annelerin garip davranışları

yaklaşık 20 kişilik bir gün grubuna girmiş. kalabalık olacağız derslerin başlamadıysa gel de iki insan yüzü gör diyip beni "memlekete" güne davet ediyor. ahsdfsfjk şaka mısın anne hiç işim yok gibi gün için 200 km yol mu gidicem.

kahvaltı yapacağız sofra hazır diye beni çağırdı. gittim ne çabuk geldin diyor. ee çağırdın geldim işte :d kahvaltı hazır değilse niye çağırıyorsun :d

-bi 10 dakika önce falan oldu bu olay- odamda kitap okuyorum annem de içeriden bir şeylere kızıyor dedim ne oldu acaba bi gidip bakayım. dedim anne ne oldu kime kızıyorsun ne dese beğenirsiniz “olacak şey mi bugün fotoğraf paylaşıp altına tbt yazmışlar” kzşdlddöldpdösşdkd

Whatsaptan beni not defteri olarak kullaniyor yav

erkek arkadaşımla ağrıldığımızdan beri beni depresyonda sanıp aşırı iyi davranıyo. durduk yerde "üzülme sakın güzel kuzum benim" diyo mesela. "anne neye üzülücem anlamadım" diyince "hiç yani öylesine dedim" diyo aksjdj sonra dayanamayıp "bak ben hayırlıysa hep mutlu olsunlar değilse ayrılsınlar diye dua ediyodum, annelerin duası kabul olur hayırlısı değilmiş demek ki" diyo ajsbsjs "aşkım üzülmüyorum, duan öyle güzel kabul olmuş ki hatırlatmasan yokluğunu bile hissetmiyorum merak etme" diyip öpüyorum. arada garipleşiyolar falan ama anneler çok başka, hiçbir arkadaşın, eşin, dostun olamayacağı kadar bambaşka.

birisi nerde okuduğumu sorduğunda beni arayıp sen hangi şehirdesin diye sorması

gün içerisinde nerdesin, napıyosun diye defalarca sorup şu saate kadar eve girmemiş olmama rağmen aramaması hem garip hem biraz üzücü. anne ben senin kanınım benden vazgeçme

okuldan erken dönünce niye erken geldin diyor biraz geç gelince niye geç geldin diyor tutarsızlığıyla kafayı yedirtir insana

az önce eve geldim diyorum ki tahmin et şuan canım ne çekiyor, suratıma baktı ve dedi ki "dayak?". evet anne vur banaaağ

az önce içerden “ay canimkendiiimmm” diye bir ses geldi, korkup fırladım yanına. zannediyorum ki kötü bi’ şey oldu, yardıma ihtiyacı var, öyle içli bir sesleniş. gittiğimde çiçek seviyordu. ve devam etti; “şuna bak ablasıı nasıl güzel açmış eşek” 1. ben bunun nerden ablası oluyorum? 2. beni bir kere şöyle heyecanla sevdin mi anne? yazıklar olsun. (bkz: çiçeği eşek diye sevmek)

zenci olan herkesi müslüman sanması. bir de diyo ki "ay ne biliyim arap işte müslümandır" akshjsh

alışverişe gidicektik bu gün hazırlandım bekliyorum abim aradı yengemle dışarı çıkıyolarmış siz de gelin dedi. dur bir annemle konuşayım dedim. "anne abimler dışarı çıkıyomuş siz de gelin diyo alışverişe çıkıcaz diyim mi istiyosa yengem de gelir bizimle dedim. ay yok gezmeye gidicem ben alışverişe sonra gideriz dedi... ben evde oturuyorum, alışveriş iptal, gezmeye gidiyorlar. durma anne, arkana bakma git, ilk terkedilişim değil bu. hoşçakal...

normalde kızmadığı şeylere bazen çok kızması. normalde kızdığı şeylere bazen hiç kızmaması.

