bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      canan tan'ın romanı "hasret", kurtuluş savaşı ve cumhuriyet öncesi döneme uzanan, gerçek yaşamdan alınmış bir aşkın ve hasretin öyküsü. kurtuluş savaşı döneminden bir Türk ile Rum'un yaşadığı aşkı konu alan kitabın sonunu pek beğenmeyip biraz basit bulsam da her şeye rağmen güzeldi. "lozan antlaşması'nın öncesinde imzalanan mübadele sözleşmesi, bir buçuk milyona yakın insanı yerlerinden yurtlarından ederken, geride parçalanmış hayatlar, boynu bükük aşklar ve nesiller boyu sürecek hasret hikâyeleri bırakacaktır." "Hasret en büyük esarettir. Gittin... Bir yemin kaldı aramızda Yarısı senin Yarısı benim... " (bkz: canan tan)
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      nadiren kullanılan dişi ismi.
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kimseye kalmaması gereken hededir.
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir adet güzel bir sezen aksu şarkısıdır. ayrıca yürekleri dağlayan sözlere sahiptir. bunun dışında lise dönemlerinde sevdiğim kızın adıydı güzel günlerdi aslında.
    5. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ayrılıkla başlar.
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hasret sonunda kavuşacaksan, ne bileyim bir ay veya bilmem kaç yıl sonra, güzeldir. karşında seni sonuna kadar bekleyen bir insana hasret duyulur. bu güven, sevgi ve özlem hissi seni avutur bir nebze olsun. peki ya diğer türlü 'hasret'? hasret hiç ulaşamayacağın birisine karşı duyulduğunda iğrenç bir histir diğerine göre. görürsün o kişiyi belki karşı karşıyasındır hatta. ama görmek değildir asıl olan. hissedememektir onu yanında. bir yabancıdır o sana. bakmaz bile yüzüne. sert bir kışta yüzünü kesecek kadar sert esen bir rüzgar gibi soğuktur. titretir seni. ama kendine getirmez. uzaklaştırır seni daha da. sürükler götürür bir çalı parçası gibi. düşüyorsundur adeta bir uçurumdan ama, çakılamazsın asla yere ucu bucağı yoktur. hasret böyledir işte; iyi, kötü, çirkin.
    7. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hep bir şeylerin hasreti var içimizde. bugünlerde gidemediğim yerlerin, yürüyemediğim sokakların, tanışamadığım insanların özlemini çekiyorum. uyuyamadığım sabahlarda uykunun, ağladığım zamanlarda bir omzun, güzel bulduğum şiirleri paylaşacak bir yarenin. inancımı, insanlara olan inancımı kaybettiğim günden beri de en çok da kendime hasretim.
    8. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      annen yoksa hasret vardır
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      özlem anlamına gelen arapça kökenli kelimedir. h, s ve r harfleri kökenidir kelimenin. sondaki t ise çoğul yapmak için kullanılan bir kalıptır.
    10. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sema moritz çok güzel seslendirir. o gözler benim ağlar eskisinden yabancı gönlümdeki bu sevda hiç dinmeyen bir acı ruhumun kederinden gözlerim yaşla doldu inliyorum derinden bana bilmem ne oldu en candan arkadaşım ruhumu saran gece ben kime bağlanmışım ağlıyorum gizlice kimsesiz karanlıklar derdime şifa verin kalbimdeki yaralar daha çok, daha derin... link
    11. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en nankör duygu. ne kadar vade ile hissettiğiniz hiç önemli değil. beş gün, on hafta, belki yirmi yıl. bu özlemi çektiğiniz varlığa kavuştuktan 10 dakika sonra uçup gidiyor. puf.
    12. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hasardır kökü, manidar. kavuşmalar da yaraların sarılması belki.
    13. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir nazım hikmet ran şiiri. yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli, belini sarmayalı, gözünün içinde durmayalı, aklının aydınlığına sorular sormayalı, dokunmayalı sıcaklığına karnının. yüz yıldır bekliyor beni bir şehirde bir kadın. aynı daldaydık, aynı daldaydık. aynı daldan düşüp ayrıldık. aramızda yüz yıllık zaman, yol yüz yıllık. yüz yıldır alacakaranlıkta koşuyorum ardından.
