürtaj uygulaması yasaldır.

şahsım adına altına giremeyeceğim bir vebal. hem dini hem vicdani. istemsiz doğması da ayrı bir felaket tabii. ama bir can alıyorsanız bunun adı cinayettir. özetle bu boku yiyorsanız maksimum tedbir şart.

cinayettir!

kürtaj cinayet sayılmayacak kadar küçük ceninin alınması durumudur hiçbir insansal işlevi olmayan max 10 haftaya ulaşmış (dünya sağlık örgütüne gore) dokunun rahimden uzaklaştırılması

ücreti 1300 tl olan cerrahi işlem. 1000 ve 300 tl. yarın bir gün insanlar örgütlenir sokaklarda çüklerini memelerini yakarsa sebebini başka yerde aramayın.

ankara içerisinde her türlü 1300tlden daha uyguna bulurum ama komisyon isterim.

hayatta olur gözüyle bakmayacağım bir ameliyat türüdür! insanlar canından bir parçayı nasıl katledebilir anlayamıyorum.

haktır. kimse ilişkiye girdi diye çocuk sahibi olmak zorunda değildir. günahsa da yaptıranların günahıdır ve onların kararıdır kimse karışamaz.

cinayettir yasaklansın diyen örümcek kafalılar görüyorum sanki dünyada 5 kişi kalmışız gibi çok uzun bi süre boyunca kadının karnındaki şey sadece hücre, insan falan değil, o zaman spermlerinize sarılıp ağlayın aq keyfi bok yiyosan aldıramazmışsın, sana mı sorucam ulan it, benim hayatım tesadüfi bi ihtimalden çok daha önemli, madem herkesin doğmasını yaşamasını bu kadar önemsiyorsun, istenmeyen çocuk olup cami avlusuna bırakılan sonra çocuk esirgeme kurumunda büyüyen çocukları evlat edinsene? seviştiysen hem doğur hem bak demek iyi! o çocuğu kim yaptı, kim doğuracak, kim bakıcak, yapan kişi evli mi bekar mı, evliyse bile hazır mı değil mi, kariyer planı bilmemnesi var mı hepsini yoksayıp doğursun diyosun ya çüş onu da geçtim bu ülkede hamile diye öldürülen, namus cinayetine kurban giden kaç kadın var allah bilir, bi sevişmenin ölüme mal olması normal mi? erkekleri anlamıyorum da şu kadın ezici kadınları hiç anlamıyorum. kürtaj cinayetmiş. keşke doğmadan ananız aldırsaydı sizi. döl israfları

açıkçası sadece tecavüze maruz kalmış kadınların yaptırması gerektiğini düşünüyorum. çünkü mağdur kadın bir piç kurusunun üç kuruşluk keyfi yüzünden elinde olmadan hamile kalıyor ve o piç kurusu yüzünden hayatının mahvolmaya hakkı yok. ancak hani zevkinin kurbanı olup hamile kalan insanların yaptırmasını acımasızlık olarak görüyorum. hatta acımasızlık dedim ama bence açık açık cinayet bu. bu ülkeye 1965'ten sonra prezervatif girmeye başladı, yemişim zevklerini. hiçbir keyif insan canından önemli değil.

cinayetse her türlü cinayet, değilse her türlü değil. insanların tercihleri kendi kararlarıdır. kimseyi cinayetle suçlayamazsınız veya tam tersi durumlarda masum yapamazsınız. size düşmez. dininiz, ırkınız, gelenekleriniz vs. hepsi sizin. başkasına laf etmeyin.

haktır.

keşke hayat boyu mümkün olsa. ayrıca insanların üremesi inanılmaz saçma. inşallah bir gün bu söylediğimi yemem. çünkü hayat bu tarz konularda söylediğim her şeyi boğazıma takıla takıla yedirdi. bu da benim serseri stilim.

