asosyal itiraf

artık unutmaya başladım galiba.

çok uğraştık, çabaladık. bu sefer de bomladık.

bi erkek olmama rağmen hayat şarkısında kı hulya kerımın asklarını flan izlerken mutlu oluyorum dıger fılmlerde de boyle oluyor ızlerken sankı benım oyle ask hıkayem var zannedıyorum sureklı aglıyorum ufak bı duygusal fon muzıgı gırsın gözyası akmaya beklıyor gıbı ben nıye boyle oldum asırı derecede duygusalım ya

çok seviyorum abi. hani biri kalbini kırsa benimki kırılmış gibi hissediyorum ama söyleyemiyorum. olmuyor abi o kelimeler ağzımdan çıkmıyor.

şuan korkudan altıma sıçıcam

uyuyamıyorum. sabah 9'da kalkacağım,1 saat telefonu elimden bıraktım ve düşündüm. yine uyuyamadım. sebepsizce,hiç uğraşmadan istemeden kilo vermeye başladım. dar gelen pantalonlarım ne kadar da bollaşmış. arkadaşlarım yüzün çökmüş,kilo mu verdin sen diye soruyor. bense daha tartılmadım bile. kemiklerim ağrıyor,acıyor...

üç yıl geçmiş. saçma aptal gereksiz ve takıntılı sadece içimde büyüyen ve sönen platoknikliğimi size tüm ironiklikleri absürdlükleri ve kör noktalarıyla uzun uzun anlatabilirim. ama olmaz. bu sözlüğün yazarları başka bir uyduruktan bir efkarı çekmek zorunda değil. şunu itiraf etmek istiyorum ben cahilmişim de korkakmışımda bir şey bilmezmişim de hep kendimi kandırmışım siz yapmayın. kendinize yalan söylemeyin. sevmediği bariz olan insana büyük aşklar yakıştırmayın. masum iken onun suçunu üstlenmeyin. yavşaksa yavşaktır arkadaşlar - sırf seviyorsunuz diye adam demeyin. numaramı bunca zaman sonra zorla aldı benden* selam bile vermediği kızdan. neden? ego tatmini, can sıkıntısı, puştluk. canımı yaktı bile bile isteye isteye. onun için aylar sonra ağlamadım. bu hatayı asla bir daha yapmam. ama böyle iğrenç bir insanı kalbime aldığım için kendime ağladım. çok yakışıyorsunuz allah mesut etsin dediğim halde bana güzelsin dedi. ben bunun hayalini kurmuştum evet, ama o bir başkasına ait olduğu halde bana yürürken değil beni sevip de adam gibi sadık olduğu bir an içerisinde hayal etmiştim. benim hayalimin bile içine sıçtı tıpkı bir zamanlar hayatıma yaptığı gibi. erkekler hep böyle! erkeklerin hepsi aynı! gibi söylemlere hep karşı çıktım ama biraz empati kurun ben hayatımın geri kalanında kime güvenebilirim ki. not* küfür kullanmayı tercih etmem ama bu sahsiyetin karakterini tanımlamaya küfürler dahi kafi gelmiyor

bu gün sabah kahvaltısı için uyandım sonra tekrar yattım namaz için uyandım şimdi tekrar yatıyorum ne zaman uyanırım belli değil ama günaydın güzel günleriniz olsun

bugun dersim 3 de bitti sevdiğim kız ikinci öğretim 5 de gelıcektı 2 saat beklıyımde göriyim be özledim dedım sogukta tıtreye tıtreye bekledım 10 saniye sevgilisyle elele önümden geçmelerini izledim ben üşümemle kaldım

özledim sözlük buraları. takip eden varsa dikkat etmiştir bir aydan uzun süredir yokum ortalarda. şehir değişikliği, girdiğim yoğun tedaviye rağmen iyileşmeyen ciğerlerim ve süpriz bir şekilde üniversiteye hazırlık çalışmaları ve hatta ani bir kararla kuaförlüğe başlamam. hayatım aksiyondan aksiyona geçiyor ama yeni şehir ve yıllar sonra başıma gelen en güzel şeyle tanışmam beni biraz yükseltti bu hayatta. onun harici psikolojim deepwebden daha karanlık dostlarım. kurtulamadığım ataklar ve yıllar sürecek tedavime bulunduğum şehirde yardımcı olacak doktorun olmaması biraz dengemi bozdu. ama sizleri çok özledim. yeni dostlar katılmış, güzel başlıklar açılmış, ama pek bir şey değişmemiş. sizleri seviyorum...

