bugün
yenile
    /
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ne yapacaksınız şimdi diye sordum, kafası dağılsın diye. bilmiyorum dedi, ne yapar insan annesi ölünce? (bkz: kum tefrikaları )
    2. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hissedilmiş olan neyse, yaşanmış olan da odur. İnsan, bir düşten de somut bir işten olduğu kadar yorgun dönebilir. En çok yaşadığımız zaman, çok düşündüğümüz zamandır. Huzursuzluğun Kitabı, Fernando Pessoa
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Ayrılığın sonsuzluğunu esir eden zamanlar vardır. Ama ayrılmak, hafızanın bitip tükenmesinden ibarettir. Kim bilir belki de hiç ayrılmamışızdır " Ermişin bahçesi -Halil cibran
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "insanlarla ilişki bozar insanın karakterini, özellikle de, yoksa bir karakteri." (bkz: böyle buyurdu zerdüşt)
    5. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İyi ve kötünün yüzü aynıdır, herşey insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır. Paulo Coelho - Şeytan ve Genç Kadın
    6. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''Kendimle konuşurken bile onun hoşuna gitmeye çalışıyordum, ara sıra ellerimin bulaşığıyla gidip onun uyuyuşunu seyrediyordum, demek onu seviyordum, demek onu 'seviyorum' diyordum kendi kendime''
    7. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda"
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yok yok burası Twitter değil sosyal medya hiç değil
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Ama daha siz beni dışlayamadan ben sizi dışladım,bugün öğleden sonra,benim de bir parçası olduğum o soğuk,kemikleşmiş dünyanızın dışına fırlattım kendimi,pistonların üstünde duygusuzca kayan ve kendi etrafında kibirle dönen o büyük mekanizmada sessizce çalışan bir çarktım ben de.Hiç bilmediğim bir uçurumun içine düştüm,yine de o bir saatin içinde sizin aranızda geçirdiğim kaskatı yıllardan çok daha canlı hissettim kendimi.Size ait değilim artık,içinizden biri değilim,ama yükseklerde ama diplerde dışınızda bir yerlerdeyim." Olağanüstü Bir Gece-Stefan Zweig
    10. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Endişelenme,kalplerin kemikleri olmaz.Gerçek anlamda kırılmazlar.”
    11. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Yaşamak gerekecek. Yaşamak, yıkılışın çürümüş, bozulmuş meyvelerini dermek, her yeni günle yeniden ve bugün reddettiği kesin ve son kararı, acımadan, tüm korkunçluğu ile didik didik etmek. Ulu Tanrım! Bu savaşı ben istemedim, ne de bu sonu, bu yıkılışı istedim; niçin, hangi acımasız oyunun sonucunda ben bu savaşın, bu yıkılışın yükünü taşımak, bunları sindirmek, kendime mal etmek zorunda kalıyorum?" jean paul sartre- yıkılış
    12. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Kûn Fe Yekûn” Kur’an-ı Kerim
      0Wow - devriksekiz 12.07.2022 14:22:17 |#4415005
    13. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Sevincin en coştuğu yerde dert en çok yerinir, Bir dokunmada dert sevince döner, sevinç dertlenir. Madem bu dünya bile yok olacak bir gün Sevginin bitmesine insan neden üzülsün? Sevgi mi kaderi kovalar, kader mi sevgiyi? Daha kimseler çözmedi bu bilmeceyi." William Shakespeare - Hamlet
    14. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Neyi ne yapsam korkunç bir acı duyuyorum. Sıkılıyorum, sıkılıyorum, sıkılıyorum. Kötü bir şekilde anladım dünyayı. Belki her şey iyiydi. Ama ben öyle anladım. Kıstırılmışım, kurtulamıyorum. İki Satır, İki Satırdır - Edip Cansever
    15. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Yapayalnızım, ama bir kente yürüyen ordu gibiyim." Bulantı, Jean-Paul Sartre
    16. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Artık öğrendiği bir şey vardı: Başkalarıyla paylaşılmayan zenginlikler insanı mahvediyordu. Momo
