adı bir peygamber veya büyük meleklerden olmadığı halde her dinden ve ırktan insanların ismini çocuklarına koyduğu büyük önder. hazır,
alexander the making of a god'ı izlemişken kendisiyle ilgili biraz araştırma yapayım dedim, herkes adamı bir tarafa çekiyor. gariptir, çekilen her yere de cuk diye oturuyor. kısacık ömrüne sığdırdığı başarılar akıl alır gibi değil. gittiği her yeri fethetmesi ise başka bir mesele. ve hiçbir yerde sabit durmaması. adam günümüz
makedonya'sından bir çıkıyor,
hindistan'da bitiyor.
mısır falan derken tüm
anadolu'yu falan lak diye hakimiyeti altına alıyor. yetmiyor, kendisine tanrı unvanı veriliyor. şahsi fikrim, kendisinin dini bir önder olduğu yönünde. bu da hep söylenildiği gibi
zülkarneyn'e tekabül ediyor. zira o dönemin şartlarında askerlere, "biz yunanız" diyerek bir milli kimlik vb. verip onları gece gündüz asla savaştıramazsın. onlara daha ulvi ve sonsuz bir gaye sunmak zorundasın. bu da sadece
din ile mümkün. ki dinlerde bahsedilen millet kavramı zaten budur. aynı inanç ve gaye etrafında toplanan sosyal sınıf. ırkla alakası yok yani.
garip bir herif. insanlığı bu denli etkileyen nadir insanlardan. 70'e yakın şehir kurduruyor o zamanın şartlarında. ve onlara kendi ismini veriyor.
iskenderun ve
iskenderiye en bilindikleri. herkesi dinliyor. herkesle empati yapıyor. gel gör, nankörlüğü ve arsızlığı asla affetmiyor.
çok iyi bir önder galiba. gittiği yerlere harbi harbi medeniyet götürüyor. lafta değil.
helenizm ve hatta
rönesansın temellerini atıyor. hayat hikayesi çoğu yerde bilerek sulandırılıyor bence ve çoğu şey gizleniyor. bunun nedeni ise dediğim gibi, kendisinin ciddi bir dini önder olması olabilir. bilemedim.