bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bazıları için umutların tükendiği bazıları içinse umutların yeşerdiği yer. nolur ölmesin diye dua ettiğiniz kişinin kalbi durunca acıdan delirmek istediğiniz midenizin bulanmasına neden olan yer. kafanız allak bullakken elinize tutuşturulan "organ bağışı" dosyası. daha once başınıza gelmedigi icin ben olsam verirdim dediğiniz ama orda cansız yatan canınızdan bir parça olunca sebepsiz yere sinirlendiğiniz yer. imzaladiktan sonra karşınıza dikilen bir kadın. dertten agirlasmis elleriyle elinizi tutan gözü yaşlı bir anne."teşekkürler. beş yıldır kızım bu illeti çekiyor sayenizde kurtulacak. allah günahlarını bağışlasın." demeai baska bir annenin... ağırlığı o kadar büyük ki aylar bile geçse unutulmuyor. yanınıza gelip sizi teselli edenler en iyisi bu diyenler... ama sizin için önemli olan tel şey vardır; o kişinin ben burdayım demesi ve size sarılması... asla gerceklesmeyecek, gerceklesemeyecek bir seyi hastane zemenindeki fayanslari sayarak ordaki bir lekeye gözünüzü dikerek hayal edersiniz ve içinizden "allahim ne olur bir sans daha" diyerek defalarca tekrarlarsiniz. ama boşuna bu bekleyiş; o dönmeyecek.
      1ne vardı eksileyecek aq. gerçekler acıdır napalim yani? - sevdigimezaralti 10.09.2016 13:23:14 |#3528990
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hastane koridorlarındaki umut.
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hasta olsam ya da birine salt refakat etme aracılığıyla da olsa hastane kapısından girdiğim andan itibaren o havayı soluyunca kendimi yeşil yol filmindeki john coffey gibi hissediyorum. tüm hastalıkları, kötülükleri ciğerlerime çekiyormuşum gibi hissediyorum. kendimi bildim bileli o tür ortamlara girince böyle hissediyorum, bilemiyorum. (bkz: üzdüm mü seni patron)
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayatımda hasta olarak girmediğim ama çalışan olarak girdiğim kurum.
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her odasın da farklı hikaye. her kapı şuan ki haline şükrettiriyor insanı. allah kimseyi düşürmesin.
    6. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      4.50 de hastaneye ani kalp carpintisiyla gittim iğne falan sıradan işlemler.abi gerçekten yasadigimiz hayatin değeri bilelim ne zaman ölecegimiz belli değil ertelemekten vazgeçin çünkü yarin olmayabilir. not: bu bir özeleştiridir.
      1geçmiş olsun dostum. - zazatoucny 26.02.2017 05:23:41 |#3114125
      0sağ ol kardeşim - kromatin 26.02.2017 12:36:13 |#3128148
    7. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kokusu ne berbat biryer yaa
    8. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hastanedeyiz, abim hafif ateşlendi. bir iğne vurdurayım kendime gelirim dedi diye geldik. hastane kalabalık. sıramızı aldık. bekliyoruz. içerisi çok kalabalık, gelen giden bir an olsun durmuyor. çay alayım mı sana dedim abime. istemedi. çayımı aldım, içiyorum. hastanedeyiz, bir sürü, istemeyeceğiniz kadar bir sürü koltuk yanyana uzanıyor. bir mezarlığa benzetiyorum aynı olan kalabalık şeyleri. kafamda türlü düşünce zamanı geçirmek için bana yardımcı oluyor. sıramız gelmek bilmiyor. telefon kurcalıyoruz. hastanedeyiz, bir aile geliyor. anladığım kadarıyla sedyedeki baba. ağlayan anne. gülümseyen, her şeyden habersiz gülümseyen de sanırsam –yanılmış olmak için çok dua ettim- evin küçük kızı. adam uyuyor. içeri aldılar adamı. bizim de sıramız geldi. şu kabine geçin diyerek bir perdenin ardını gösteriyor hemşire. girdiğimizde karşımızda o aile var. mahçup mahçup selamlıyoruz abimle evin annesini. hastanedeyiz, doktor bir saat bekleyin bir serum yemeden gitmeyinlerli bir şeyler dedi. serum takıldı. muhabbet etmeye fırsat kolluyorum küçük kızla, bahane arıyorum. bulamıyorum. anne kızıyor çocuğa, babasının bandajlarıyla oynamaması için. ufaklık diyorum, kaç yaşındasın sen? ellerinin sekiz tane parmağını kaldırıp gülümsüyor bana. içimin buzulları eriyor çocuk gülünce. çocuk güldü. hastanedeyiz. acıklı bir aile hayatı, yaşanılmışlıklar dinledik anneden. abim bir ara serumu