polonya'da, kadınların protestosuna konu olan gündem. hükümetin genişletilmiş kürtaj yasağına karşı direnişlerinin 14. günü bugün. kadınlar yine, kendi bedenleri üzerindeki haklarına karşı erkek protestoculara da direniyorlar. link

t: hamilelikte rahim içerisindeki ceninin tıbbi müdahele ile alınması. ayrıca dilimize fransızcadan geçmiştir. erkelerin kadın bedeni hakkında bu kadar laf söylemesi gerçekten çok ilginç, size ne kardeşim. haktır, yasaklanması ve yasaklanmasının istenmesi de saçmalıktır. cinayet de değildir, daha hayati organları oluşmamış bir yumurtadan bahsediyoruz. çocuk istemeyen bir çift ya da tek gecelik bir ilişkide hamile kalınırsa bunun tüm sorumluluğu kadına yüklenemez çünkü doğum kontrolünde kadın kadar erkeğin de sorumluluğu var. kadınlar sizin kuluçkanız değil, hiçbir kadın istemediği bir çocuğu dünyaya getirmek zorunda değil, çocuğundaki rahatsızlığı bilip o çocuğun ve kendi yaşantısını zorlaştırmamak için dünyaya getirmemeyi tercih edebilirler. anne kendi sağlığı için aldırmak zorunda kalabilir. bunda başka hiç kimse, özellikle de bir erkek söz sahibi değildir. çocuk yetiştirmek dünyanın en zor işlerinden biri ve böyle bir şeyi istemeyen insanlar da var, kimse istemediği bir bebeği doğurmak zorunda değil. korunun vs gibi yaratıcı fikirler var, istediğiniz kadar korunun hiçbir korunma size yüzde yüz bir korunma sağlamaz. seks yapmasını biliyorlar ama diye saçma sapan bir argüman sunulmasına da hiç anlam veremiyorum ayrıca. seksi sadece üremek ve erkeğe özgü bir zevk olarak gören tiplerin boş lafları. şahsen ben şu an hamile kalsam, çok yüksek ihtimalle kürtaj yaptırırım. çocukları çok severim, dünya üzerinde en çok sevdiğim şeylerden biri çocuklar. ama kendimi anne olmaya, böyle bir sorumluluğa asla hazır hissetmiyorum. okulum bitmeden, düzenli bir gelir kaynağım olmadan, çocuğuma güzel imkanlar sağlayamadan dünyaya ve hayatıma bir çocuk getirmek istemiyorum. bu da benden ve çocuğun babasından başka kimseyi ilgilendirmez, hatta bir yerden sonra çocuğun babasını bile ilgilendirmez. şu an benim çocuk sahibi olmam hayatımın mahvolması demek, biri baba olacak diye de hayatımı mahvedemem. sonuç olarak; kadınlara tanınmış bir haktır, erkeklerin bu konuda baskı yapmasına ve sürekli benim fikrim doğru der gibi fikir beyan etmesine lüzum yoktur.

Türkiye'de tıbbi bir zorunluluk yoksa on haftaya kadar serbesttir. Yani iki buçuk aydan önce herhangi bir gerekçe göstermeden doktora gidip ben bu çocuğu istemiyorum diyebiliyorsunuz, eğer evli değilseniz ve on sekiz yaşından büyükseniz salt kendi rızanız yeterli oluyor. Eğer evliyseniz eşinizin de rızası gerekli, burada bir duruyorum ve düşünüyorum. Sadece kadın bedeni olarak ele almıyorum öncelikle, o çocuk tek başına oluşmuyor vücudumuzda sonuçta, babanın da elbette bir söz hakkı olmalı. Ancak birçok ülkede böyle bir şart yok, yani kadının kendi beyanı yeterli bulunuyor. Hatta bununla ilgili İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'ne başvuran babaların talepleri reddedilmiş, kadını daha çok ilgilendiren onun menfaatine dayalı bir konu bu demişler. Bu doğru, onun bedeni nihayetinde, ayrıca doğduktan sonra da daha çok annenin bakımı söz konusu ancak bir yandan da babanın hiçbir hakkı olmaması biraz sıkıntılı geliyor bana. On hafta meselesine gelirsek ve yine mukayeseli hukuka bakarsak birçok ülkede bu sınır on iki hafta. Kimi ülkelerde hiçbir sınırlama yok ancak ben bunu doğru bulmuyorum, sonuçta hamileliğin belli bir noktasından sonra artık cenin formundan yavaş yavaş çıkıp bebek oluşumu başlıyor. Sağlıkçılar daha iyi bilir, hamileliği o noktadan sonra sonlandırmak en başta kadının kendi sağlığı için de tehlike arz ediyor. Ancak kimi ülkelerde on iki hafta dışında bazı seçenek sınırlar da söz konusu, mesela tecavüz halinde bu sınır on sekiz haftaya kadar uzayabiliyor. Biz de böyle bir ek süre getirebiliriz, gayet makul olur. Ayrıca kürtajla ilgili olarak TCK'de düzenlenen suçlar için, (bkz: çocuk düşürtme) TCK Madde 99 (bkz: çocuk düşürme) TCK Madde 100

