asosyal itiraf

kiminle yakın arkadaş olduysam bir süre sonra birbirimize benzediğimiz için sanırım koptu aramızdaki şeyler ve şuan arkadaşımla o eşiğe giriyoruz hissedilir şekilde.

neredeyse 2 aydır yüzleşmem gereken şeyden kaçtım kendi duygularımdan korkuyorum hala yüzleşmek istemiyorum sürekli kaçıyorum gerçekten kaçıyorum ama artık kaçamayacağım çünkü vakit geldi

ama lütfen gitme.

belli bi yaşa geldim çalışıyorum param var, hala taksiye verdiğim paraya üzülüyorum

flörtleştiğimizi zannetiğim çocuk dünya ahiret bacı olarak görüyormuş ya la beni

yirmili yaşlarımdayım. kendimi bildiysem bu vakitler benden hep bir şeyler götürmüştür. hep, normalde belki de hiç söylenmemesi gereken veda sözcükleri bu vakitlere sığdırılmaya çalışılmıştır. gün doğmadan gitmem gereken yığınla hayatı da bu vakitlerde öğrendim. yani öyle ki, bildiysem bu saatlerde tavan üstüme çöker ve bu saatlere kadar uyanık kaldığım her gecenin sabahına bi enkaz altından çıkarım. yirmili yaşlarımdayım. yine bu saatlere kadar uyanığım, sabahı da göreceğim biliyorum. ve sanki değil tavanın üzerime çökmesi, gök doldu odama. ben yıldızları hiç böyle güzel izlemedim sanki. teşekkürler evren, teşekkürler evim

uc sene once ayrildigim eski sevgilimin(8 sene birlikte olmustuk sebepsiz ayrildik,ayrildi) mail adresini ve sifresini pat diye hatirladim. aldim teli elime denedim ve dogru hatirlamisim. mail adresine girdim. ordan da maillerinden baglantiya tiklayip facebook adresine giris yaptim. ama hic bir mesajini okumadim cunku suan sevgilisi var. buraya kadari itirafti. bundan sonrasi akil danisma olacak. sizce ne yapayim? bence hicbir sey yapmayayim mutlu mesut olsun yasasin.

10-11 yaşına kadar biberonla süt içtim sdfgsdfgs. ben de değişik bir hobi olmuştu biberonla süt içmek her gece annem hazır sütü ısıtıp, biberona koyardı bardakla vermeye çalışsa içmezdim. ayrıca 11-12 yaşına kadar süt içtim ama boyum 1.80 e kadar falan uzadı bence o kadar süt içmeye daha uzun olmalıydı

bir arkadaşımın arkadaşı 3 yıllık ilişkisini bitirmişti. arkadaşım, arkadaşı ve ben oturup konuştuk. çocuk ne zaman çağırsa kız hep gitmiş. ayrılmışlar, çocuk aramış kötüyüm demiş, kız gitmiş. kızı yine terk etmiş. çocuk tekrar aramış, gel demiş kız gitmiş. ama terk eden de hep çocuk olmuş. kız da şey psikoloji+sosyoloji mezunu. okulu dereceyle bitirmiş. yüksek lisans hayalleri varmış çocuk istemiyor diye vazgeçmiş falan. kız aşırı mantıklı, zeki ama işin içine çocuk girince mantık ortadan kalkıyor. hayretle dinledim. ağzım açık, o kadar zor şeyler yaşamışlar ki artık barışsalar bile imkansız. aileler anlaşamamış falan. ama kız arasa yine giderim diyor. çok ilginç. çok şaşırdım mesela. arkadaşım bir ara beni gösterdi. kamil böyle konularda dimdik durur mesela. “bittiyse bitmiştir, artık ne olursa olsun beni ilgilendirmez der” dedi. düşündüm, gerçekten öyleyim. 1 buçuk yılımı verdiğim insan bana 2 kere yalan söylediğinde “3.sü olursa hayatından çıkarım, ne olursa olsun biter” demiştim. 3.yalanını da yakalıyınca ayrıldım. 1 yıl ağladım. t a m 1 y ı l. mesaj attı ağladım, aradı açmadım ağladım, eşyalarımı gönder dedi ağladım, hayatına başkasını aldı ağladım ama şimdi iyi ki diyorum. i̇yi ki çıkmış hayatımdan. bir insanın gerçek yüzünü ayrıldıktan sonra görüyorsunuz gerçekten. bir insanın sizinleyken sizin gibi davranıp, başkasıyla olduğunda tamamen onun gibi davranması çok acınası bir durum. bu karaktersizlik, kendini bulamamışlık gibi. yanınızda kim varsa sırf yanınızda kalsın diye onun düşüncelerini onaylıyormuş gibi yapmak... ayrıldıktan sonra fark ettim onun öyle biri olduğunu. i̇yi ki dedim. belki gerçekten çabalasa dönerdim. belki sevgisini gerçekten hissettirse kendime verdiğim sözü tutamazdım ama biraz mantığınıza güvenmelisiniz bence. zaman geçtikçe iyi ki diyceğinize eminim. sadece mantığınızı dinleyip biraz zaman verin kendinize. neden böyle bir şey yazdım gerçekten bilmiyorum bu saatte ama sonuç olarak m u t l u y u m :d mantıkçılık kazanacak🤙🏻 not: bu entrydeki itiraf, herkese dimdik görünüp aslında sürekli ağlamamdı :) kimse bilmiyor, aramızda kalırsa sevinirim.