    17. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Geçmiş asla ölmüş değildir. Geçmiş geçmiş bile değildir. -William Faulkner, Bir Rahibeye Ağıt
    18. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "insanlar, zavallı zayıf yaratıklar; kendi günahlarını başkalarının üzerine yüklüyorlar." günaha son çağrı/nikos kazancakis (bkz: o telefteos pirasmos)
    19. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- İşin özü şudur: Amerikalılar gelmişler ve Türkiye’nin belediye yasalarını değiştirmek üzere yerli sivillerle “workshop” kurmuşlar, yıllardır çalışıyorlar. Bu arada Türkler ne yapıyor? Onların büyük çoğunluğu Türklerin kaç yüzyıldır, bilmem kaç devlet kurup büyük anakaraları yönetmiş olmasıyla övünüyor, son imparatorluğun kuruluşunu olağandışı törenlerle kutluyor ve hatta Washington’da mehter eşliğinde yürüyorlar. Geri kalanı da, çağdaş bir devlet kur­duk; yetmiş beşinci yılı aştık diye marşlar söylüyorlar. Öte yandan, Amerikalı “Workshop” uzmanları gelmişler, bu övünçlü Türklerin ülkesinde raporlarında belirtikleri gibi; “yönetim yetkisini merkezden uzaklaştırmak amacıyla belediyelere otonomi kazandırmak" için, yasa tasarısı hazırlıyorlar. Bu işin İçerdeki gerek­çesine bakarsak, “Belediyelere yardım demek, demokrasiyi güçlen­dirmek demektir” diye bir yanıt hazırdır. Ne ki, “Belediyeleri güç­lendirmek’ ABD’nin Cumhuriyetçi Partisi’ni neden ilgilendirir ve ABD neden bu işler için para ve eleman verir? Amerika’da gettolar temizlendi, toplumsal uçurumlar kapatıldı mı?” diye soran yoktur. --- spoiler --- -Mustafa Yıldırım - Sivil Örümceğin Ağında
    20. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "ona kimseye kartopu fırlatmayacağımı söyledim fakat bana inanmadı. insanlar size hiç inanmaz zaten." (bkz: the catcher in the rye)
    21. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Fakat allah kahretsin insan anlatmak istiyor albayım. Böyle budalaca bir özleme kapılıyor.(bkz: tehlikeli oyunlar)
    22. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Güzellik görebileceğiniz bir resim ya da duyabileceğiniz bir şarkı değildir; bilakis gözünüz kapalıyken görebileceğiniz bir resim, kulaklarınız kapalıyken duyabileceğiniz bir şarkıdır.
    23. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "biz bu dünyanın fiyakalı kaybedenleriyiz" dublörün dilemması
    24. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gorsel içinde bulunduğum mekana tutunamıyordum.
    25. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Biz sadece geçici heveslerin, ânı yaşamanın peşinde değiliz ama çok uzaktaki bir dağı işaret edip, "Oraya kadar giderseniz, göreceksiniz," diyorlar. Pek tabii ki bunda da doğruluk payı olduğunu biliyoruz ancak sanki şu an çok kötü bir karın ağrın olmasına rağmen ağrıyı görmezden gelip, "Hadi biraz daha dayan. Dağın tepesine çıkınca tamamdır," gibi bir şey öğütlüyorlar. Kesinlikle biri yanılıyor. Kötü olan sizsiniz. Öğrenci Kız Osamu Dazai
    26. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Bir şeylerden kaçar gibisin. Soluk soluğa ama hiç bir şey anlatmayacağına yemin etmiş gibi sakinsin. Gitmek istediğin belli bir yer yok ama kalmak istemediğinden artık eminsin. Sadece biraz olsun herkesin ve her şeyin susmasını istemişsin. Kendini duyabilmek için."
    27. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “senin bu yaptığın bankacılık mı şimdi?”
    28. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Biliniz ki, yanlış insana karşı duyulan sevgi çabuk unutulur." Beyaz geceler, Dostoyevski
    29. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İkili bir yaşam sürüyordum. Gerçek benliğimle, başkalarının gördüğü ‘ben’ arasında dağlar vardı.
