cahit zarifoğlu

birgün ister istemez karşısında olacaksınız bütün kaçtıklarınızın..

ölüm döşeğindeyken yanında ona refakat eden erdem bayazıt'a "erdem" demiş, "kırlarda çiçekler artık bensiz açacak.."

seçkin bir kimse değilim ismimin baş harfleri acz tutuyor bağışlamanı dilerim

adı gibi zarif bir beyefendi

'bir kalbiniz vardır onu tanıyınız.'

"bu dünya soğuk. rüzgar genelde ters yöne eser. limon ağaçları kurur. bahaneler hep hazır. güzel günler çabuk geçer."

güzel günler çabuk geçer içimiz hep bir hoşçakal ülkesi

sarıkamıs 1979. ne çok acı var.

"dedim ya oturuyorum öylece, iyi ki etrafımda kalbimi tanıyanlar yok."

az az ölüyoruz her gün , havadan sudan bahseder gibi..

gelişini aldım,onu nasıl harcadım.. sevmek de yorulur şiirinin yüreğimi ikiye bölen dizesi.. cahit zarifoğlu okumak terk ettigin bir yere yillar sonra geri dönüp hicbir seyi ayni bulamamak gibi bir hüzne bogulmaktir

"ne çok acı var.." -cahit zarifoğlu (bkz: yaşamak)

bu dünya soğuk. rüzgâr genelde ters yöne eser. limon ağaçları kurur. bahaneler hep hazır. güzel günler çabuk geçer. “i̇çimiz hep bir hoşçakal ülkesi” ...hüzünlenirim ne zaman görsem

dedim ya oturuyorum öylece. i̇yi ki etrafımda kalbimi tanıyanlar yok..

"bana hissetirdiklerini seviyorum; sanki her şey mümkünmüş gibi sanki yaşamaya değermiş gibi.."

umudumuz; acımızdan daha büyük olmalı

kuşlara takılıp gidiyor aklım, her gün kaçıyorum yoksa gülüşün.

nasil bir şair ! ne naif bir adam,baş harflerim bile "acz"kelimesini oluşturuyor diyecek kadar mütevazı.... sanırım son şiiri buymuş (bkz: kırlarda çiçekler artik bensiz açacak...)

bir kalbiniz vardır onu tanıyınız

"bazen yağmur olmak ister insan, yağmak ister sevdiğinin üzerine." der üstad.

"bu dünya soğuk. rüzgâr genelde ters yöne eser. limon ağaçları kurur. bahaneler hep hazır. güzel günler çabuk geçer."

der misin ki bir gün; "i̇nşallah çok bekletmedim seni.."

sen kimbilir, rüzgârlı eteklerinle kimbilir hangi iklimdesin, ben sensiz bu sessizlikle, deli gibiyim sensiz...

bir soyad bi insana bu kadar yakışırmış dedirten insandır. "asıl marifet buluttaydı ama herkes yağmura şiir yazdı."

ne çok acı var

'bazen yağmur olmak ister insan, yağmak ister sevdiğinin yüreğine'

"yedi güzel adam"dan biri

"halk aşksızsa sokaklar banka dükkânlarıyla doludur" demiş.

"çünkü gece zamanın katranıdır."

"kağıt kalem çıkarıp, "seni hatırlamamak mümkün mü?" diye yazmaya başlıyorum..."

bir çiçek bahçesinde geceye durgun kalışın yağmur sıcağı gibi.
 öptüm sonsuz gidişinden, saçlarının seyriyle seni.

"eğer hayvanlar aralarında konuşuyorlarsa, kim bilir neler söylüyorlar insanoğlu için"

"illa gerek mi özlediğimi söylemek, ya da sevdiğimi seni?"

adı gibi çok zarif bir bey (bkz: seviliyorsun kardeşim)

"ah kardeşler! gönlümün yükünü kaldıramıyorum."

"kanatları varmış kalbin sevince uçar, sevilmeyince göçermiş."

"kalbinizi ve sesinizi yumuşatın."

ölüm yıldönümü bugün . erdeme dediği gibi kır çiçekleri artık onsuz açıyor 30 senedir.

"ellerim yumruk dizlerimin arasında (tam üçyüz yıl) etim etimin sızısını alsın diye" zarif adamın zarif dizeleri

üstad vefatı yaklaştığında erdem beyazıt'a şöyle konuşmuş; " kırlarda ciçekler artık bensiz açacak." sonra da biz edebiyat denilen çiçekler ile basbaşa bırakmıştı. mekanın cennet olsun yüreği güzel adam..

"ya çık gel aşkın zümrüt tepelerinden,ya da kır belini hasret denilen illetin "

kardeşim dedim acılarıma da kardeş olur musun

sana olan sevdamdandir bilesin

değil mi ki, kavuşmalarımız topal. ayrılıklarımız koşar adım...

" i̇nsan sevmeli; bazen bir insanı, yahut da bir ağacı ya da kanadı kırık bir kuşu… zaten sevmezse insan, insan mı olur?"

zarifoğlu diyor ya: "nasıl olmuşsa bilmiyorum, vurmuşlar bize, biz vurmamışız." vuralım artık ama..

" ben isterim ki çocuk gönlümü anlayan annem olmayınca ben de olmayayım. " a.c.z

"fikirle tartışın, küfürle değil."