aldatmak

Eşine değil de sadece üçüncü kişiye kızanlara sinir oluyorum. Kardeş bu zina işi çift taraflı ya hani, üçüncü kişi kendi kendine cima eylemiyor ya hani; sadece kötü niyetli üçüncü kişiyi taşlamasak mı acaba? Misal şu "aman kocanızı şundan koruyun" cümlesi beni sinir eder. Senin kocanın niyeti olmasa aldatılabilir miydin be bacım? Farklı argümanlarla kendinizi kandırmayı bırakın artık. "Kol kırılır yen içinde kalır"ınızın da Allah belasını versin ayrıca. "Bir kere aldatan bir daha aldatır" kuralını da hesaba katarak önerim şudur: Aldatandan arkanıza bakmadan ayrılın ve yolunuza devam edin. Sizi gerçekten sevse alternatif arayışına girmezdi zaten değil mi ama?

Sevgilisini aldatan arkadaşıma neden bunu yapıyorsun diye sormuştum, “cipsin yanında kola da içsem ne olur sanki” demişti. Ayrıca evlenmezlerse boşuna sadık kalmış olmak istemiyormuş. Evlenirsen ne olacak dedim, “bekarlığımı sonuna kadar değerlendirmiş olduğum için yine mutlu olacağım” dedi. Komik.

bir insanın bir insana yapacağı en büyük kötülüktür ve bir insanın kendisine yapacağı en büyük kötülüktür

gorsel Sol kanatta alt alta gelen, sizler için iki başlık

İnsanlardan fazlaca tiksinmeme neden olan durum ya da olay. Neden yapıldığını bir türlü mantığımın almayışıyla birlikte aldatan insanlara şu soruyu sormak istiyorum aldattıktan sonra kendinizden mideniz bulanmıyor mu?

Kalbi kirli insanların yapacağı şey.

Bir sevgilim vardı. Ayrıldıktan sonra beni aldattığını öğrenmiştim. Geçen öğrendim ki beni aldattığı kızı da başka kızlarla aldatıyormuş...

Kişinin kendisini tatmin etmesi olayı olarak görmek mümkün. Bu tatminkârlık sadece cinsellik bağlamında değil aldatan bireyin özgüvenini uplayan bir durum olarak görmesi boyutunu da beraberinde taşımakta.