paran var mı diye sorduğunda yok cevabını alınca daha şu gün vermiştim ne ara yedin der hayır madem söyleniceksin niye soruyosun

bi şeye üzüldüğüm zaman anlatırken aşırı rahat görünüyo, derdimi dinliyo, ağlıyosam sakinlestiriyo. sonra tam konuşma bitiyo bi bakıyorum gözleri dolmuş dudakları titriyo. bu sefer ben onu iyi olduğuma ikna etmeye çalışıyorum. hayattaki tek şansım, hiç bırakmasın beni.

annem birkaç sebepten dolayı iki üç haftadır hastaneye gidip geliyordu, en sonunda özele gitti doktor ameliyat olması gerektiğini söylemiş ama tam da nedenini bilmiyor kendisi, anlatamıyor yani bana. ben izmirdeyim o i̇stanbulda birkaç gündür içimde bir telaş var haliyle. bugün de artık sabah erken uyanınca sabahın 9'unda aramış bulundum. rüyanda mı gördün dedi jskxmsms merak ettim ne var dedim ameliyat işini sordum, yahu nolacak ufak bir ameliyat böyle yapacağını bilsem söylemezdim diyor. hayır sanarsın ya doktor ya da her hafta ameliyata giriyor sanar halbuki bu ikincisi olacak yani. büyük olayları o kadar küçük bir hale getirebiliyor ki cidden karşısında apışıp kalıyorum. şu tarlada bebek doğurup çalışmaya devam eden nesli temsil etmekte olduğu için benim kaldıramam dediğim şeye kadın serçe parmağımla kaldırırım diyor sanki jdkdmsö. çok tuhafsın be kadın. galiba ben sana çekemedim.

bi cafede söz, kına, baby shower vs organizasyonları yapılıyormuş. ben de kartlarını aldım belki bi gün lazım olur diye. "ne diyim inşallah lazım olur" dedi. (bkz: vay delikanlı gönlüm vay )

dondurma yedim az önce. 23 yaşında olmama rağmen "dondurma yedin sıcak su iç hemen, hastasın hala iyileşemedin zaten" diye dolaşıyo peşimde :d edit: her dondurma sonrası mutlaka sıcak su içerim.

penceremizin önüne mutlaka bulgur, buğday falan koyar. alışan, acıktığında penceremizin önüne gelen kuşlarımız var artık. yaz geldiği için su da koymaya başladık ama annem zamanla bu işi biraz değiştirdi. başta artan, yenmeyen bulgur pilavlarını koymaya başladı. yani pişmiş de olsa bulgur sonuçta hem yiyolar da diye düşündük ama bugün öyle bir manzarayla karşılaştım ki :d kurabiye koymuş. bildiğiniz kurabiye. "anne su yerine demli bir çay koysaydın yanına" dedim "yiyo hayvanlar ne var" diyo aksnsns

sabah aradı, “özledim bugün eve gel” dedi. topladım eşyalarımı, zilyon kere aktarma yaptım; sırtımda eşek ölüsünden hallice kocaman bir çantayla metrobüslerde hayatta kalmaya çalıştım. kadın evden gitmiş, anahtar da bırakmamış. böyle bir şey olabilir mi ya?! kapıda kaldım. (bkz: mutlu bana bir şeyler oluyor)

babamdan kredi kartını alıp babama doğum günü hediyesi almış... (bkz: evlenince yapılacaklar listesi)

ordu-malatya yolundayım. hareketli konum atmamı istedi. 8 saatlik attım ben de. sabaha kadar bunu izleyecek eminim. az önce girdim baktım çevrimiçiydi, konumu atalı yarım saat oldu...