eski sevgilisinden "köpekleri çok severdi" diye bahseden arkadaşıma "çok sevdiği belli" demiştim, şimdi o arkadaştan hoşlanıyorum. ondan hoşlandığımı söylerken de "eski sevgilin gibi ben de köpekleri seviyorum." demem ahdkfjajdk daha bir şey diyemeyeceğim

bazı geceler ağlıyorum öyle böyle değil çok ses çıkartınca da balkona geçip ağlıyorum soğukta

ulan birisi + verip verip çekiyor. mesaj mi vermeye çalışıyor yoksa sonradan verdiği artiyami pişman oluyor anlamadım, hayır madem alacaksin hiç verme sjsjsn. bak eğer bir derdin varsa yeşile gel anlaşabiliriz bence shsjsj

uzun uzun yazacak çok derdim var da susmak daha kolay.

seveni üzmeyin be

sosyoloji tarihi hocası bana taktı gibi düşünürken aslında takmadığını öğrendim ama hala kalacağımı düşünüyorum çalıştığım halde bir de sürekli ağlıyorum... insanlar nasıl iki yüzlü ve hala aynı şekilde birbirlerine günaydın demeye devam ediyor sohbet açmaya falan bu bi beni mi üzüyor ya ben iki yüzlülük yapsam görmemeye çalışırım o kişiyi insanlar iğrenç cidden