esprilerim iğrenç😣

sevdiğim çocuk ateist çıktı sözlük imam nikahida dusunmuyor boy boy da cocuk yapmayacak imiş oysaki ne hayallerim var idi ......

herkese iyi geceler, geberiyorum aşkından kalmadı bende gururdan eser..

allah beş senede tanıştığım kimya öğretmenlerinin iki ceddine bin zeval versin.

etrafımda bir çok insan var evet onlarla vakit geçirirken eğleniyorum evet gülüp ediyorum ama bi' şeyler eksik ya,insan her şeyden öte birini istiyor yanında yani şahsen ben beni seven,sevincimi hüznümü paylaşacağım birini arıyorum ve ne yazık ki etrafımda öyle biri yok.evet,çok kalabalık ama çok yalnızlık içeriyor.acındırmak için yazmadım sadece insan istiyor be günaydın densin moraller bozuk olunca güldürsün hani böyle şeyleri hep ben yapmayayım,yapacak birisi de kalmadı etrafımda üzülüyorum sözlük,iyi geceler.

bir çocukluk arkadaşım var beni, benim onu sevdiğim kadar sevmiyor biliyorum. çok güzel bir çocukluk geçirdik sabah çıkıp akşam ezanıyla eve girilen cinsten. ama o çok sorunlu bir ailede büyüdü. hep kavga gürültü mutsuzluk görüyordu. bense tam tersi sorumluluk sahibi huzurlu bir ailede büyüdüm. okulda daha başarılıydım daha baskın bir karakterim vardı. büyüdükçe benim başıma gelen iyi şeylere sevinmediğini farkettim. içten içe hep kıskançlık biriktirmiş içinde. oysa ben onu hep kardeşim bildim. onun beni yanlış anlamalarına, yersiz tavırlarına tolerans gösterdim. hala arkadaşız ama beni çok sevmediğini, iyiliğimi istemediğini biliyorum bu acı veriyor. ilginçtir onu kaybetmek istemiyorum. sanki o giderse çocukluğumdan bir parça kaybolacak gibi hissediyorum.

geçen sene arkadaşlarım içmişlerdi ve bir sonraki gün okul olduğu için okula gelmişlerdi. bir şişe vodka artmış çöpe dökmek yerine eve götürmek için almış arkadaşım da. bizim sınıfta da bir gerizekalı var, tam gerizekalı ama. sınıfta sıranın üstünde olan her suyu kimin olursa olsun içiyor ve umrunda da değil. arkadaşlarım da bir su şişesinin içine vodka koyup onun sırasının üstüne koydular. ders tarih. hoca sınıfa girdi. bu salak da yukardaki tuvalette teneffüs boyunca içebildiği kadar sigara içmiş ve sigara banyosundan sonra sınıfa gelmişti.hocadan sonra derse girip sırasına oturdu. yaklaşık 5-6 dakika sonra sırasının üstündeki suyu alıp içti. içindekinin vodka olduğunu anladı ya, bir yudum daha aldı pezevenk. ardından sınıfı borozan sesiyle inletti: hocom bonon oçondo vodko vor! ne gülmüştük ama. allah'ın davarı.