bizde on haftalık bir süre var diye biliyorum kürtaj için. on haftaya kadar hamile olduğunu anlamayan da net salaktır kusura bakmayın. uzatılabilir mi süresi bilmiyorum ama, bebek ne kadar büyürse kürtaj anne için bir o kadar tehlikeli diye biliyorum. altı aylık bebeği aldıran biliyorum ben ya. altı aylık! koskoca bebeği düşürebilmek için resmen doğurmuş. bunun adı cinayettir işte. altı aya kadar aklın nerdeydi diye sormazlar mı adama? yasaklanması daha tehlikeli tabii. merdiven altı kürtajlar, şiş konusunu geçtim daha pek çok yöntem var. günde üç öğün maydanoz suyu ve papatya çayı iç bir haftaya hadi bilemedin bir aya düşürürsün bebeği. yöntem bitmez. kadınları bu kadar sıkıntıya sokmaya da gerek yok. istemiyorsa doğurmamak hakkı var. e tabi gidip de altı ay sonra vazgeçtim doğurmucam demek de beyinsizliktir yani! tecavüzden zaten hiç girmek istemiyorum konuya. doğacak canlıya da, kadına da işkence olur. gerçi tecavüze uğrayanlara hamile kalma riski olmasın diye iğne yapıyorlarmış galiba. yani yasaklanması insan haklarına aykırı. ama hamile olduklarını da bi zahmet beş ay sonra fark etmesinler. var öyle tipler. kilo aldım sanıyordum diyo. sen daha kendi vücudunu tanımıyorsan seks senin neyine?

cinayet değil tercihtir. haktır. çünkü bir başkasının özlüğüne, hakkına müdahil olmuyorsun,kendin hayat vereceğin sorumluluğunu alacağın şeyi sonlandırma kararı alıyorsun. belli bir aydan sonra alınmamasının sebebi bence bebekten çok anneyi de korumak adınadır. kürtaj vakumlama yöntemiyle rahimden pıhtıyı çekerek yapılır, embriyo büyüdüğünde bu mümkün olmaz. şimdi bir çoğunuz ama allahın verdiği can felsefesi yapacak. ama insan hakları, pozitif bilim ve etik kurallara göre düzenlenir, kişisel dini inançlara göre değil. inançlar büyük kalabalıklarca kabul edildi diye tıp etiği değişmez. döner dolaşır 3le 1i de toplasa 2 ile 2yi de fark etmez hep 4'e ulaşır. ayrıca ülkemizde sezeryan da kürtaj kadar saçma sebeplerden sınırlandırıldı, neden bu hiç konuşulmuyor. insanlar ölü bebeklerini doğurmak, ölü doğacak bir evlat için saatlerce sancı çekmek zorunda kalıyor. kürtaj da sezeryan da kadının kendi hakkı olmalı. dikkatinizi çekerse sadece kadının dedim. bir adam bir kadının içine sikini boşalttı diye doğum üzerinde karar payı bulunamaz. doğum tek başına kadının işi. ama niyeyse erkeklerimiz tanrıcılık oynamayı pek sevdikleri gibi bilmedikleri her konuda da boş laf seviyorlar. tıpkı bu meselede yasakları koyanlar gibi.

erkeklerin kadınlardan çok fikir beyan etmeye bayıldığı konu. (bkz: no uterus no opinion) (#4009356)

tecavüz vb. -kalıtsal hastalık riski gibi durumlar da dahil edilebilir- olmaksızın normal şartlarda gerçekleşen gebelikler için asla tasvip etmiyorum, kondom ve doğum kontrol hapı kullanın amk'larım.