lise son siniftayiz. sinif baskaniyim. okulun son donemleri. ogretmenler zili var o aralar suan var mi bilmiyorum. ogretmenler zili caldi ogretmeni bekliyoruz. biri bi laf atti ortaya hadi sinifca kacalim bi yerlere gidelim. hava da bi guzelki. tam okuldan kacmalik. lan hadi kacalim dedim herkes hoca gelmeden okuldan ikiser ucer cikti okulun 100 metre asagisinda bi park var orda bululsacagiz. ee ben sinif baskaniyim her ne kadar okuldan kacacak olsamda bazi sorumluluklarim var. mesela sinif defterini her sabah mudurun odasindan ben aliyorum hergun gun sonunda da geri ben goturuyorum (ne sorumluluk ama 😁)i̇mza karsiligi defteri aliyorum imza karsiligi veriyorum. boyle sacma bi donem. sene 2007 falan heralde. neyse herkes gitti ben de sinif defterini mudurun odasinda bi dolap var oraya koyacagim caktirmadan imza atip gidecegim oyle planliyorum. mudur genelde odasinda olmaz zaten. o gun odasinda olacagi tuttu. kapisi acik beni de gordu. girdim mecburen odasina. elimde defteri gordu. -noldu hayirdir dedi. -ee sey kem kum. - neden getirdin sinif defterini daha uc saatiniz var hocaniz mi gelmedi? - yok hocam, hocamiz geliyordu da butun sinif kacti okuldan ben tek kaldim ne yapcagimi bilemedim o yuzden getirdim defteri. mudur de mudur ama gorseniz. pos biyikli bingildagi sarkmis cusseli bisey. kizdi parladi ne demek kacarlar benim mudur oldugum yerde kimse kacamaz gosterecegim onlara gunlerini falan gurledi tabi. hepsini disipline veriyorum okuldan uzaklastiracagim. bu bi isyandir falan saydi. -ee hocam ben napayim tek kaldim? tamam oglum aferin sana. sen numarani adini soyadini yaz buraya evine git sen de. onlara uyup kacmamissin okuldan aferin 😁 allahim adam bilmiyoki ben de kacacaktim😂 yazdim adimi soyadimi numarami caktirmadam gidim gidim ciktim odadan. dogruca parka bulusma noktasina gittim bulustuk kimseye bisey soylemedim tabi. niye bu kadar gec kaldigimi sordular gecistirdim. sonra ne mi oldu? ertesi gun butun herkesi disiplin sucundan uc gun okuldan uzaklastirdilar, ben haric.😁 ben de okula gitmedim ama mudurden izinli olarak. tabi bundan kimsenin haberi olmadi beni de okuldan uzaklastirildi olarak bildiler😂 bu da boyle bi adiliğimdir 😂 allah affetsin. not: donem sonu onur belgesi verdi mudur o gun okuldan kacmayan tek kisi oldugum icin, arkadaslar neden onur belgesi aldigimi sorduklarinda da bi sekilde gecistirdim. saygilar sevgiler.

galiba ben ölümü bekliyorum hayatımda sadece. geleceğe dair bir şeyler yapmıyorum hayata bağlayacak bir şeyler aramıyorum ve hayata baģlayanlardan uzaklaşmaya çalışıyorum. bunalıyorum fazlasıyla. hemde çok. nefes almak yaşamak değil işte . belki ilerde her şey çok güzel olacak ama sanki benim buna çabalayacak gücüm yok kalmadı ne olur artık bir şeyleri yoluna koyayım. gerideyim şuanda biliyorum ama asla geç kalınmaz farkındayım. ama beynim uyuşuyor. çok fazla. ben nefes alamıyorum çoğu zaman donup kalıyorum keşkelerim çoğalıyor her seferinde kendimden nefret ediyorum daha fazla . boğazım aciyor bağıramıyorum. sessizce ağlıyorum sadece kendimi boşluğa attım. kendim kendime zarar verir oldu hepsi bu ölmek istiyorum sonuç hep aynı. aynı şeylere çıkıyor.

ogrenciyim, okudugum sehirdeki buyuk bir markete gittim zincir marketlerden biri. alisverisimi yaptim 20 lira falan tuttu 100 tl yi uzattim kasiyer kadina. kadin once parayi bi makineye okuttu, bilirsiniz hepiniz sahte olup olmadigina bakan cihazlar var ya oraya okuttu. bilerek sordum naptiniz neye baktiniz diye. arkamda da sira var uc dort kisi. genel olarak 100 ve 200 tl lere bakiyoruz beyfendi sahte olabiliyorda dedi. parayi okutmasina ayri bozuldum verdigi cevaba ayri. sanki dolandiriciyiz😁 neyse para ustu olarak 50lik 20lik 10luk verdi. sonra sordum kasiyere bu cihaz nasil calisiyor diye. kadin iste parayi burdan okutuyoruz sahteyse surdan uyari veriyor dedi. tamam o zaman bana verdiginiz paralari da okutun oyle verin dedim. kadin afalladi😁 biz zaten okutup aliyoruz paralari dedi. vallahi ben bilmem dedim siz bana guvenmiyorsaniz ben de size guvenmiyorum okutun hepsini gozunuzden kacmis olabilir belki sahtedir bu paralar brlli mi olur dedim arkamda siradakiler koptu 😁 tek tek paralari iki kere okutup teyit aldim sahte olmadigina dair sonra tesekkur ettim iyi gunler diyip ciktim😁😅

geri dönerse döner misin diyenlere hayır diyip her gün dilek sigaramı nolur dönsün diyerek yakıyorum. yıkığım.

