çocukken inanılan garip şeyler

ayı allah sanırdım aq pwmdpsmfos

allahı samanyolu'nda 5.boyuttaki ak sakallı dede sanıyordum allah affetsin.

süt kardeşler filminde ki gulyabaninin hep gerçek olduğunu sanardım.

cami minarelerinin yanından geçince üzerime düşecek sanırdım hatta camilerin yanından geçemezdim allah affetsin

d çocuk'ta bir program vardı animasyonlarla vücudumuzu falan anlatırdı. akyuvarların elinde kılıç kalkan bakterilerle savaşırdı ben de vücudumdaki hücrelerin öyle hareket eden, konuşan şeyler olduğunu zannederdim

yağmur yağdığında allah işiyor sanmıştım allah affetsin

tüm insanların türkçe bildiğini sanıyordum. işin garibi farklı dillerin olduğunu falan biliyordum.ama örneğin bir fransız, her cümlesini önce türkçe düşünüp daha sonra fransızcaya çevirerek konuşuyor sanıyordum. bu durumda eğer türkseniz tüm dünyayla anlaşabilirdiniz bence,çünkü zaten herkes türkçe düşünüyor,türklerle düşüncelerini çevirmeye gerek kalmadan konuşurlardı.

tarkanın o da benim gibi gözü kara belli şarkısını o da benim gibi götü karamelli sanıyodum :(

öpüşünce hamile kalınıyor sanardım hsjsksnd

gurgur baba simsek caktiginda annem eve gelelim diye soylemis ben yillarca inandim ona simsek cakardi gurgur baba kiziyor annem beni korur diye eve kacardim çok safmışım la.

sözüme allah affetsin diyerek başlamak istiyorum. küçükken ava merakım vardı,halen devam eder bu merak. velhasıl; babama ne zaman ava gidelim desem işi cıkardı.malum bizi mi okutacak ev mi geçindirecek felan. neyse olta alacak paramda yok kendi çapımda küçük bütçeli bir olta yapmaya karar verdim. toplu iğne ve naylon ip kullanarak başardım bunu yapmayı,buraya kadar güzeldi ama yakınımızda göl veya deniz tarzı bir yer mevcut değildi. sonra gözüme kümes denk geldi. kapısını açıp 2.kata çıktım ve kendi yaptıgım olta ucuna ekmek takarak aşağı saldım ve balık olarak hayal ediyordum. o günün hasılatı 3 büyük (anaç) tavuk ve 2 civcivdi. efsane zevk almısdım,sonrasında da efsane dayak yemiştim.şuan düşünüyorumda cehenneme bilet almısım.

büyüyünce mutlu olacağımı zannederdim.

bizim balkonun karşısından bir minare görünürdü bende onu allah sanardım gece gündüz allah bizim evi görüyo rahat olabiliriz diye sevinirdim yüce rabbim sen affet

anne tarafından sülalemde 2 kuzenimden başka hiç kimse renkli gözlü değil. annemle teyzem, "ikisini birden yurda bırakmışlar onlar birbirinin kardeşi, teyzen de onları ordan aldı." demişlerdi. onlara sakın söylemeyin çok üzülürler demişlerdi. baya uzun süre kuzenlerimi evlatlık sanmıştım. üzülmesinler diye de söylememiştim.

bulutların, kocaman pamuklar olduğunu sanmak.

"cemre düşmesi"nin toprağa düşen kocaman desenli rögar kapakları olduğunu sanıyodum

annem ben yaramazlık yapınca sinirlenip "yeter burama kadar geldi" deyip eliyle boğazını gösterirdi.ben de kusacak sanıp hemen topuklardım oradan.

nasıl bir mantık bilmiyorum ama aynı anda hem lavaboya gitmem hem de su içmem gerektiği anda önce su içerdim sonra gidip yapardım çünkü böyle olunca o suyunda vücudumdan çıkacağına ve dışarı da daha fazla kalabileceğime inanırdım.

çok tv izlediğim için bizimde bi dizi ya da film olduğumuza inanırdım, başkaları da bizi izliyor diye düşünürdüm

ben küçükken hamile kadınların çocuklarını yediklerini sanıyordum asdjsjdk

ya çocukken ünlü insanların tuvalete gitmediğini düşünürdüm. yakıştıramazdım onlara, annem bunu açıkladığında epey bir hayal kırıklığı yaşamıştım. neyin kafasıymış acaba?

büyüyünce mutlu olacağıma inanırdım. çünkü küçükken izlediğim filmlerde öyleydi. sonradan farkettim, küçükken mutlu olamayınca içinde bir şeyler eksik kalıyormuş hep.

