kasım

doğduğum ay, yerim.

doğduğum ay.

tual grubunun 'tual yalınayak 2005' albümünde bulunan şarkı. link sözleri; ''bir teselli ver, kırılan gururuma bir tebessüm et, unutursun zamanla yine dalmışım aynada yüzüm ağlar yine dalmışım elimde fotoğraflar yine aylardan kasım sanki sende kaldı bir yarım her nefesim her anım sanadır canım.''

doğduğum aydır :)

hayatımda hiç bir ay geçen kasım kadar anlamlı olmamıştı, sevdiğim kadının doğduğu aydi. heyecanı da bir farklıydı şimdi bütün kasımlar biraz eksik biraz buruk olucak..

hem ben hem de babam 28 kasım da doğmuşuz :) atayizler ?

doğum günleri hariç hiç hatırlanmayan ay. bu aya neden piç muamelesi yapılıyor? evet... ismi belki döşü kıllı, göbekli, bıyıkları sigara içmekten sararmış bir abiyi akıllara getiriyor olabilir. ama yine de bu da koskoca bir ay. otuz gün. ona göre davranılıp saygı duyulmalı. elinizden gelse bu ayı atlayıp direk aralık ayına geçiceksiniz amınakoyim. (bkz: kasım ayına takım elbiseyle giriyoruz kampanyası)

yine aylardan kasım.. sende kaldı notlarıııım.

aşk maşk hikaye vizeler şahane. girmiş bulunmaktayız

kasığımda aşk başkadır

şehir olsa ankara olurdu bu ay. öyle bi ay ki çok ağırbaşlı, çok solgun. belki de ben sadece teşbih için yazıyorum bunları, bilemedim.

doğum günümle hızlı bi giriş yapsakta vizeler girdiği gibi düşürecek.umarım aşkı başkadır

aylardan kasım bol ygs kasın

bazı tarihler iki kişiliktir; tanışma, nişanlanma, evlenme gibi. o günlere anlam yükleyen insan yanında olmazsa doğum günü gibi tek kişilik hale gelir. bugün 15 kasım. 4 sene önce bugün ''türkiye'nin toplumsal yapısı'' dersinde çıkmıştın karşıma. boşa zorlama kendini hatırlamazsın, hatta dur hocayı da söyleyeyim sana ismail hoca'nın dersiydi. geçen gün gördüm adamı gittim elini öptüm sarıldık, dedim ki kendi kendime ''tanışmamıza sebep olan bu adama böyle sarıldıysam seni görsem ne yaparım?''neyse bunu da unut biz o gün sınıfta olanlara dönelim; pencere kenarında 2. sıradaydın sen; duvar kenarının en arkadan 2. sırasında ben de. yok bu kadarını da hatırlamıyorum tabi arada uydururum ben. bu kadarını da aklında tutma dediğini duyar gibiyim. tutmuyorum aklımda; sadece sayılara takıntım vardır benim. en saçma şey bile hatırlatabiliyor seni bana. bunlar güzel hatıralar benim gözümde. zihnimin arka bahçesinde üstüne çoktan toprak attığım bir mezar, sorun şu ki pencereden her baktığımda o toprak çıkıntısının sebebini hatırlıyorum. hafızamı da sildiremem kusurabakma. sildiren çok gördüm, sildirmeye ihtiyacı olmayan tek gördüm. yaşlanırsak eğer zihnimizin derinliklerine ihtiyacımız olacak, anılarla konuşacak kadar yalnız kaldığımız zamanlarda...

eskiden çok acıtırdı bu ay içimi ama şimdi kasım ayının gelmesini istiyorum acım hoşlantıya dönüştü sanırım özellikle kasım yağmurları beni çok olumsuz etkilerdi şimdi yağmur yağsa ruhum doycakmış gibi

yılın on birinci ayı. en sevdiğim aydır.

bir ay. bu ayda hava kararmaya başlar, yağmurlar artar. karanlık ve sis gelir akıllara. genelde hüzün hakimdir. yaprakların rengi değişir belki dökülür. doğumlar kadar ölümleri savaşlar kadar devrimleri barındırır tarihinde. soğuk bir aydır öyle herkes sevmez. başa inmek üzere olan bir giyotin keskinliğinde geçer genelde ya iyi ya kötü. kötü geçmesine henüz başlarında tüm üniversitelerde başlayan vize dönemleri örnek verilebilir. adı geçtiğinde insanın içinden bir şeyler götürür bu ay kesinlikle. bilmiyorum kimisi dökülen yapraklara, kimi aydınlıktan uzaklaşan havaya bakıp sonbaharın o tatlı kasvetiyle olduramadığı aşklarına ''kasımda aşk başka'' diye atıfta bulunur. aya anlam yüklenir mi demeyin kasıma yüklenilir bunlardan dolayı. çünkü kendine has, geldiğini belli eden özellikleri vardır. kasım bildiğiniz o soğuk, kaba saba ve duyarsız olmasına rağmen aklınızda yer edinen insandır. lan keşke bi yaşayabilseydim dediğiniz ankaradır. doğum günümü de içinde bulundurur haliyle bu anlattıklarımdan sonra. ilk haftası biterken beni de yeni bir yaşa sokar her yıl. eğer bunu yapmasaydı en sevdiğim ay olurdu.