ihanet tohumu. "küçük bir tohum içinde koca bir orman barındırır." . dünyanın en göreceli kavramlarından biri bu. çünkü ihanet anlayışı insandan insana inanılmaz değişiklikler gösterebiliyor. kimin neyi sadakatsizlik olarak gördüğünü kesin olarak asla bilemezsiniz, sadece kuvvetli tahminleriniz olabilir. kimisi için sevgilisinin başkasıyla yatması aldatmanın tek koşuluyken, kimisi için sevgilisinin porno izlemesi de bir aldatmadır. başkalarıyla mesajlaşmak, başkalarını düşlemek, denk gelinen başka bir kadına/erkeğe gözün takılması, yalan söylemek, boş vaatler vermek, sosyal medyada görülen bir çiftin hayatına aşırı imrenmek, eldeki imkanlarla yetinmemek, şükürsüz etmek, nankörlüğe başlamak, kendiyle beraber karşı tarafı da içi boş bir inanca inandırmak... bunlara kimin ne tepki vereceğini, hangisini ne kadar etik bulacağını gerçekten %100 kestiremezsiniz. sevgilisiyle beraber kız kesip kombin puanlayan çift tanıyorum mesela. ya da erkek arkadaşım benden uzaktayken cinsel ihtiyaçlarını başka kızlarla gidebilir yeter ki beni sevsin diyen de görmüştüm. veya celal şengör'e yılbaşında ne yapacağını soruyorlar, oya ile (eşi) victoria secret defilesi izleyeceğiz, o tasarımlara ben kızlara bakıcam diyor hakshajhajfahs tüm bunları baz aldığımızda dünyadaki aldatma kavramının esnekliği %25 ila %76 arasında değişiyor. - kaynak . bir insan bir insanı aldatınca sadece bir kişiye yanlış yapmaz, herkese yapar. x'in y'yi aldattığını farz edelim. x'in yanlış yaptığı taraflar üçe ayrılır; - evvela x kendisine yanlış yapmıştır. aldatmak küfür etmek gibidir. sen eğer birine küfür edersen, sana küfür edilmesi ihtimalini de masaya koymuşsun demektir. racon da bunu söyler, mantık da. bu bakımdan y'yi aldatan x, kalan hayatı boyunca aldatılma ihtimalini de masaya koyar. çünkü kendinden biliyor, "insan bu, her an aldatabilir." fikri ile yaşamaya başlıyor. belki de hiç aldatılmayacak. ama bu fikirle yaşayacak artık. bu fikrin onun bünyesinde yaratacağı tahribatı ne kadar fark eder bilemiyorum ama kendi hayatını kendi eliyle kirletti aptal. en basitinden tatmin eşiği bozulacak, güven problemleri yaşayacak, silahsız gezemeyecek, yaşayacağı en derin ilişkide bile sürekli bir tedirginlik duyacak, rahat olamayacak... olduğunu sandığında da olamayacak. artık bazı şeyler onun için sadece rol yaparak mümkün. - ikinci yanlış tabii ki y'ye. bunu uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. üçüncü madde de buraya tekrardan kısaca değineceğim nasıl olsa. - üçüncü yanlışsa x'in topluma sıçrayan yanlışları... şimdi bu x geri zekalısı y'yi aldattı ya. ilk maddede açıkladığım üzere aslında kendi mentalini içten içe çökertmiş oldu. ikinci maddede ise y'ye de aynı şeyi yaptığına değindik. ne kaldı geriye? x'in ve y'nin kalan hayatlarına muhatap olacağı tüm insanlar... (arkadaşlarından ekmek aldıkları fırıncıya kadar herkes dahil.) x ya da y o saatten sonra eskisi kadar rahat bir kafayla/kalple birilerine şans verebilir mi? hayır. neden? x'in aldatma eylemi yüzünden. bitti masumiyet... y'deki tüm güven problemleri, hayal kuramama, hevessizlik, ısınamama, evham, korku vs. hep x'in tetiklediği şeyler. dünyanın en gamsız insanı olsun, benzer sıkıntılar aslında da x'de olacak. istediği kadar bilinçaltına gömebilir, görmezden gelebilir, yok sayabilir. sonuç değişmez. y bir yana, y'nin hayatına girmek isteyen herhangi biri de artık o şeylerle karşılaşmak zorunda. çünkü orada o problemler yaratıldı. alışması gereken şeyler bunlar. y'ye ulaşmaya çalışan yeni kişinin günahı ne? x'i tanımıyor bile. şu kul hakkına bakar mısınız? x, y'yi aldatınca y'nin gelecekti kısmetinin bile hakkına giriyor aslında. zira onun bıraktığı dağınıklıkla karşı karşıya kalıyor. bu dediğimi birçok insan yaşıyor. günümüzdeki çoğu ilişkinin öncesinde, başında, ortasında ya da sonunda illa ki bir yerinde aha bu mesele yatıyor. daha sonra bu travmalar domino etkisi oluşturup başka insanlara yayılıyor. o başka insanlar da rahat durmuyor, başka yanlışlar yapıyorlar. hooppp bir domino etkisi daha. ne oldu? toplumun amına el birliğiyle koyuldu... bu zincirin kırılması lazım ama kırılacağı da yok. sosyal medyadan sonra daha da dalgalandı bu sular. kimse kimseye güvenmiyor. herkes herkesten şikayetçi ama bir bakıyorsun herkesin üstünde ne hikmetse bir ceset kokusu sinmiş. ulan diyorsun madem hepiniz bu kadar iyisiniz, nerede bu kötüler? herkes önce kendine baksa, kendi karakterini temiz tutsa olay çözülecek gibi ama siz bilirsiniz tabii. bu arada güzel şiir, tavsiye edilir; (bkz: barbarları beklerken (şiir)) velhasıl; aldatacak olan da aldatılan da bu şuurun farkında olacak. olay sandığınız kadar basit değil çünkü. sonuçlar toplumsal olarak ağır. bunu göze alıyorsanız yapın ne yapıyorsanız. yarını düşünmeden hareket edip sonra da çıkmaz sokaklarda yaş tahtaya basınca neden ben diye sormaya hakkınız da olmaz. herkes ayağını denk almalı. not: konuşanlar'da bir tane kız vardı. kendisi aldatılmış. sonra intikam almak için birileyle grup seks yapmış hakshajhajafhs şu motivasyona, şu hevesini gerekçelendirmeye, şu yanlışa yanlış yapmayı aklamaya bakar mısınız? bu insanlar niye böyle ya? üç günlük dünyada bu kadar kuduruk olmak da ne bileyim... malsınız bence. alın bütün dünyevi zevkler sizin olsun amk. günün sonunda daha mı rahat hissedeceksiniz sanki bunca doyumsuzlukla? ne fast food kültürüymüş be arkadaş, her işinize sinmiş.