    14. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''aynı daldaydık, aynı daldaydık. aynı daldan düşüp ayrıldık. aramızda yüz yıllık zaman, yol yüz yıllık.'' kendi sesinden
    15. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      'hasret kan kaybı' cümlesinin anlattığı o kadar şey var ki...
    16. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hasretinle yandi gönlüm (devamini unuttum)
    17. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      karaçalı ados ile eşlik ettiği kan kaybı parçasında özetlemiş aslında, "hasret denilen şey cinnetten daha kemirgen"
    18. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu hasret var ya bu hasret, dağ olsa eritir bitirir adamı bu hasret. hz. sezen aksu - hasret Ter döküyor dört duvar ter bense beklerim bir gün mutlaka Ters dönecek anahtarlar bir gün elbet çıkacaksın ışığa Sen aydınlığa ben sana hasret Gel eritir demirleri bendeki ateş Bir gün açılır açılmaz sandığın kapılar vurunca güneş Bir karanlık daha erişti güne saat neredeyse beş Sen aydınlığa ben sana hasret Gel eritir demirleri bendeki ateş Gün bizim güneş bizim, göğsümüzde ateş bizim El ele olduğumuz o gün gülmek bizim Dün bizim yarın bizim, yana yana sevmek bizim Hasrete vurduğumuz göz göz yürek bizim Süsledim gelin misali gençliğimi sandığıma kaldırdım Sensiz geçen yılları sildirdim sana yeni zaman aldırdım Sen aydınlığa ben sana hasret Gel eritir demirleri bendeki ateş Gün bizim güneş bizim, göğsümüzde ateş bizim El ele olduğumuz o gün gülmek bizim Dün bizim yarın bizim, yana yana sevmek bizim Hasrete vurduğumuz göz göz yürek bizim Gün bizim güneş bizim, göğsümüzde ateş bizim El ele olduğumuz o gün gülmek bizim Dün bizim yarın bizim, yana yana sevmek bizim Hasrete vurduğumuz göz göz yürek bizim
    19. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    20. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "şimdi tarlalarda güneş vardır. karlar donmuştur otların uçlarında.. artık akşamları dinlenemem başım avuçlarında. içi korku dolu kış gecesi hiç yatağın yok mu sıcak dağları dolduran kır çiçeği hangi rüzgarlar seni koklayacak! saçlarımı kesip rüzgara ataçağım! ta ki haber götürsün bir gün sana! içimde bir şeytan var, diyor ki aklına ne gelirse yapsana. ben bu şiiri yazdım atlı talimde bulunduğum sehir istanbul'du ağır ağır kar yağıyordu atımın yelesi bulut renginde" (bkz: cahit külebi)
    21. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şairin de dediği gibi herkese selam sana hasret
    22. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilk olarak eylem aktaş ve kıraç'tan dinlediğim ama sema moritz'in bir başka söylediği parça.