şimşek çakınca melekler fotoğraf çekiyo sanardım

power rangers oyununun sonundaki beyaz varlığı allah sanar, onu görünce oyunu kapatırdım

çocuk ruhlu annem sürekli bizimle oyun oynayıp bize şakalar yapıp hatta ciddi derecede bizi kandırarak bize bir sürü çocukluk anısı biriktirmişti. benden iki yaş küçük erkek kardeşimin kendisine olan sevgisi görebilmek adına onu kandırmaya çalışırdı sürekli. benimde aşırı duygusal ve kendine bağlı biri olduğumu bildiği için şakaya başlamadan önce beni gizlice uyarır kızım bak kardeşine şaka yapacam sakın sen inanma sakın üzülme derdi. söz verirdim bu sefer üzülmeyeceğime dair. gerçekten söz verirdim en çokta kendime. böyle müthiş derece kendimi sıkardım. bak bu sefer inanmayacaksın kızım şaka yapıyor şaka gül geç hatta annene destek ol kardeşine birlikte şaka yapın diye diye kendime telkinler verdikten sonra annemin şakasına ayak uydurmaya çalışırdım. annem başlardı oğlum bak ben şu dağlardan gitsem yolumu kaybetsem evi bi daha bulamasam kurtlar çıksa karşıma bana saldırsa demeye başlamadan benim kalbimde bi sızlama başlardı. göz pınarlarım yavaştan açılırdı. kendimi sıkardım sıkardım kızım bu şaka inanma yok allah tutamazdım kendimi. annem bi yandan da bana göz kırparak devam ederdi. ben ölürüm sonra babanız size başka anne getirir beni bi daha göremezsiniz. allaaaaah benim gözden yaşlar şıp şıp damlar erkek kardeşim otuz iki diş gülmeye devam ederdi. annem ağladığımı görünce kızım kardeşine şaka yapıyorduk ya neden ağladın yine diye sorunca ben bu sefer bağıra bağıra tüm evi inleterek ağlardım.. :d ve üstelik bunu nerderse her hafta yapardı bi türlü alışamamıştım. bilmem kaç yaşına gelene kadar devam etti bu yaş olmuş bilmem kaç yine yapsa yine ağlarım sanırım :d

çocukken güzel kadınlar sıçmıyor sanırdım, hala da berrak tüzünataç'ın sıçtığına pek de inanasım gelmiyor.

bankamatiklerin içinde görevli biri var sanardım..

babamın hep bizi sevdiği mükemmel bi adam olduğunu sanardım sonra adam olmadığını anladım

kadınlar hamile olunca regl oluyo sanıyordum hatta 14 15 yaşlarındaki ablalar alınca oha bu yaşta kocaları yokken hamile kalmışlar diyodum kendi kendime

iğne vurulduğun yerden su fışkıracağı düşüncesi. 4 yaşındayken baya hasta olmuştum, hic unutamadım 20 gün sabah aksam igne vuruluyordum. babam su icersem suların igne deliklerimden çıkacağını söylemişti. iğneler bitene kadar su içememiştim. gidip gelip sürahiyle bakışıyorduk. yapılır mıydı bu?

ben hep süper gücüm olduğunu ve büyüyünce ortaya çıkacağını düşünüyordum. birşey istediğimde falan hemen olcağını

allahın robot olduğuna inanırdım

çocukken sisli havalarda bulunduğum yeri aydınlattığımı sanırdım. ama bence mantıklı. ilk işte çıktım her yer sis durduğum yerde etrafımı görmekteyim. yürüyorum ve biraz önce durduğum kısımdan bakılınca burası sisliydi ben buraya geldim artık değil. biraz önce olduğum yere bakıyorum ben ordayken sisli değildi ben gittim ve şuan sisli. bu gittiğim yerdeki havayı açtığımı düşünmem için yeterli oldu. ortalıkta benim olduğum yerler sisli değil gelin yanımdan yürüyün önünüzü göremezsiniz şimdi diye dolaşıyor milleti yanıma çağırıyodum. :d

küçükken hep babam beni şöyle korkutudu 'markutlar geliyor 'derdi markut ne ? neye benziyo bilmezdim (halada bilmiyorum ) ama acayip korkardım ha markuttan babam o kelimeyi söyleyince ağlayarak kaçardım annemin yanına anne beni markutlar yiyecek derdim ne safmısim ya ...

okulun güzel bir yer olduğunu sanırdım birinci sınıfta pişman oldum zaten shsjks

renkli gözlü insanların etrafı renkli gördüğünü sanıyodum :d (misal; göz yeşilse yeşil camlı gözlükten bakıyomuş gibi çöömşilçööşlön)

galatasaray büyük takım olduğu... en büyükmüş meğer.

bi insan yemin ediyosa kesinlikle ama kesinlikle doğruyu söyler. yemini yalan çıkan birine ilk rastladığımda şok geçirmiştim nasıl olur diye

her minareyi allah sanıyordum,bir de balkona çıkıp, anneğ ne kadar çok allah var bizimkisi hangisi demişim sjsjzjsjjs allahım sen affet yarabbim.

bulutlarin pamuk şeker olmasi

opusunce hamile kaliniyo saniyodum.

yağmur yağdığında camdan bakarsam arap kızı olurum sanıyordum

1 (altında çizgisi olduğunu düşünün)in ingilizcede bir demek olduğunu zannerdim. benim kadar malı yoktur ya :3

siyah beyaz filmleri izlediğimde 'demek ki o yıllarda her şey siyah beyazmış, hiçbir şeyin rengi yokmuş ' diye düşünürdüm asdfghjklş

ediz hunun adını edison sanıyodum ciddi ciddi ve arapları allaha daha yakın sanıyodum görebiliyolar falan

oyuncak ayımın üşüdüğünü sanıyordum. her gün yorganın altına alırdım onu da

oyuncak kedimin gözleri gece parlardı. geceleri onun canlandığını sanardım

benzin çıkan yere benzin istasyonu yapıyorlar yollar da ona göre yapılıyor

yagmur yaginca allah uzuluyo sanardim....