bugün
yenile

    izdiham

    2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    abim her sayısını takip ederdi. abim neyi severse ben de onu izlerdim zaten. bir sayısında "üzül, üzülmeyenler alçaktır" cümlesini görünce gerçekten hoşuma gitmişti, her sayısını karıştırıp okumaya başlamıştım. lisedeki edebiyatçım da bunu fark edip bana derginin bir sayısını hediye edince benim için daha anlamlı olmuştu. derginin her şehirde kitap grupları olurmuş, üniversitedeyken bizim şehirde de başlamıştı. yeni yeni insanlarla tanıştım. bir süre sonra grupta bir avuç insan kalmıştı, ben başkanlık yapmaya başlamıştım. başta tam bir kitap grubuyduk, her buluşmamızda ortak bir kitap film seçip onunla ilgili konuşurduk. sonra arkadaş olunca beraber lunaparka falan gitmiştikgorsel pandemi başlayınca da biz şehrimize döndük, kitap grubu da kalmadı ortada. izdiham benim için abimin sevdiklerini sevdiğim için takip ettiğim bir dergiydi başta. sonra sürekli yeni anlamlar yüklediğim bir şeye dönüştü. zamanla dergi de orjinalliğini kaybetmeye başladı. "grafikerimiz aşık olduğu için kapak yapamadık" diye kapak yaptıkları bir sayıları vardı mesela muazzamdı. ama popülerliği takip etmeyen şeyler kendine de yer bulamayabiliyor. o yüzden kapaklara oyuncuların fotoğraflarını koymaya başladılar. gerçek olmayan sosyal medyada dönüp duran birkaç hikayeyi gerçekmiş gibi dergiye aldılar falan, bir ara baya olay olmuştu bu. dergi benim yıllardır bildiğim dergi gibi gelmemeye başladı. belki de büyüdüğüm için zamanla anlamını kaybetti benim için bilmiyorum. derginin sahibi bülent parlak da vefat etti malesef. dergiye çok emek verdiğini biliyorum. her kapağa yazdıkları gibi: hepimiz ölecek yaştayız.
    ... diğer entiriler ...