dertleşmenin bir çözüm olmadığı konusunun altına artık imzamı atarım. hala dertlerim var ancak dertleşmeyi çok seven ben artık kendi içimde yaşayıp değişik tekniklerle anda kalmaya çalışıp atlatmaya çalışıyorum. hiçbir insandan fayda görülmüyor. sadece kendiniz. çözüm de kendinizsiniz.

hepinizden özür diliyorum kardeşiniz estonyalı bir kadına vuruldu aşığım aşık

kimi kaybetmek istemesem ilk onu kaybediyorum hayatımda

yine bir gün zincir bir marketteyim. daha once yaşadığım bir olay nedeniyle oradaki bi iki kasiyere gicigim ama başka da doğru düzgün market yok. alacağım şey orda var bir tek. (bu arada bu anımı bir yerde paylaşmıştım ama nerede hatırlamıyorum) marketlerde de gıcık olduğum bişey var; küsuratlı fiyatlar. bir ürün 9.90 diğeri 19.99 başka biri 14.99 falan filan. bence bir çoğumuz gıcık oluyoruzdur. neyse alacaklarımı aldım geldim kasaya. markette kalabalık ya bayram arefesi ya yılbaşı bir durum var ama ne hatırlamıyorum. bir de indirim yapmışlar bütün ürünler yukarda söylediğim fiyatlar gibi saçma sapan. i̇nsanları salak yerine koyuyorlar.ama markette ana baba gunu. ben inceden bir kuruldum bunlara. hatta ince mince değil baya baya kuruldum sinirlendim. aldığım ürünleri kasaya okuttum arkamda yine sıra var ama bu kez sıra baya kalabalık insanlar araba araba alışveriş yapmış. aldiklarimin hepsi 17.99 tuttu (kasiyer urunleri okutunca kasadaki toplam tutar yazan ekrana bakmistim).boyle saçma bir tutar. 50 lirayı uzattım kasiyer kadın aldı bana geri 32 lira para üstü verdi. zaten markete gicigim koydukları fiyatlara gicigim bir giciklikta ben yapayim onlara dedim. verdiği para üstünü sayıyorum öylece durdum kasada hala para bekliyorum. kadın bir şey mi oldu beyfendi dedi. ben de eksik para üstü verdiniz burda 32 lira var dedim. yok beyfendi 32 lira varsa doğrudur hesap 18 lira zaten. siz bana 50 verdiniz para üstü doğru dedi. hesap 18 değil 17.99 dedim 1 kuruşum sizde onu da alabilir miyim dedim kadin şok😁 ee sey kem kum 1 kuruş yok beyfendi dedim arkadan homurdanmalar başladı 😂 ama kararlıyım o 1 kurusu alacağım. ben anlamam madem öyle saçma fiyatlar yazıyorsunuz ürünlere o zaman 1 kurusumu da verun dedim o ara kalabalık artınca market sorumlusu mu müdürü mu ne geldim sorun ne beyfendi dedi. boyle boyle dedim kasiyer hanım 1 kuruşumu vermedi eksik para üstü verdi dedim adamda sasirdi, kadın durumu izah etti müdüre. beyfendi buyrun para üstünüz diyip bana 10 kuruş verdi😃 altta kalır miyim dilenci değilim ben bana 1 kurusumu verin dedim sizden para dilenmiyorum sadece para ustunu istiyorum dedim müdür de dumur oldu. ya hemen bi yerden bulur getirirsiniz ya da polis çağıracağım dedim sesimi yukselttim😂 market müdürü sinirlendi ama bişey diyemiyor kasada arkamdaki sıra ilk baslarda kızgın gibiydiler sonra hepsi yarilmaya basladi zaten çoğu öğrenci😃 adam güvenlik görevlisini çağırdı birşeyler söyledi ben tabi yine yaygara ya devam nasıl bi işletme burası insanları kandırıyorsunuz vs vs. tam 20 dakika orda öyle söylendim arkamdakileri başka kasaya aldılar falan en sonunda müdürün konuştuğu güvenlik görevlisi bir poşet parayla geldi😂 hepsi 1 ve 5 kuruş😃😁 market müdür uzattı buyrun beyfendi paranız dedi aldım bir kurusu sonra şizofren gibi ya kusura bakmayın size de zahmet oldu uğraştırdım teşekkürler ilginiz için iyi çalışmalar diyip çıktım gittim😂 bu da boyle bir anımdı. 🖐️