şurada (#2186122) ufak bahsetmişim beni insan içine çıkarma çabalarından. bu arada söylemiş miydim tuttuğunu koparan bi annem var benim. hani sizden bi şey yapmanızı istiyorsa direnmenin bi manası yok, ne yapar eder yaptırır çünkü.. hanfendi yeni bi taktik geliştirmiş. beni kendisiyle gezmelere gitmeye ikna edemeyince bu kez de gittiği yerden kadınlara aratıyor beni. hadi anneye hayır dersin ama evin sahibi özel arayıp davet edince el mahkum gidiyorum arkasından tıpış tıpış... ortama girdiğim de annemin o zafer edasıyla bir bakışı var ki sormayın, "nasıl da geldin ama, işte ben böyle getirtirim adamı" der gibi... ne diyim anne önünde saygıyla eğiliyorum. *** yine bir kadın gününün ardından gelişmeleri aktardık efenim. bir sonraki kadın gününde görüşmek üzere.. yakşamlar. ***

bana diyor ki "okuyacağın okulun 2.öğretimini yaz sabahları kardeşini okula getirir götürür onla ilgilenirsin." :(((

şimdi benim sevdiğim peynir çeşitleri veya çikolata çeşitlerini eve alıyor. sonra erkenden bitiyor diye kızıyor ve bana şu şekilde kızıyor senin için alıyorum hemen bitiyorsun diyor ulan bundan normal ne var ben yiyorum işte.

"laiklik elden gidiyeahh" diyerek evde gezmesi

işığı kapatması. durmadan kapatıyor. saniyede 12 bin ışık kapatabilme kapasitesinde. i̇ş güç var anlamaz kapatır. edison'a ve tesla'ya tepki olarak doğdu galiba. bu abilerimizin yaptığını annem tek başına yok etmeye kararlı. başaracak gibi de görünüyor rez alın.

Anneler günü için mektup yazdım ama cumartesi günü postaya vermiştim. Bugün eline ulaşmış ben yazarken o kadar eğlenmiştim oysa... yerim bu kadını be Ayrıca sanırım olacak yerine olanak yazdı.

üniversite okumaya geldiğimden beri her gün arayıp ben seni niye aramıştım ya deyip hızla geri kapatması sanırım iyi olduğumu anlamaya çalışıp beni duygusal buhrana sokmadan kapatmaya çalışıyor garibim

odaya her girişinde kapıyı, şafak operasyonu yapan narkotik polisi gibi dam diye açıp kapıda köpeklerini üzerimize salacakmışcasına bekliyor. anne what are you doing? kendimi 35 kilo malı yatağımın altında saklıyormuş gibi hissediyorum ya da ne bilem kaloriferin üstünde kenevir falan yetiştiriyorumdur belki odaya bu dalışının başka açıklaması olamaz

bunca yıldır daha odama kapıyı çalıp girmisligi yok sanki ondan bişey saklıyorum gibi birden odayi basıyor

eve geliyorum geldin mi diye soruyo yok gelmedim diyince anneyle dalga geçilmez diyo. e gözünü sevdiğim gördüğün halde neden soruyorsun

annem böcekten deli gibi korkuyor. malum yazda geldi, şu aralar o garip böcekler ve sinekler korkulu rüyası oldu. az önce "bulldog gel buraya" diye bağırdı. ben ciddi bir olay var diye olduğum yerden firladim. dizi izlediği odaya kocaman bir osurak böceği gelmiş korkutmuş onu, öldür dedi. ben yerden aldım terligi öldürecegim, böcekte televizyona konmuş. onu öldürmek için vurdum terlikle öldü. bu seferde neden televizyona bu kadar sert vuruyorsun diye fırça çekti. i̇yi ki 17 yaşımdan beri annem ve babamın dediklerini ciddiye almıyorum.

bugun ders calismiyorum diye dil döküyordu en son işe gitmeden önce allah adini veriyom bak ders çalış dedi ve kapıyı kapatmadan gölü atti ve çalışmazsan gavur ol dedi ve gitti böyle bir bedduayi ömrü hayatımda duymadim gâvur ol nedir

benim annen 1 haftalık yemek pişiriyor hergün ısıtıp ısıtıp yediriyor. ya kadın biraz az pişir 1 hafta aynı yemeğimi yiycez deyincede size hergün yemwkmi düşünecem yapacam diyor.

onunla aynı görüşte olmadığımız zaman “cahilsiniz” diye bağırıyor. anne ilber ortaylı’yla akraba mısın?