(bkz: en böyük günah) (bkz: içimdeki çocuğu öldürdüm peder )

ne zaman konusu geçse aklıma şu video geliyor, link. ayrıca; (#4009356) (bkz: no uterus no opinion)

Aklıma, buraya sevgilisi hamile kalan, kürtaj ile ilgili bir şeyler yazan, yardım arayan yazarın durumuyla alay edenler geldi…

korunmak en doğrusudur elbette. ancak bir çocuğu dünyaya getirmenin sorumluluğunu üstlenemeyecek mental ve ruhsal açıdan iyi olmayan insanlar kürtaj yaptırsın. sonra olan çocuğa oluyor. bir canı öldürmek elbette ağır bir günahtır ama hayattayken öldürmenin bedeli çok daha ağır bence.

Offf bi ara arkadaşımın regl günü gecikmişti korkmuştu eğer böyle bir durumsa kürtaj yaparım diye ben de ben bakarım yeter ki ölmesin diyordum ama şu an düşünüyorum da kötü, anne baba sevgisinden yoksun bi hayatı yaşamak kim ister ki

Önceden cinayet olarak düşünüyordum ama artık böyle düşünmüyorum ne yani çocuk anne baba sevgisinden, sıcaklığından, görmeden vs büyümesi mi daha mantıklı? Hiç sanmıyorum…

(#4298151) çocuk istemiyorsanız korunun... ekleme: keşke anneleri kürtaj yapsaydı dedirtecek ergenlerin yorumlarına rastlıyorum. ulan çok basit, korunacaksın bu kadar. doğum kontrol hapı ve prezervatif kullandıktan sonra ne olabilir? lüks mü bunlar amk? keyfi sikiş korunma, ondan sonra da cinayet işle yok ya? ulan hırsızın hiç mi suçu yok? yaparken de bir tek kadını ilgilendiriyormuş bak bak laflara bak. kadın kendi kendine ürüyor aynen ayneeeen. ayriyeten beni de ilgilendiriyor amk niye ilgilendirmesin? siz kimsiniz de beni neyin ilgilendirip ilgilendirmeyeceğini belirliyorsunuz? sözlük ulan burası, her konu hakkında görüşümü belirtirim. aşk-meşk-sevgili-sözlük oluşumlarının fotoğrafları konuları hakkında yorumlar yapmalıyım ama doğru... yok şöyle yok böyle diye kıvırmayın, korunmadan bu boku yemeyeceksiniz kardeşim ye me ye cek si niz. yaradan bile şöyle uyarıyor: de ki: "gelin, rabb'inizin size haram kıldığı şeyleri bildireyim: o'na şirk koşmayın. anaya babaya iyilik edin. yoksulluk endişesi ile çocuklarınızı öldürmeyin. sizin de onların da rızıklarını biz veririz. fuhşiyatın açığına da gizlisine de yaklaşmayın. haklı bir gerekçe olmadıkça allah'ın dokunulmaz kıldığı cana kıymayın. işte o, size bunları öğütledi, umulur ki aklınızı kullanırsınız." en'am, 151. bu ayetten "rızkını nasılsa allah verir..." deyip bakamayacağı çocuğu yapmak olarak anlayanların da beynini silkeyim... ekleme 2: bak hâlâ sadece kadını ilgilendirir diyorlar, ulan sen annelik yapamazsan baba alır çocuğa kendi bakar. nereden bütünüyle hak kadının oluyor allahsız kitapsızlar? her şartta kadın mı haklı? kürtaj yapan bütün kadınlar nasıl haklı o'lum? bu nasıl bir tesadüf? ne güzel lan, seks yaparken iyi ama sonradan ortaya çocuk çıkınca istemiyorum deyip tek taraflı sözleşmeyi feshet adice tabiri caizse. kim dedi o'lum böyle bir hakkınızın olduğunu? vicdansızsınız amk