bir şeylerin olacağı yoktu ama ben en çok kendimi kandırdım. nasıl anlatsam ki hani görme engelli bir insanın gökkuşağını göreceğine dair olan umudu kadar çok ve bir o kadar da imkansızdı bazı şeyler. hani eminim ki herkesin derdi acısı fazla ya benimki de öyle işte. ama en çok canımı acıtan şeyi de ben kendime yapmış olmam. bu kadar aptallığa lüzum yoktu be canım kendim ha biraz daha mantığını kullanabilirdin. evet haklısın olan olmuş. . eskisi gibi değilim ama iyi de değilim bu gidiş garip ama toparlıyorum gibi

belki baban olamam, öyle bir kaygım da yok zaten. zaten onun yerini dolduramam, öyle yarım yamalak da olmak istemem. ama "baba" figürün olmak isterim. tüm benliğimle hayatını kolaylaştırmak için, "o" her aklına düştüğünde yerine sarılabileceğin bir çift kol olabilirim. belki bunları yüzüne söyleyemem ama tüm acına ortak olabilirim. ne zaman istersen, ne zaman düşlersen. düşlerim ile ayaklarına bile düşerim...

yakında aşık olacakmışım gibime geliyor ama katilim kim bilmiyorum

sol framedeki başlıkları hızlı hızlı tararken "anın görüntüsü" başlığını yanlışlıkla "amın görüntüsü" gibi algılayıp kısa süreli bir şok yaşadım amk..

yurttaki arkadaşlarımın hafta sonları gidip kalacakları bir yerler var, benim yok.

okuduğum kitaplarda, izlediğim dizilerde, filmlerde diyaloglara dikkat ediyorum. "gerçek hayatta böyle bir an yaşasam/böyle bir soru alsam ne cevap verebilirim? " gibi. i̇yi ki de yapıyorum yoksa ciddi manada iletişim özürlüsü haline gelicem...

canım çok yanıyor ya. cayır cayır yanıyor. böyle sanki kalbimin orta yerinde bir ateş yakmışlar da ordan bütün bedenime yayılıyormuş gibi. ben nasıl başa çıkacağım kendimle bilmiyorum. nasıl geçecek bütün bunlar ne zaman dinecek bu acılar? yalnız başıma devam edemiyorum pes etmekten korkuyorum.

her fırsatta emeğe saygı duyulması hususuna değinenleri samimi bulamıyorum. madem bu kadar emek vermeye düşkünsünüz, neden fikrinizi, -sürekli- kendinizi bildiniz bileli sadece "emeğe saygı!" gibi tamamen kılıftan ibaret bir lafügüzafı kullanarak dile getiriyorsunuz? kendinizi en azından derdinizi başka şekillerde de dile getirecek kadar geliştirmeniz gerekmez mi? bu istikamette devam ettiğiniz müddetçe, hiçbir emeğinizin sonuca varacağı yok. işte bu yüzden sizde istismar seziyorum. bence bu dediklerimin zaten farkındasınız. hala daha dede yadigarı sloganlar kullanmakta kararlı olmanızın nedeni de bence bu. eleştiri ve özeleştiriden muaf olduğunuzu sanmanız da ayrıca irrite edici. ki esas sorun da bu aslında. bir defa da "saygıya emek!", "akla emek!", "vicdana emek!" deyin lan mesela. inanın bu dediklerim bile başlangıç için gayet yerinde bir adımdır. önceliği emeğe vererek, şuursuz/fuzuli emekleri de kutsallaştırıyorsunuz. yapmayın! ameller niyetlere göredir. yani; öncelik amel değil, niyettir.. adamlarda saygı olmadığı için zaten hakiki emeklere de saygı duymuyorlar. saygı duymayı bilmeyen bir insana sen gitmişsin "emeğe saygı!" diyorsun hdjasdhdajd bir de "saygıya emek!" demeyi dene. en azından denenmeye değerdir. -ve derhal denenmelidir.- not: saygıya bile emek veren, sevgi için neler yapmaz.. (bkz: biz nerdeyiz bu müptezel pezevenk nerde)