Hiç yaşatmadım ama dolaylı yoldan yaşadım sayılır. Başıma gelirse diye çok korkuyorum ki gelirse nasıl baş ederim onu da bilmiyorum. Yaşadığım değilde her gün gördüklerim bu korkuma sebep oldu. Aldatmak benim için sadece bir başkasıyla yaşanmış cinsel bir birliktelik değil, daha fazlası ama daha fazlasını herkes öyle görmüyor işte.

Her bakımdan leş, hayal kırıklığı yaratan garip eylemler dizesi. Bir kalıba uyduğunu, sözüm ona bir cinsiyete bir duruma göre meşru kılınmasına da imkan göremiyorum. Ancak şöyle bir tezim var, aldatılan erkekler çekişmeli olarak boşanmaktansa (boşanma sebebinin etrafa bu şekilde duyulmasından endişe ederek) direkt anlaşmaya gidiyorken; aldatılan kadınlar yedi cihana rezil rüsva etme eğiliminde oluyor :) Bu durumun (bilhassa aldatılan erkek eş için) hiç istisnasını görmedim. Oğlum tazminatlı boşayacağız işte dur da🥲

Bu olayı yazmak için daha doğru bi başlık bulamadım buraya yazıyorum o yüzden.. Şu an bi kafede kız kardeşlerim ve bi tane erkek kuzenimle beraber oturuyoruz. Çok güzel şarkılar açıyolar biz de dayanamayıp biraz etrafımızdaki insanları rahatsız etmeden kendi halimizce söylüyoruz minik minik danslar ediyoruz bi yandan da fotoğraf çekiyoruz ama sol arka çaprazımızda 4 tane dağ ayısı oturuyor ve haliyle kadraja onları da almamak için dikkat ediyoruz. Bazen denk geldiklerinde de bi tanesinin gözü sürekli kamerada bi süre sonra arkamızı dönüp noluyo dercesine baktığımızda pardon deyip önüne döndü bi daha yapmadı. Onun yanındaki denyoda sürekli garsona bakma bahanesiyle masanın yanından geçiyo ama her geçtiğinde dikkat ediyorum kardeşime bakıyo (kardeşim de alımlı güzel bi kızdır maşallah). Bi süre sonra sesli bi şekilde 'o gözlerini oyucam ve başka yerlerine monte edicem haberi yok' diye söylendim kendi kendime. Ben onu dedikten 5 dk sonra da 'zaten benim çok güzel bi kız arkadaşım var ona ayıp edemem yani yazık değil mi ona' diyo. La havle Vela kuvvete ulan pezevenk sabahtan beri yapıcanı yaptın zaten amk söylediklerinin doğru olduğunu düşünmüyorum ama öyle bişi varsa da o kıza yazık umarım en kısa zamanda götüne tekmeyi basar

şehirler arası otobüs yolculuğu yaparken cam kenarını kapmıştım. tam böyle keyfim tıkırında takmışım kulaklığımı camdan dışarıyı izliyorum derken önümde iki tane benim yaşlarımda ya da benden bi kaç yaş büyük birileri var. neyse koltuk arasında da çaprazdan çocuğun telefonu gözüküyor ama bakmadım çok dikkat ederim böyle şeylere. muavin geldi bişeyler veriyor derken kulaklığı çıkarttım o sıra da çocuk telefonla konuşuyor ve kız arkadaşına“aşkım yanında ki çağrı kim? ben tanımıyorum onu hayırdır” falan diyor. ben alacağımı aldım taktım kulaklığı çocuğun telefonu takıldı gözüme yine bir baktım kız arkadaşıyla konuşurken sohbetten çıkıp “ipek” diye başka biriyle konuşuyor ve kıza yazdığı tek bir mesajı gördüm “çıktım geliyorum, seni çok özledim” içimden be küfürler ettim ama bir yandan da mesajı okudum diye kendime kızdım. umarım kız bu şerefsizden kurtulmuştur.