güneş aylarının 11. si. aşk meşk işleri yalan. hava soğuk hava.

doğduğum ay. en sevdiğim ay.

karanlığın en koyu olduğu anın, aydınlığın en yakın olduğu zaman olması misali, sonbaharın varlığını en çok hissettirdiği aydır. alaca karanlıktan daha asil, sahibinin ölümüne yas tutan bir köpek kadar ağlamaklı ve alex'in gidişi kadar hüzünlüdür. sonbaharın son ayı olması bile, başlı başına onu vedaların ayı yapmaya yeter aslında. ama hepimiz de biliyoruz ki o bundan fazlasıdır; (bkz: 6 kasım 2002) kimisine göre de; o sadece, yeniden yeşermek için solan doğanın, kendi varlığını sürdürmesi için uğraması gereken bir duraktır. yaşadığı sürece, geçirdiği değişime öyle ince duygular, naif anlamlar yüklemeye gerek yoktur onlar için. ama bu realist bakış, bu topraklarda mümkün olabilecek bir şey değil. kasım ayına duygusuzca bakamayız biz. zira; ayın 10'u, onlarca duyguyu aynı anda hissetmemize vesile olur. gururu, hüznü, özlemi, matemi, minneti... velhasıl; sonbahar da, kasım da güzeldir. tıpkı, arım balım peteğimin de dediği gibi; (#840032) not: kasım ayına daha yeni girdik ama henüz "kasım ayı başka yhaa" diye edebiyat parçalayan güruha denk gelmedim. tezat kısım şu ki; ortalıkta olmayan malum edebiyat parçalayıcı kitleye laf atıp prim yapan 3213135 tane insan gördüm hajshajsh alın hadi primleriniz boşa gitmesin. priminize denk gelip "ne durduk yere kendi kendine tatava yapıyon birader?" diye soran olursa, onlara bu yazımı gösterirsiniz.

içinizi yakar bu ay. güneş arada çıkar ama güneşe tezat hava buz gibidir. onun gözleride sımsıcaktı bir kasım günü buza döndü. o gözler yalancı kış güneşine döndü. içimi acıtıyor bu ay.

normal bir aydır. aşkın başka olduğu falan da yoktur. hatta "ahh bee" dedirten bir günü içinde barındırır. (bkz: 10 kasım)

öğrencilik hayatımın son kasım ayı bitmiş bulunmakta, bir miktar hüzünleniyor insan

bi 60 gün sürdü sanki, ne bitmez aymış

sanki 3 yıldır kasım ayındayız şükür bitti

yılın 11. ayıdır. sonbaharın son ayı. havaların soğumaya başlayıp pastırma sıcakları olan dönemi içinde barındıran aydır.

bu gece hüzünlüyüm hep hüzünlüyüm de bu gece kırık bir hüzün bu can yakıcı. büyümek ne kötüymüş

Senden umutluyum gülüm. Yüzümü kara çıkarma yap bir güzellik.

bugün yeniden başlamak istiyorum bir süredir son verdiğim hayatıma. her şeyi sıfırlamak gibi bir hedefim var. hava da yağmurlu. bi november rain patlar. yeniden başlamak istiyorum, istiyorum ki tekrar son verebileyim. bu sefer daha düzgün ve daha stabil. bugün saçımı kestim keşke kafamı da kesebilseydim. neyse bukowski.

Sonbahar'ın, en sevdiğim mevsimin bittiği aydır. En sevdiğim, doğduğum aydır.

bugün 6 entry girilmiş. "kasım"ın yanında "6" yazıyor, hoş değil. bir Galatasaraylı olarak bu durumu bozuyor ve 7. entry'yi giriyorum. sözlük formatı da kusura bakmasın artık.

Yaşasın tualden yine aylardan kasım dinleyebileceğiz artık. Çünkü yılın sadece kasım ayında dinlenebiliyor diğer aylar tadı yok

bir kasımmış bugün evet bu aya da mutlu başlayamadık hadi bakalım

yine aylardan kasım Şiirli, kahveli, tarçınlı havuçlu kekli ama en çok da sınavlı ayımız hayırlı olsun. --- kamu spotu --- Kasımda başka olan tek şey yaprakların rengidir ve lütfen Attila İlhan ve Cemal Süreya yı rahat bırakalım. --- kamu spotu --- Arada bir geceye bir şiir bırakabiliriz tabii

az önce öğrendiğime göre gerçek doğum tarihimmiş. daha doğrusu, doğduğum ay. (bkz: 17 kasım) yıllarca doğum günümü 10 şubat ve kendimi kova burcu sandım. meğer akrep burcu‘ymuşum. aslında akrep burcu bana daha çok uyuyor. şaşırmadım.

Bir ay, doğmadığım ay, belki de yeniden doğduğum bir ay

link Ufaktan yerimizi alalım.

bölen, bölücü gibi anlamlara gelen arapça kökenli sözcüktür. (bkz: taksim)