sevdiğim kadına bir şeyler bırakabilmişim be onla çıkarken sevdiğim şarkıcı artık onun favori şarkıcısı olmuş instagramda o şarkıcıyı paylaştığını görünce mutlu oldum ona gerçekten bir şeyler bıraktığımı bilmek bile yeterli be yıllar geçse bile belki o şarkıcıdan dolayı hatırlayacak beni be ve evet o şarkıcıyı ayrıldığımızdan beri dinlemedim

belediyenin siktigimin yol yapım çalışmalarından dolayı şehir genelinde 12 saattir sularımız yok. durum böyle olunca bulaşıklar, tuvalet ihtiyacı falan aksadi. bulaşık falan neyse de abi tuvalet ihtiyacı diyorum amk. 10 saattir çişimi tutuyorum sular gelir de gider yaparım diye. en son dahi ev arkadaşımın aklına gelen fikirle çözümü bulduk pet şişelere işedik aq. şaka gibi. şimdi çöpe atmaya gidiyoruz. teşekkürler sn. belediye yetkilileri.

ikimizin yerine filminde o kadar ağlamaklık sahnelerde ağlamayıp bir sezen aksu şarkısına yenilmem...... (bkz: vazgeçtim)

geriye dönüp baktığımda "aaa bak şurda daha fazlasını kaldıramayacağımı düşünmüştüm ama burda daha da dibe vurdum" gibi cümleler kuruyorum (bkz: tükendim)

erkekler genelde erkek arkadaşları ile nasılsa gerçekte öyledir.sadece kızlara toplumsal baskı uygulanmıyor bu ülkede küçük yaştan itibaren dayatılan bazı şeyler vardır bu ülkede.aileden ve kız ortamından uzakta gerçek benliklelerini bulurlar genelde.aile ve ortamda bir kız olduğu için rahat olamazlar yazılı olmayan toplumsal kurallar çerçevesinde davranırlar.bu erkek ortamında herkes hayvanlaşıp kafasına göre davranması şeklinde düsünmeyin.erkekler olarak zaten duygu ve düşünce yapısı bize benzer kimselerle arkadaşlık kurarız.kızlara göre yapmacık arkadaşlıklarımız daha azdır genelde beğenmediğimiz bir insan olursa takılmayız arkadasından atıp tutmakla pek işimiz olmaz.bu yüzden kızlara tavsiye sevgilinizi gerçekten tanımak istiyorsanız onu arkadaşları ile beraberken izleyin.duygu ,düşünce ve karakterleri o zaman belli olur.işte gerçek sevgili veya arkadaş her kimse artık o zaman onu tanırsınız. ama orda olduğunuzu veya dilediğinizi bilmesin ona göre davranabilir.

geçen kış dershaneden çıktığım bir gün kafama koyduğum gibi tek başıma delibalı izlemeye gittim. bir buçuk seansina bilet alip hemen salona girdim koltuguma oturdum ve filmin başlamasıyla basladim ağlamaya millet gülüyo ben agliyorum neyse filmin sonu hüsran tabi film bitti herkes gayet normal bi şekilde toparlanirken ben resmen salondan disariya canimi zor attim o kadar aglamisim ki önümde duran cam kapiyi bile zor görüp açtım tabi millet bana bakiyor o anki hırsla telefonu elime aldım ki sevdiğim çocuğu arayip ona sevdiğimi soylicem ama bilin bakalım ne yok o ara numarası yok bende arayamadim tabi kaldi öyle ama ben artik ağlamaktan ayakta duramiyorum hemen arkadaşımı aradim oda sanmis ki birisi öldü hemen geldi yanima geldi noldu kim öldü felan ben ise sadece film diyebiliyorum neyse cantamı felan takdi yürüdük gidiyoruz ben gittim gittim taksi duragindaki arabanin ustune çöküp agladim biraz daha gittik olmadi bi magzanın merdivenlerine çöküp ağladım baktı olmayacak aldi beni bi cafeye goturdu orda millet soruyo niye ağladın diye ben tabi filme diyince herkes gülüyo felan ama çocukta nasıl bir etki biraktiysam ertesi gün oda tek başına gitti filmi izlemeye benim bile gözlerim doldu dedi hiç ağlayamayan insan artık bilinçaltı'na nasıl işlediysem çocuğun buda böyle nacizane bir anım anlatmak istedim

bazen oturup ailemin hayatıma kaç kez ettiğini düşünüyorum. 7 farklı okul 2 yurt her okulda alışma çabası ve o ilk zamanlardaki yalnızlık duygusu.. ve tabi en güzel ortamdan en pis ortamına kadar da girdim. ailemden uzaktayken hocam bile iğrenç bi şekilde yaklaşmaya çalıştı, ve ırz korkusunu yaşadım on yedimde. şükür ki bişey olmadı allah kimsenin başına vermesin. bence hayatımın bu denli saçma karmaşık ve korku dolu olması ailem yüzünden. odamda saatlerce ağlarım, sevdiklerimi,okuduğum şehri özlerim, kızarım aileme beni ordan oraya attıkları için taa ki oturma odasına gidip tek kelime edemeyinceye kadar.