(bkz: eski sevgiliyi hatırlatan şeyler) (bkz: asla affedilmeyecek şeyler)

Hadi biraz açık sözlü olun aldatan varsa nasıl aldattığını anlatsın okuyalım. (bkz: asosyal itiraf)

O kadar sadık olduk da noldu. Başkasına gitti. Hala biriyle flört ediyorsam ikinci bir kişiyle konuşmam. Giden benden gidiyor, sanki çok zamanım var gibi. Ama karşımdakine hayatta saygısızlık yapmam. Yine bizi hakeden birini bulcaz ya inanıyorum.

Sevgilim beni zengin patronuyla aldatmıştı.Hem fakir olup hem aldatılmış olmak 4 yıl travma yaşattı.

Aldatmak ve aldatılmak. İlişkilerin karmaşıklığını ve insan doğasının derinliklerini yansıtan bir eylemdir. Ancak, aldatma bir ilişkiyi tamamen sonlandırmak yerine, ilişkinin onarılması için bir fırsat da olabilir. İnsanlar hata yapabilir ancak bu hatalardan ders almak ve büyümek, ilişkilerimizi daha sağlam hale getirebilir. İlişkilerdeki temel unsur güvendir ve bu güveni korumak her iki taraf için de önemlidir. Sadece romantik ilişkilerde değil arkadaşlık, aile ve iş ilişkilerinde de ortaya çıkabilir. Aldatma nedenlerinin anlaşılması önemlidir. Neden bu eylemi gerçekleştirdiğini anlamak, düşünmek önemlidir. Bu suçu haklı çıkarmak anlamına gelmez.

hayatımın farklı evrelerinde gerçekten sevdiğimi hissettiğim üç farklı kadın tanıdım ; İlkiyle orta okul çağlarında tanışıp liseyi birlikte okurken sevgili olduğum kişi, 3.5 yıllık ilişkimiz bittikten 4 sonra nişanlandı, nişanından 2 ay sonra 1. yıllarını kutladı. Biz ayrılalı 6-6.5 ay olmuştu ve ben aldatıldığını yeni öğrenmiştim. İkincisiyle hızlı bir şekilde bir ilişkinin ortasında buldum kendimi. Bazı günler hiç zaman ayırmıyordu neredeyse, hep de haklı(!) bir bahanesi vardı, telafisini iyi yapar gönlümü alırdı (ya da ben gönlü kolay alınan biryimdir) Şans eseri ortak bir tanıdık vasıtasıyla başka bir sevgilisi olduğunu öğrendim. Mevcut sevgilisini benimle aldatıyormuş, beni aldatmıyormuş, söylediği buydu. Üçüncüsü aslında bir üsttekinden farksız, sadece öğrenme şeklim daha farklı. Diğer sevgilisi evden çıktıktan 10 dakika sonra ben girmiştim, hiçbir şey olmamış gibi tüm sıcaklığı ile sarılmıştı bana. Göz yaşlarımı içime akıtarak çıkmıştım o evden, bir daha da ayak basmadım zaten o şehire. Gel gelelim bugüne. Bir süredir bi ilişkim var, çok güzel bi kadın. Akıllı, güzel, işinde başarılı, bana karşı gün geçtikçe daha iyi davranıyor ve hayatına kabul ediyor. Onun deyimiyle acele etmeden, nasıl olduğunu anlamadığı bir şekilde “tavlamışım” onu. Oysa ki sadece uzaktan dış görünüşünü beğendiğim ve tanımak istediğim birisiydi. Hiç bir şekilde partner olarak göremiyorum onu hayatımda, ne zihnimde ne kalbimde. Oysa ki “tavlamak” için hiçbir şey de yapmadım, nasıl oldu da bu kadın bana “olmam gereken yer senmişsin” diyebiliyor? Ben başka tenleri, başka dudakları düşünüyorum, o bahsettiğim üç kadınla birlikteyken böyle şeyler aklımın ucundan geçmez, başka kadınlar bende merak uyandırmazdı. İçinde bulunduğum durumu kimseye de anlatamıyorum. Defalarca yaşadığım bu zalimce duyguyu sevmesem bile ona yaşatmak istemiyorum. Ayrılmak istiyorum ama onu tanıyorum, işleri çok zora sokacak ve gerçekleri öğrendiği zaman yıkılacak. Arkamda bir enkaz bırakmadan gitmek istiyorum…

