özgür demirtaş'ın şu tivitlerinden
gorsel sonra iki gündür futbolla ilgili herkes bir şey söylüyor. futbolu aşırı seven bir insan olarak iki kelam da ben edeyim. bu arada,
eğitim ve
siyaset gibi artık futbolun da sorgulanması ve gerekliliği üzerine insanların fikir beyan etmesi bence müthiş bir şey. neyse, konumuza dönelim.
bana göre futbol, tüm profesyonel sporlar gibi gelişmemiş ülkelerde kitleleri uyutmak ve
sosyal eşitsizlik'in farkına varılmaması için müthiş bir uyuşturucu. ancak futbolun taraftar gücü asla yadırganmamalı. çünkü futbol taraftarı ciddi anlamda ait olduğu sınıfa sadık ve konu futbol olduğunda ise anında birlikte olabilen büyük bir kitle. bu yüzden, taraftar grupları ihtiyaç halinde tüm zorbalıklara anında karşı gelebilir. geldikleri de olmuştur.
(bkz: gezi parkı direnişi)
tüm bu şartlar göz önüne alındığında asıl sorgulanması gereken şey futbolun yaptırım gücünün pasifize edilmesinin önüne geçilmesi ve insanların tek eğlencesinin tümden zenginlere kaptırılmaması olmalı bence. bir de maçların fahiş fiyatlarla kapalı yayın yapan tv kanallarında yayınlanması ve bilet ücretleri gibi ücretlerle birlikte amatörlere ödenen düşük maaşlar.
futbol çok güçlü bir spor. büyük savaşları durdurduğu gibi iç savaş başlatmışlığı da var.
(bkz: yugoslavya iç savaşı) tek sorun,
holiganizmin ve kitlelerin uyutulmasının önüne geçilmesi. ve sosyal eşitsizliğin iyice derinleşmesine katkı sağlamasına dur denilmesi. gerisi, sadece eğlence.
bu arada, bir futbolcunun yılda bilmezsen kaç milyon dolar kazanmasının tek bir akli ve
vicdani açıklaması yok. olduğunu iddia eden ya iyi bir yalancı ya da
ahmaktır. çünkü para kazanma konusunda önemli olan tek kriter, emek ve değerdir.
(bkz: emek değer teorisi)