ona olan sevgimi itiraf edip cikma teklif ettigimde bole bisey dusunmedigini bidaha bu tarz seyler yasamak istemedigini soylemisti 1 hafta sonra baska biriyle cikmaya baslamisti

kendimi biriyle hayal edemiyorum. yakıştıramıyorum kendimi birilerine. bundan yirmi yıl sonra kendime baktığımda yanımda bir adam değil, onlarca kedi ve köpek görüyorum.

bugun wpsını kontrol ediyim dedim ve engelledigini gördüm 1 aydır mesaj atmıyorum görmüyorum bişiy yapmıyorum neden engellerki bi insan üzülüyorum sadece beklediğim ağladığım zamanlara üzlüyorum ama hala onun hakkında kötü düşünemiyotum yinede allah göblüne göre versin.

eşşek gibi ders çalişmam gerekirken sözlükten çıkmıyorum ama çok pis vicdan azabı çekiyorum

babama benziyorum,her yönüyle... parmaklarım, tırnaklarım, burnum, konuşmam kısaca herşeyim.

bugüne kadar çok şiir yazdım iyi kötü ama hiç kimse için yazmamıştım sonra biri çıktı karşıma onun için onlarca şiir yazdım o da beni sevmedi ben ondan sonra şiir yazmadım sözlük

genel olarak kaybediyorum. okul, ekonomik aşksal alemin san marinosuyum. üzülüyorum.

bihter neyi itiraf edecek firdevs hanım? behlülle ne ilgisi var?

(bkz: asosyal itiraf) en yakın arkadaşlarımdan birinden geçen yıl hoşlanıyordum. arada sevgilim oldu ayrıldım. bu aralar yine aklıma geliyor.

daha 5,6 yaşlarımdayken kuzenimle uzaktan akraba olduğumuz bir çocuğun arasını yapmaya çalışmıştım ikisinede gidip onun kendisini sevdiğini söylemiştim tabi sonra ikiside durumu fark edince onlarda bana oyun oynamiş benim yaşlarımda olan bi cocugun beni sevdigini soylemislerdi bende inanmistim sonra bayagi dalga geçmişlerdi benimle. ama içimde bir (bkz: güzin abla )yatiyomuş resmen o yaşta nerden geldiyse aklıma

nick imi çok acele buldum ve hiç memnun değilim. degiştiremiyoz mu ya bunu

sadece ölmeyi bekliyorum. belki yatağımda, belki bi köşede. ama tek beklentim

bu hesabı 3 kişi kullanıyoruz arkadaşlar. 3 müzde çok farklı karekteriz. birimiz aşk acısı çeker. digerimiz de egolar tavan ve 3.müzde evden cıkmayan tam br icine kapanik tip. hazırlıktan arkadaş olduk . garip bir şekilde 4 yıldır aramızda tek bir sorun olmadı. sanki üçümüzde birbirimizi tamamlıyoruz. farklı 3 kişi aslında tek bir bütün gibiyiz.