3 saat kadar uyudum. çok da uykum var ama uykumdan çok enerjim var. öyle.

gün içerisinde kötü şeyler yaşadığım zaman ona gidip saçmalıyorum ama o bunun farkında değil.

bu gün hayatımda büyük yeri olan bir şeye daha veda ettim. boş hissediyorum, biraz da çaresizim. geri gelir mi, eskisi gibi olur muyuz bilemem ama çok özleyeceğim. bir süre kendim gibi olamayacağım, gerçek benliğimin bir parçasını onun yakasına iliştirmiştim çünkü. üzgünüm, yeni yıla da üzgün gireceğim. vedalardan korktuğum için sürekli başıma geliyor.

galiba buraya pozitif bir entry girmeyeli uzun zaman olmuştu. kendimi uzun zamandan sonra ilk kez bu kadar mutlu hissediyorum. sebebi tam olarak bilmiyor gibiyim, bilsem de dışa vurmak istemiyorum galiba ama şunu çok iyi biliyorum ki bugün çok huzurlu uyuyacağım iyi geceler sözlük :)

i̇nsanlarla ilişkilerim aşırı kötü, tahammülsüzleşiyorum herkese karşı. nerden tutsam elimde kalıyo napsam bilemiyorum ki

i̇nancım kalmadı.

umudum kalmadı.

kapüşonlu taktığımda aynaya uzun süre bakarsam bir an kendimi erkek sanıyorum sonra korkup çıkarıyorum hemen kafamdakini.bazen erkeklerden yakışıklı olabiliyorum.

yanımda ki insanlardan daha fazla canımı yakabiliyorsun sözlerinle.

saçımı ördükten sonra açtığım zaman kısa bir süre zarfında (yaklaşık 1 saat falan) kendimi güzel hissederim. sonra geçiyor tabii...

hiç sevmediğim bir özelliğim var. çok sevdiğim bir şeyi başkaları da sevince o şeyden soğumaya başlıyorum. özellikle sevmediğim kişiler seviyorsa. örneğin oynamayı çok sevdiğim bir oyun çevremdeki çoğu kişi tarafından sevilmeye başladığında o oyunu bırakıyorum. sevdiğim şarkı popüler olunca o şarkıdan da soğuyorum. keşke böyle olmasa :(

babam ölse üzülmem galiba bunu farkettim bugün.

az önce baya bi uzun itiraf yazısı yazdım sonra paylaşmaktan vazgeçtim sildim. bu da bir itiraf bence.

konuştuğum için heycanlandığım görmediğim zaman çok özlediğim insanlar istiyorum hayatımda kimseyi önemsememek çok kötü

yeni tanıştıdığımız apartmanda izmirli karşı komşumuz var kızı da yaşıtım bizi çok sevdiler ve sürekli bizimle oturup konuşmak istediğini fark ettim öyle bi mutlu oldum birilerinin sürekli vakit geçirmek isteyeceği biri olmak güzel bi duygu

birine şarj aletimi verdikten geri alana kadarki süreçte sadece şarj aletimi düşünüyorum, karşımdaki ne anlatırsa anlatsın sadece izliyorum, beynimin arka planında onun sağ salim bana ulaşması çalışıyor.

ben ayakta işeyemiyorum.

hayvan gibi mutlu oldum şu bir buçuk saatte ve ilk defa mutluluktan ağladım. şu anda da yüzümde aptal bir gülümseme .. ne bileyim ya garip oldum vallahi hepinizi çok seviyorum 🌸

klozete alışmak yerine yeni bir yöntem buldum. ayakta sıçabiliyorum. hello darkness my old friend..