bugün
yenile

    geceye bir hikaye bırak

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    "salaksın. aptalsın. tek derdin kendinden nefret etmek için yeni yollar oluşturmak. bir insan nasıl bu kadar ahmak olabilir?" odada bir aşağı bir yukarı yürürken aklında yankılanan sözcüklerdi bunlar. sigarasını büyük bir özensizlikle sarmış, yere düşen tütünleri toplama gereği duymadan ayağa fırlayıp voltaya başlamıştı. sararmış, ince kemikli ellerinde sigara olduğundan küçük görünüyor, model iskeletin eline sıkıştırılmış izmarit görüntüsü yaratıyordu. "aptalın tekisin. kendi başına yandığın yetmezmiş gibi hayatına birini aldın. ve biraz önce birini daha. ahmak, ahmak! arkadaş seçimlerini dikkatli yap diye haykırarak kendi kuyumu kazdım ha!" kendine gittikçe daha çok sinirleniyordu. öfkesi dinmeyince çantasını alıp dışarı çıktı. açık olmasını umarak bir dostunu aradı, telefonu kapalıydı. küfrederek yürümeye devam etti. yürüdükçe kendine geldiğini hissediyordu. bir yandan ciğerleri patlayacak gibiydi. durdu, derin bir nefes aldı. yükselen güneş içini ısıttı bir an, bir an karşısında boğazı gördü. yürümeye devam etti. dolmuşa atladı, köprüye gitmek için. yüzündeki gülümsemeden kurtulamıyordu. tabi ya! bu nasıl daha önce aklına gelmemişti. bu kadar iyi bir seçeneği nasıl göz ardı edebilirdi. köprüye gelene kadar her bir yeri iyice ezberledi, beynine kaydetti. nasıl bakmamış daha önce bu yolda çevresine? dikkatsizlikler kraliçesiydi. köprüde indiği an güzel bir esinti selamladı onu. manzaraya odaklandığı andan itibaren araba seslerini duymaz olmuştu. yükselen güneşe döndü. gülümsediler karşılıklı ve teninin en son ne zaman güneş gördüğünü hatırlayamadığını farketti. bu saatten sonra yapacak bir şey yoktu, sonuçta olan oldu, diye düşündü. trabzanlara hızlıca tırmandı, çantasıyla birlikte kendini soğuk sulara bıraktı. suya çakılana kadar, yüzündeki gülümseme gitmedi. tabi ya! bu nasıl daha önce aklına gelmemişti. her şeyin sonu, sonun başlangıcıdır.
    ... diğer entiriler ...