kısıyordu, gördüm. ne iş yaparsınız nasıl geçinirsinizli sorular sordum bir ara. anne gözlerini belertip kızını işaret ediyor. utançtan yerin altına girebilmek için dua ediyorum. eziliyorum bir annenin bakışlarıyla. çocuk güzel. çocuk çok akıllı. hastane fayanslarında sekseğimsi oyun oynuyor, aynı anda dönüyor bana. sesini duyuyorum ilk defa. babam inşaatta çalışıyor, düştü geçen hafta ama yine çalışacak. büyüyünce ben de babamın yanında çalışacağım diyor. çocuk gülüyor sonra. ortamdaki tek güzel şey çocuğun gülmesi. eriyorum oturduğum yerden. üniversitede girdiğim hukuk dersleri geliyor aklıma. adaletin tanımını işlediğimiz bir ders geliyor aklıma. derste anlatılanları hatırlamıyorum. ama adaletin bu olmadığına defalarca kez eminim. hastanedeyiz, çocuk seksek oynamaya ve şarkılar mırıldanmaya devam ediyor. abimle ben mahcubiyetten yerin diplerindeyiz. konuşmaya devam ediyoruz ama sesimiz çıkmıyor sanki. ne desek bilemiyoruz. çocuğa kantine gidelim diyorum, gel sana bir şeyler alayım. annesine bakıyor çocuk. onay bekliyor. onay geldi. kantindeyiz. çocuğa ne istersin canım benim diyorum. çikolata diyor. hangisinden diyorum, hepsi farklı mı diyor şaşkın gözlerle. aklım duruyor birkaç saniye, karnıma bir sancı saplanıyor. çocuk hala şaşkın, cevap bekliyor. bir şey diyemiyorum. kantindeki adama ne bulursan ver diyorum. adam bakıyor boş boş. ne bulursan doldur işte üçer beşer diyorum. bir poşet çikolata alıyorum çocuğa. hastanedeyiz. yanımda sanırsam –yanılmış olmak için çok dua ettim- hayatında hiç çikolata yememiş bir çocuk. sanırsam dünyanın en mutlusu. çocuk gülüyor. onu babasının yanına götürmek üzere attığım her adımda sanki fayanslar biraz daha içine çekiyor beni. kadın poşeti görünce utanıyor. kadının kafası öne eğik. teşekkür ettin mi abiye diyor. sonra çocuk yüksek sesle ve gülümseyerek teşekkür ediyor. o anlar geçmek bilmiyor. serum bitsin diye dua ederken abim şaşkın şaşkın bakıyor bana. gidelim diyorum kaşımla gözümle. abim yavaştan kalkıyor. serum sikimizide değil. dünya sikimizde değil. o an sadece, o an önemli. kaçmak istiyorum. biz gidelim abla diyoruz. kadın mahçup. bir anne, birkaç çikolata yüzünden mahçup. sanırsam acilin kapısına kadar eşlik etmek için –yanılmış olmak için çok dua ettim- kalkıyor yerinden. çocuğa sen burada kal diyor. çocuk gelmek ister gibi ama itiraz etmiyor. görüşürüz güzelim diyorum. çocuk gülümsüyor. öleyim şuracıkta diyorum utancımdan. kadın bizim hızlı adımlarımıza yavaş yavaş eşlik ediyor. allah razı olsun ablacım diyor. bir şey diyemiyoruz. bakıyoruz biraz yüzüne, allah şifa versin diyoruz, hızlı hızlı arabaya yönelmeden birkaç saniye önce. kadın allah’a emanet ediyor bizi. hastanedeydik. dünyanın yaratılışından utandık. az önce bi yerde okudum bunu başlığı görünce de aklıma direk bu geldi biraz uzun ama umarım okursunuz:)
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şu an bir amca geldi oturdu, oturduğu yerden iki tane kanka yaptı kendine. daha da yapar valla sıra gelene kadar. maşallah diyorum başka bir şey demiyorum.
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaşama alanım, evimden çok burda kalıyorum. mis kokulu, sıcacık yuvam benim
      1vitamin kokulu bi kere 😊 - ikizinteki 16.06.2017 13:42:23 |#3653318
      1cidden seviyorum ama ben o kokuyu 😂 - hemşiranım 16.06.2017 13:43:09 |#3653322
      0o kadar da kötü değil aslında 😄 - ikizinteki 16.06.2017 13:45:49 |#3653321
    11. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şu teyzeler, amcalar bi emekli olsalarda bizde geleceğe yönelik yatırımlar yapabilsek. sinirlendim şimdi
      0yürü be 👏🏻👏🏻 - ikizinteki 16.06.2017 13:51:54 |#3653327
    12. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben bu ızdırabını siktiğimin yerlerinden niye böyle nefret ettiğimi unutmuştum. bugün tekrar hatırladım. yedide geldiğim yerde saat 12'yi çeyrek geçiyor ve ben film için bekliyorum. o da birde açılacak ve önümde hala da on kişi var. ikinci muayene derken sen de iki ona. bir saat de eve dönüş etti üç. ölmüyorum ha basit bi diş. ölsem gam yemem.