bi sözümü begenmiyorsaniz gelin insan gibi kavga edelim eksilemek niye

efsane futbolcu hagi'ye itafen söylenen " sağ ayağına 500 sayfalık roman yazılır ve sonuna da solaktı diye eklenir." sözünü eski sevgilimle flört aşamasındayken yüz güzelliği ve iç güzellikle harmanlayarak söylemiştim. tabi bu sözün orjinalini bilmiyordu ve bu söz sayesinde sevgilim olmuştu. galatasaray bana çok şey kazandırdı :))

böyle sert bi yapım var mesala geçenlerde ismi lazım değil arkadaş" naber kızlar" yazdı bende dedim ki "nedense dikkatini sadece kızlar çekiyor ,etkileyici "demiştim bu yüzden yemediğim laf kalmadı sözlük. insanlara anlam vermek zor sıcak kanlı davransan iş atıyor,sert çıksan kırıcı konuşuyorsun böylelikle herkesi kaybedersin oluyor

suriyeli inşaat işçilerine 'are you speak english' dedim 😔😂

bugün resmen boku kürekle yedim. peder bey gelecek sabah dışarda buluşup beraber fuara gideceğiz diye akşam evi mevi toparlamadan yattım. on tane falan da alarm kurmuştum.. neyse, sabah oldu telefon çalıyor. açtım, oğlum baksana telefonuna 10. ya arıyorum neyse dış kapıyı aç evin önündeyim dedi. ben şok. hayatımın en ani uyanması oldu sanırım. panik içinde küllüğü döktüm, sigara paketlerini attım, koştum kapıyı açmaya ama evin içini bok götürüyor. masanın üstünde boş bira şişesinden tut, bulaşıklarına.. battı balık yan gider deyip indim aşağı açtım kapıyı. tam olarak o anda kafama dank etti, anaaanskym dövme yaptırdığımı bilmiyorlar ve ben kapıyı kısa kolluyla açtım. yani dövme de kabak gibi ortada.. gördü mü görmedi mi bilmiyorum, hiç yorum yapmadı. eve ondan önce geri koştum hemen üstümü giyinmeye başladım falan o arada o da içeriye geçti. ben tişörtü kafamdan geçirene kadar, içerden bi ses geldi. "arigold sen sigara mı içiyorsun?! her yer kül!" kem.. küm.. dedim arada bir ama geçen arkadaş geldi ondan böyle olmuştur. tabi yerse. bence yemedi.. bir güne ancak bu kadar boktan başlanabilirdi herhalde.

bugün belki onu görürüm diye swarmda check-in yaptığı mekana gittim o bildirimi yaptıktan 1 saat sonra oraya gittim,ben girdiğimde o çoktan gitmişti.bekledim belki geri gelir diye çünkü öyle yapıyordu ama gelmedi.neyse yarın gelir çünkü ben orada olucam..

sürekli aynı parçaları dinliyorum bu canımı sıkıyor ama yeni parçalar indirmeye üşeniyorum

insanın en sevdiği vurunca daha çok acıyormuş.

doğum günü var şu zamanlardan birinde. bir insanın doğum tarihini hiçbir zaman tam olarak hatırlayamayan hafızam ona da kıyak geçmedi. arayı bozup da giden oydu. zaten ben ses etmem karşıdaki kötü olsun isterim hep. oyunu da onda bozdum: o gitti, ben kaldım. öyle olsun dedim. sevdiğimden de değil unutmadığımdan da ama aklıma geldi beni huzursuz ediyor. yoksa o da önem vermez doğum günüm kutlanmış kutlanmamış. ben huzursuzum. huzurum kaçınca onunki de kaçsın istiyorum. yeminle durup durup sataşasım var. cevap versin, vermesin, küfür etsin, teşekkür etsin umrumda değil. umursamazlıklarımla, bencilliklerimle bilinirim. o da öküzdü. tencere kapak gibi bişeydik işte. biri yapma etme demezse, beni durdurmazsa salak bi doğum günü mesajı atacağım. şu an doğruyu yanlışı ayırt edemiyorum. lan ben şimdi napayım?

saat 00:00'ı geçtikten sonra bir sözlükte yazar olduğum aklıma geliyor.

kendimle çok çelişiyorum. kendimi düşünmekten şu anki hedeflerime odaklanamıyorum. bu sıra çok düşünüyorum, evet hacı amca karadeniz'de gemilerim battı ondan bankta dakikalardır aynı noktaya gözüm dalmış biçimde oturuyorum.

seviyorum

keşif edilmeyi bekliyorum. belki bir gün beni de merak eden biri olur diye..