halıya bakıyor konuşuyor, fırına bakıyor konuşuyor, camdan bakıyor konuşuyor, dizi izlerken konuşuyor, sürekli kendi kendine konuşup duruyor. asla içinden düşünmüyor, aklından geçen her şeyi konuşuyor.

aldığı şeyi beğenmedim diye giyinip süslenmiş komşumuzu aradı nasıl olmuş diye kadına sormaya gitti gülmekten işiycem

ya bugun tüm yemekleri yaptım en son kek yapayım dedim -asla sıkıldığım için değil flşdkdşdm- neyse keki aslında sadece limonlu yaparım ama bu sefer kakaolu yapayım dedim vay efendim neden kakaolu kek yapmışım. ya anneciğiiim bu ne memnuniyetsizlik....... edit: kadayıf yapıyoruz şu an bi de başımdan ayrılmıyor bi şeyi beceremiyormusum zaten o kadar yemeği ben yapmadım...... neys sakinim

annem yemek yapar: hadı sen de topla, ben yemek yaparım: yaptın madem hadi topla

anaokulunda kaplıcalara geziye götürmüşlerdi herkesin annesi çocuğuna şort kısa kollu tişört giydirirken benimki uzun kazak kalın tayt ve botlarla göndermişti hava soğuk diye. yahu yüzmeye gidiyorum ben oraya o kadar kalın giydirilir mi anne?

az önce uzayıp giden kaktüsümün kırılmış olduğunu gördüm, sonra da sulandığını fark ettim. diğer çiçeklerin yanında duruyordu. anneme diyorum ki, "kaktüs o, niye suluyorsun?" dediği beni benden aldı. "diğerlerini sulayınca 'niye beni sulamıyorsun.' diyormuş gibime geliyor, napim?"

ne söylesem değiştirip söylüyor. benim söylediğim: ben oraya gelmem annemin söylediği: dilosalego oraya gitme dedi benim söylediğim: ben eşya taşımam annemin söylediği: dilosalego bir şey alma dedi (bkz: bir takım delirtme çalışmaları)

sırf bana gıcıklık olsun diye karşı çıkması, kızması bana.

i̇ki gün önce düşüp kaburgasını çatlatmış. dinlenmesi gerekirken dinlenmek yerine her şeyi yapıyor. az önce odamdaki eşyaların yerini değiştirip masamı kırmış. kırılan masa bacağını onarmak için çekiçle işe girişmiş. elinden almamıza da izin vermiyor. dinlen dedim diye yemediğim hakaret kalmadı. sonra da gelmiş niye iş yapmama izin veriyorsunuz diyor. anne, vermedik ki?

o iş yaparken ben içerde oturuyor isem mutlaka beni çağırır giderim yanına, yanımda dursana der. annecim yapılacak iş yoksa neden biraz oturmama izin vermiyorsun ki ama olsun artık ben de alıştım onun bu davranışına yapcak bişey yok 😂

aspirin şişesinin içine karınca ilacı doldurmuş ben de ocağı asprinle sileyim dedim bir baktım genizim yanmaya başladı. bir defa da bitmiş şampuan şisesinin içine çamaşır suyu koymuştu garibim babam da o şişeyi kullanarak yıkanmıştı. biten her plastik şişe itinayla değerlendirilir. :)

misafir gelecek. odaya halı sermişler ama nasıl diyeyim halı tüm odayı kaplıyor. annem de diyor ki "halıya basmayın." ne yapalım anne uçalım mı ? ayrıca halıya basılmayacaksa neden seriliyor...

1 hafta şehir dışındaydım, çalıştığı için evde yemek ve birkaç şey dışında her şeyi ben yapıyorum. neyse geldim eve, bulaşık makinesinin içindekiler bile aynı bıraktığım gibi dedim ki bari biraz bi şeyler yapsaydın, annem de bana dedi ki sen yokken ev dağılmıyor ki sen kendin dağıtıp kendin topluyorsun.

900 km öteden 12 kilo et getirmesi. bir de çok güzel valiz almış. bunu etler için aldım diyor.