Niye aldatıyosunuz

Az önce bir şeyler dinledim dinlemez olaydım.. Bir kadın olarak bu söylenenleri duysaydım hiç bir erkeğe güvenmezdim. Kanım dondu resmen. Bazen gerçekten kadınlara üzülüyorum. Bu işin kadını erkeği yok tabi ama bugünkü duyduklarımdan yola çıkarak tekrar söylüyorum. Kadın olsaydım hiç bir erkeğe güvenmezdim, yazık gerçekten çok yazık..

affedilmemesi gereken yegane şeylerden. bkz ben affettim bi daha aldattı lol

Her insanin olmeden once bir kere yasayacagi ve yasatacagi eylem.

Akıldan geçirmek aldatmak mıdır? İşte en zor kısım bu.

Uzun uzun anlatmaya gerek yok. Yerinde edilen küfür şiir gibidir diyerek izninizle bkz'mı bırakıyorum. (bkz: orospu çocuğuyum demenin alternatif yolları)

Nasıl gönlünüzde biri varken gözünüze birileri güzel gelebiliyor abi

Kahpelik

günümüzde yapan insanlar çok mu fazla, yoksa ben mi çok sık görüyorum anlamış değilim. hani sosyal medyada gördüklerimi geçtim, sosyal hayatımda da çok sık bence aldatma olan olaylarla karşılaşıyorum. bence diyorum çünkü bu konuda inanılmaz bir pişkinlik söz konusu artık. aldatmak yetmiyor, insanlar aldattıklarını da kabul etmiyorlar. bu entryde de aslında bundan söz edeceğim, işin aldatmanın sıklığından çok artık aldatmanın çok büyük olaylara endeksleniyor olması şaşırtıyor beni çünkü. çevremdeki çoğu insana göre aldatmak olmayan, "nesi var" seviyesinde o kadar hareket gördüm ki gerçekten bazen ağzım açık onları dinledim. evli adam mesela pavyona gidiyor kadının tekiyle, diyor ki takıldık altı üstü, bir şey yaşanmış değil, nesi var. başkası sosyal medya üzerinden date gerçekleştirmeden 3-5 kadınla flörtöz konuşuyor, hatta belki sexting yapıyor ama yine aynı tepki, nesi var, canım sıkılıyor sadece. bu insanların eşleri ise onları evlerinde bekliyorlar. gerçekten çok üzücü. ancak onlara kalsa, cinsel ilişki olmadığı sürece bunun adı aldatma olmuyor, hatta belki cinsel ilişkiyi bile aldatmak olarak görmüyorlardır. halbuki bence onlar da bunun aldatma olduğunun farkındalar, belki sadece vicdanlarını rahatlatmak için nesi var diyorlar. yoksa bu işin doğrusu, bırakın birileriyle pavyona gidip "takılmayı", bir insan sevgilisinden veya eşinden başka karşı cinsten birine düzenli olarak günaydın ve/veya iyi geceler yazıyorsa dahi aldatıyordur. çünkü birbirimizi kandırmayalım, hiç kimse ilgi duymadığı biriyle sabahtan akşama kadar düzenli bir biçimde konuşmaz.

link aldattığını açık açık söyleyenlere ayrı, aldatmayıp para için aldatabileceğini söyleyenlere ayrı şaşırdım. insanların ve ilişkilerin bu kadar basitleşmesi beni hala şaşırtıyor.

Yeni evlenmiş bir arkadaşım bu konuyla ilgili şöyle demişti; "eşimin ütülediği gömleği başkasına kırıştırtmam" Sözü ilk kez duydum ve ne yalan söyleyeyim beğendim de ama bunu söyleyen insanın ne kadar karakter yoksunu olduğunu bildiğim için çok da inanamadım.