    30. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ..... Bak, Robinson gemiye tayfa olarak yazılmak zorunda kaldı, o tehlikeli yolculuğu yaptı, gemi kazası geçirdi ve daha birçok şey yaşadı, bense sadece seni kaybetsem çoktan Robinson olurum. Hatta ondan daha çok Robinson olurum. ... Milanaya Mektuplar / Franz Kafka
    31. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      O bir melek! Laf işte! herkes kendisininki için böyle der, oyle degil mi? -Genç Werther'in acıları-
    32. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Onu düşünmekten kendimi alamıyorum . Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum . Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değil bu . Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi . Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan , yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi. (bkz: şeker portakalı )
    33. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece, derdi. Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Çimleri biçen adam orada hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orada olacak." (bkz: fahrenheit 451)
    34. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kitaplar ve şiir dizelerinin, kalbi pıtır pıtır etme hızı Hk; (bkz: Günaydın mesajı ) gorsel
    35. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Ph'nglui mglw'nafh Cthulhu R'lyeh wgah'nagl fhtagn.“ The Call Of Cthulhu, H.P Lovecraft
    36. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Baya uzun bir zamandır kafamı taktığım bir konu var; kendimi sürekli yalnız hissetmek. Biraz kafam dağılsın diye okuduğum kitap beni daha da derin düşüncelere sevk etti. Artık sevgiye olan inancımı da kaybettim. "İnsanın, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur. İşte tam da o dönemde, Drogo, insanların her zaman birbirlerinden uzakta olduklarını fark etti. Birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı birazcık olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, diğerlerinin bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti." (bkz: il deserto dei tartari)
    37. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Göğsünü sıkan, içini daraltan o laneti geride bırakıp gidelim. Burada yağmur bile güzel yağmıyor artık. Yağmuru güzel yağan bir yerlere gidelim.Gidelim buradan... Burası bizim değil. Nasıl başederiz bu kadar saçmalıkla? Her şeye sıfırdan başlanabilecek bir yerlere gidelim.Gidelim buradan... İlaçlarını yanına alma. Kitaplarımı almayayım ben de. Biraz da onlar çıldırtmıyor mu bizi? Havası ilaç, denizi kitap bir yerlere gidelim.Gidelim buradan... Bıktım tepemizde sallanan manasız sorulardan. Soru sorma artık bana. Soru sormayayım sana. Her türlü sorunun tedavülden kalktığı bir yerlere gidelim.Gidelim buradan. Burada insanlar kötü. Hep bir şeyler anlatmamızı bekliyorlar, hep bir şeyler anlatmamızı isteyecekler, bitmeyecek bu hiç bitmeyecek. Kimseye bir şey anlatmak zorunda kalmayacağımız bir yerlere gidelim.Gidelim buradan... Bak uyuyamıyorum yine. Senin de uykuların defolu, bölük pörçük. Huzur içinde uyuyabileceğimiz bir yerlere gidelim. Gidelim buradan. Ya sen bana gel ya da ben geleyim sana. Sonra gidelim. Hadi...
    38. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "güneşin batışıyla birlikte komşularımı izlemekten aldığım keyfin sona ermeyeceğini fark edince çok sevindim."
    39. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Kalbin açılması için kırılmaya ihtiyacı vardır."
    40. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Oysa insanlar düşünen yaratıklar olarak ortaya çıkışlarından beri kendilerini daha iyi tanımaya çalışmışlar, ama bütün çabalarına rağmen şu soruya bir cevap verememişlerdi: Kötü, hemen hemen her defasında, niçin ‘iyi’den daha güçlü olarak ortaya çıkıyor?" -Dişi Kurdun Rüyaları, Aytmatov
    41. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "yalnızsın. yalnız bir adam gibi yürümeyi, aylak aylak dolaşmayı, bakmadan görmeyi, görmeden bakmayı öğreniyorsun. saydamlığı, hareketsizliği, varolmayışı öğreniyorsun. bir gölge olmayı ve insanlara sanki hepsi birer taşmış gibi bakmayı öğreniyorsun." georges perec - uyuyan adam
    42. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''seni ve etrafındaki yakınlarını tüketmeyen bir an bile yok; senin bir yok eden olmadığın, olmaman gereken bir an bile yok; ne kadar iyi niyetli olursa olsun, bir gezinti bile binlerce solucanın yaşamına mal olur, atılan her adım, karıncaların bin bir zorlukla yaptığı yuvayı yıkar, küçük bir dünyayı ezerek utanç veren bir mezara dönüştürür.''
    43. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      beş dakika evvel altı çizildi, taze taze: "yüreğim bu kadar incelik ve acıma gücüne hiçbir zaman ulaşamamıştı benim." zorba- nikos kazancakis can yayınları, 40. baskı, sayfa 200.
    44. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ölüm niye bir 'Üzüntü' konusu olsun ki? Birisinin ölümüne sevinilemez mi Ne bir "vah vah", ne de bir "oh olsun" Ya da, kendi ölümüne sevinemez mi insan? Mutlu bir intihar --- olamaz mı?... (De ki işte, Oruç Aruoba)
    45. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "yaşamdan daha sert olmalısın firdevs. yaşam çok sert. gerçekten yaşayanlar yalnızca ondan daha sert olanlardır."
    46. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çünkü sen , Her acıyı çektin ama hiç göstermedin
    47. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kuşkusuz acılarınızın çoğu kendi seçimimizdir
    /