    23. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: 1988 çıkışlı sezen aksu'88 albümünde yer alan şaheser.. sözleri aysel gürel, bestesi atilla özdemiroğlu imzası taşır. bi' sezen aksu değildir ama, aylin aslım da güzel yorumlamıştır. sezen aksu; link aylin aslım; link --- spoiler --- ter döküyor dört duvar, ter.. bense beklerim, bir gün mutlaka.. ters dönecek anahtarlar, bir gün elbet çıkacaksın ışığa. sen aydınlığa.. ben sana hasret.. gel, eritir demirleri bendeki ateş.. bir gün açılır açılmaz sandığın kapılar vurunca güneş. bir karanlık daha erişti güne, saat neredeyse beş. sen aydınlığa.. ben sana hasret.. gel, eritir demirleri bendeki ateş.. gün bizim, güneş bizim. göğsümüzde ateş bizim. el ele olduğumuz, o gün gülmek bizim. dün bizim, yarın bizim. yana yana sevmek bizim. hasrete vurduğumuz, göz göz yürek bizim. . süsledim gelin misali gençliğimi sandığıma kaldırdım. sensiz geçen yılları sildirdim, sana yeni zaman aldırdım. sen aydınlığa.. ben sana hasret.. gel, eritir demirleri bendeki ateş.. gün bizim, güneş bizim. göğsümüzde ateş bizim. el ele olduğumuz, o gün gülmek bizim. dün bizim, yarın bizim. yana yana sevmek bizim. hasrete vurduğumuz, göz göz yürek bizim. --- spoiler ---
    24. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yosun tuttu ah yüreğim Güzelliğine kanarım Yosun tuttu ah yüreğim Güzelliğine kanarım Gelsen bir dert, gelmesen bir Dert olsun aşkın kederi Gelsen bir dert, gelmesen bir Dert olsun aşkın kederi
    25. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      öyle güzel söylüyor ki her kelime kalbine saplanıyor sanki insanın ruhumun kederinden gözlerim yaşla doldu inliyorum derinden bana bilmem ne oldu en candan arkadaşım ruhumu saran gece ben kime bağlanmışım ağlıyorum gizlice
    26. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Gün bizim güneş bizim, göğsümüzde ateş bizim El ele olduğumuz o gün gülmek bizim Dün bizim yarın bizim, yana yana sevmek bizim Hasrete vurduğumuz göz göz yürek bizim
    27. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bazı şarkılar vardır, dinlerken geçmişe götüren... Bittiğinde, yüzünüzde oluşan buruk gülümsemeyi kaybetmemek için tekrar dinler, tekrar tekrar dinlersiniz. Bu da öyle bir şarkı. Link:
    28. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hasret yollarında geçerken ömrüm bir de senden hasret gelmesin bana
    29. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hasret,özlenenden uzak mı kalmaktır? özlenen yakınındayken hicran duyulamaz mı?
    30. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: nazım hikmet şiiri. "yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli belini sarmayalı gözünün içinde durmayalı aklının aydınlığına sorular sormayalı dokunmayalı sıcaklığına karnının. yüz yıldır bekler beni bir şehirde bir kadın. aynı daldaydık aynı daldaydık aynı daldan düşüp ayrıldık aramızda yüz yıllık zaman yol yüz yıllık. yüz yıldır alaca karanlıkta koşuyorum ardından."
    31. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aynı zamanda sözleri seyyan hanım'a ait olan, sema moritz yorumu hüzünlendiren mükemmel şarkı. sema moritz sesinden "kimsesiz karanlıklar derdime şifa verin kalbimdeki yaralar daha çok, daha derin."
    32. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      özlemekten farklıdır. ulaşma imkanınız varsa özlemektir, düşük de olsa. o ihtimal hiç yoksa hasrettir. ülkesinden sürgün edilmiş bir şairin mesela, yareni ölmüş bir kimsenin mesela, sırf diğerlerinin oluşturduğu rekabet toplumunda yer edinebilmek için içindeki kuzuyu içindeki tilkiye öldürten çobanın mesela! çektiğidir hasret.
    33. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      nazım hikmet'e ait bir şiirdir. çokça bilinmemesiyle beni cezbediyor, sanki gizli bir şeyler bulmuşum gibi. bu şiir bütünüyle bir başka güzel: yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli, belini sarmayalı, gözünün içinde durmayalı, aklının aydınlığına sorular sormayalı, dokunmayalı sıcaklığına karnının. yüz yıldır bekler beni bir şehirde bir kadın. aynı daldaydık, aynı daldaydık. aynı daldan düşüp ayrıldık. aramızda yüz yıllık zaman, yol yüz yıllık. yüz yıldır alacakaranlıkta koşuyorum ardından.
    34. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      karanlıkta koşanlar hakkında konuşmuşken akla düşendir. adeta nevzat'ın serkeş iki yılını anlatıyor. t: nazım hikmet şiiri. --- spoiler --- yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli, belini sarmayalı, gözünün içinde durmayalı, aklının aydınlığına sorular sormayalı, dokunmayalı sıcaklığına karnının. yüz yıldır bekler beni bir şehirde bir kadın. aynı daldaydık, aynı daldaydık. aynı daldan düşüp ayrıldık. aramızda yüz yıllık zaman, yol yüz yıllık. yüz yıldır alacakaranlıkta koşuyorum ardından. --- spoiler ---