heyecan dolu bir şeyler anlatabilmek.
biraz önce dokuz yaşındaki yeğenim aradı ve bugün gittiği bilim müzesini anlattı telefonu açar açmaz. insanın gözlerinin içi gülüyor derler ya sahiden gülüyormuş. sonra annemin yedi yaşındaki diğer yeğenimle konuştuğunu fark ettim. ortak konuşmaya alayım sizi dedim. yedi yaşındaki de annesiyle yemek yapmış. ne yaptığımı bilmiyorum ama malzemeleri sayabilirim dedi ve zıplaya zıplaya “pirinç, tarhana, su” diye bağırdı. onun da gözlerinin içi gülüyor. çorbanın heyecanı kaplamış her bir yanını. şimdi kediye anlatıyorlar günlerini.
böyle güzel bir şey çocukluk. dilerim bu heyecanlarını söndürmek zorunda kalmazlar.
gorsel