en doğal haktır, korunma yöntemlerinin kesin sonuç olmadığını ve kazalar yaşandığını herkesin bildiğini varsayıyorum. ve bir kadın anne olmak istemiyorsa eğer toplumun vicdan muhakemeleri yüzünden o çocuğu doğurması gerekmez. diyelim ki doğurdu, istemediği bir çocuğa ne kadar annelik yapabilir? kadının omzuna hayatı boyunca taşıyacağı bir 'yük' bindirmiş olmak zaten kimsenin umurunda olmaz ama o çocuk ne kadar sağlıklı yetişir? bir kadının ve bir çocuğun hayatı insanların saçma sapan görüşleriyle belirlenemez. kimseyi de bir bok ilgilendirmez.

Anne adayı dışında kimsenin söz veya fikir sahibi olamayacağı konu. Bırakın tecavüzse kürtaj yapsın haricinde canidir ayaklarını. Siktiğimin ciddi olaylarını dramatize etmekten de kaçının. O bebek dediğiniz fasulyenin bir iradesi, duygusu yok. Gelip de doğurmak zorundasın bakmak zorundasın yoksa vşcdansızsın, merhametin yok algısı yapmaya hakkınız yok. İnsanların neler yaşadığını ne psikolojide olduğunu bilemezsiniz. Ülkede yeterince sevgisiz büyümüş, travmaları olan, basit veya ciddi psikolojik sorunları olan psikopatlar mevcut sırf mecbur olduğu için doğurup “sözde annelik” yapıp etrafa yeni sorunlu bireyler salmaya gerek yok. Bu konuyla ilgili çok yorum yapmak istiyorsanız partnerizle sikiş hayatınızı yorumlayın. Edit: bir de tasvip etmiyorum yazmış. Ulan yobaz senin tasvip edip etmemen kimin umrunda.

öncelikle şayet doktor değilse hiçbir erkeğin bu konuda yorum yapma hakkı olduğunu düşünmüyorum. durum ne olursa olsun sessiz olursanız sevinirim. doğru olsun olmasın her şekilde karar da söz de kadınındır burada. görüşüme gelirsek, özellikle ileri haftalarda çok çok yanlış olduğunu düşünüyorum. yeni doğan ünitesinde 21 haftalık bebek yaşatılıyor kaç kere bizzat şahit oldum. 24 haftalık bebeği kürtaj yaptırırsan açıkça katil olursun. aynı gün sezaryenle alınsa yaşayacak o bebek. gerekirse 36. haftadaki bebeğin kürtajını savunacaklar. ağzından oksijen almadı diye yaşamıyor mu sayıyoruz? cinayet bu.

marifet doğurmakta değil arkadaşlar. o bebeğe doğumdan sonra bakabilmekte. malum son zamanlarda çok bebek, çocuk istismarı, cinayeti, şiddeti vs. gördük. dünyaya getirdiği bir canlıya bunları yaşatacak zihinler bir zahmet kürtaj olsunlar. başta ölmesi daha iyi olur. onun dışında kimseyi zorla anne baba yapamazsınız. özellikle anne buna hazır değilse sonradan yaşayacağı psikolojik sorunlar en çok doğan canlıya zarar verir. korunsaydınız demekle olmuyor bu işler maalesef. o yüzden kişisel bir mevzudur. iki kişinin arasındaki mevzuyu, bunun sonuçlarını, vicdani sorumluluğunu eleştirmek bizlere düşmez. bu hayat kınadığını yaşatmadan bırakmıyor insanı.

şu; (#2319885) vakayı aklıma getiren başlık.