    13. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sakarlığım yüzünden ayağım paslı bir tel tarafından yaralandı ve az önce acile tetanoz aşısı yaptırmaya gittim. bir sedyede iğnenin hazır olmasını bekliyordum. yan tarafımdaki sedyede yaşlı bir kadın sanki kemikleri yokmuşçasına yığılmış bir şekilde yatıyordu. geçmiş olsun teyzecim dedim, başını öyle bir umutsuz sallayışı vardı ki... geçmez artık der gibi, geçmeyeceğini bilir gibiydi. o an pişman oldum geçmiş olsun dediğime, üzdüm çünkü, umutsuzluğunu hatırlattım ona.
    14. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      içine aldı mı bırakmıyor. pazartesi gittim, 3 farklı hap yazdılar ve 5 tüp kanımı alıp yolladılar. bugün gittim, böyle devam edersen 40 yaşında ölürsün diyip 2 kutu daha ilaç yazdılar. salı günü yine gideceğim. tahlillerdeki enzim dengesizliği ve midem için ultrasona gireceğim. onlar için de ilaç verecek muhtemelen doktor. umarım muayenenin sonu olur ultrason sonucuyla gideceğim. yeter lan nasıl içeceğim bu kadar ilacı ben :(
    15. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      birilerinin artık beni çekip çıkarmasını istediğim çöplük. tüm hayatım boyunca son iki ayın toplamı kadar gelmedim ben bu allah'ın belası yere.
      1allah kurtarsın - bayanminiks 09.08.2018 23:24:04 |#3728313
      0inşallah yolu buraya düşen herkesi. - zyf 10.08.2018 17:45:29 |#3728606
    16. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      o kadar özledim ki..
      0ehehehe bize yardıma gelsene. canımıza okunuyor da :) - anahtar 12.03.2019 21:13:59 |#3751272
      0oo bu bir iş teklifi mi,gözlerime inanamıyorum :d - sağlıksızsağlıkçı 12.03.2019 22:05:22 |#3751273
      0i̇şveren değilim ne yazık :d - anahtar 12.03.2019 22:37:19 |#3751277
      butun yorumlari goster (5)
    17. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayatımın her bölümünde yer alacağım mekan. kapısından içeri girince bakıyosunuz ki herkes hasta, herkesin derdi var. hani siz sanıyorsunuz ya herkesin hayatı mükemmel hep mutlular geziyorlar, heh işte öyle değil. not: mesleğim gereği dostlar şükür sağlığım yerinde
    18. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      toplumun hem sosyolojik hem fizyolojik laboratuvarları. hastanelerle hiçbir zaman yakın temasım olmadı aslında küçük kısa süreli işlemler dışında. zaten ölmeye 5 kala hastaneye gidenlerdenimdir ben öyle kendi kendime iyileşmeyi beklerim. alışık olmayana cidden çok enteresan bi ortamı var. i̇nsan hem şükrediyor hem durduk yere içi eziliyor. hem iyileştiriyor hem hasta ediyor. girip çıktın mı hasta hissediyorsun direkt. i̇nsanın aklı almıyor burda herkes hasta. hani insan bunca kişiye nolmuş böyle diye sorası geliyor. bir de yarın ameliyat olacak olan kişi annem olunca insan biraz da garip hissediyor. gerçek anlamda garip ama garipler yeri gibi burası. biraz da gerginim tabi ilk kez bu kadar içindeyim olayın. refakatçi de benim korkmasın diye anneme belli etmeyeye çalışıyorum durumumu da pek kolay olmuyor. neyse, eğlenceli yanı da var aslında. yarım saat içinde mahalleye dönüyor burda ortam. yataklı servisler özellikle evlere şenlik. herkes hikayesini anlatma derdinde. sadece anlatmak da değil bilmek de istiyorlar. az önce detaylı bi sorgudan geçtim misal ben ve şimdiden 12636 tane hikaye dinledim üstelik kapı önlerinden geçerken duyduklarım hariç. yarını güzel atlatırsam tüm sözlüğe benden bedava hikaye.
    19. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      3 yıl önce hastanede annemin kanser haberini almıştım. Doktor çok rahat bir şekilde vermişti o haberi, bizim sindirmemiz biraz uzun sürmüştü. Annem çok şükür kurtulabildi o hastalıktan fakat bizde çok fazla psikolojik etkileri kaldı tabi. Bugün tekrar o hastaneye gittik. Aynı hastane, aynı kat, aynı doktor, aynı oda. Kendimi çok kötü hissettim oraya girince. O hastaneye her gittiğimde o kötü günleri tekrar tekrar yaşıyor gibi hissediyorum. Keşke hastanelerden, doktorlardan hiç kötü haber almasak…