kiminin yaşadığı
kimininse daima yaşattığı acıdır kendileri.
zordur
şiddetlidir
bulamazsa insan çare, farklı acılarla acısını bastırmaya çalışır.
artık çok geç olsa da, o an anlar çaresizliği.
cam kırıklarına basıyormuş gibi hissedersin
içinde kırılan can parçaları yoluna dökülür aslında
üstlerine basa basa ilerlemek zorundasındır
yürürsün, önünü göremesen de yürümek zorundasındır
yoktur çünkü başka yolun, aşmak zorundasındır bu yolu er yada geç
donuk bakarsın insanlara
tebessüm etmekle yetinirsin
atamazsın içten içe kahkahalar
bir süre sonra ise hissizleşirsin
derin bir sessizlik başlar
yapayalnız kalırsın
yavaş yavaş yaran kabuk bağladığı zaman anlarsın ki geçiyor zaman...
bakmasan da önüne, yürüyorsun
hissizleşirsin
hissizleştirilirsin...
insanı diğer canlılardan ayıran en büyük özellik değil midir hisler ve duygular.
işte o acı geçtiği zaman anlarsın ki, aslında sandığından çok daha derinmiş yaran.
paramparça olmuş ruhun.
hislerin kaybolmuş, alışmışsın.