(#4009401) İki sene önce alelade yazdığım şeyler bu sene yüksek lisans makaleme konu oldu. Burada yazdıklarınıza dikkat edin, bu sözlükten evrene bağlanan bir kanal olabilir. Birkaç ekleme yapayım, bu konuyu araştırırken gerek yargı kararlarını gerekse uygulamayı epey incelemiştim. Öncelikle on haftaya kadar gidip ben istemiyorum diyerek o kadar kolay aldıramıyormuşsunuz, devlet hastaneleri sgk bunu karşılamıyor diyormuş. Herhangi bir sağlık sorununuz yoksa ve çocuğu istemiyorsanız paranızın olması gerekiyor ki bu düpedüz sağlık hizmetlerinin sunulmasında yer alan eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ediyor. Maalesef. Maalesef diyorum çünkü bu işlemin belirttiğim süre içinde yapılmasını cinayet olarak görmüyorum, hiçbir gelişmiş hukuk sisteminde de cenin doğmadığı sürece kişi kabul edilmiyor. İstemediği bir çocuğu dünyaya getirip bakmak zorunda bırakılmak ise kadının kendi bedeni ve hayatı üzerindeki tasarruf ehliyetini sınırlandıran bir tutum olmasının yanı sıra toplumsal açıdan da faydalı bulmuyorum. İstenmeyen ve muhtemelen dünyaya gelince sevilmeyecek bir çocuğun ileride topluma ne faydası olabilir? Eş meselesine gelirsek, esasen bu konuda ne cezai ne de idari bir yaptırım mevcut. Yalnızca 1983 tarihli Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük'de gebe kadın evliyse eşinin rızası da aranır denmektedir. Peki eşin rızası yoksa ne oluyor? Cevabı yok. Dediğim gibi idari para cezası yaptırımı dahi düzenlenmemiş. Yargıtay da ilgili kararlarında ceza sorumluluğunu gerektiren bir durum olmadığı yönünde görüş bildirmiş. Bununla birlikte, uygulamada hiçbir sağlık çalışanı risk almak istemiyormuş bu konuda. Çünkü birisi şikayet etse görevi kötüye kullanmaya pekala dayandırabilir. Onu geçtim, eş öğrenirse hastahaneyi basıp sizi dövebilir. Yine maalesef. Bu da başka bir kanayan yaramız. Her neyse, hiçbir yaptırımı olmayan ve kanundan ziyade oldukça eski tarihli bir tüzüğe dayanan bu eş rızası olayı ülkemizde uygulanıyor. Ayrıca şu hususa da dikkat çekmek istiyorum, kadın evli olsa da her zaman karnındaki çocuğun babası eşi olmayabiliyor. Avrupa İnsan Haklari Mahkemesinin 1980 tarihli kararlarında bile net bir şekilde eşlerin rızasının çelişmesi halinde kadının menfaati gereği onunkinin esas alınması gerektiğini söylemektedir. Yine 1992 tarihli Amerika Yüksek Mahkemesi'nin dönüm noktası olarak değerlendirilen Pennsylvania v. Casey kararı var, ilgililer okuyabilir. Karar, özetle eş rızasını "lüzumsuz yük" olarak nitelendirmekte ve bu sınırlama sebebiyle dikkate değer sayıda kadının kürtaj hakkının engellendiğini söylemektedir. Açıkçası iki sene önce tereddüt içindeyim yazmışım ancak şu anda netim, annenin vücut bütünlüğüne ilişkin hakkı babalık hakkından üstün bir hak kanaatimce. Son olarak, tecavüz halinde TCK 99/6 gereğince on haftalık yasal süre yirmi haftaya uzuyor. Bu isabetli bir düzenleme. Velhasıl, sıkıntılı mevzular ve altındaki hikayeleri bilemezsiniz. Hiçbir kadın kolay kolay keyfe keder karnındaki bebekten vazgeçmek istemez. Kürtaj bir haktır ve sadece kadının kendi iradesine bırakılmalıdır. Naçizane çok büyük konuşmamanızı öneriyorum zira en güvenilir korunma yöntemlerinde bile hamile kalma riski mevcut. Dilerim hayatının herhangi bir döneminde çocuk istemeyen kimse böyle bir kararla sınanmaz.