bir tarafta hırsızlar, diğer tarafta ise arsızlar mevcut. kim seçilirse seçilsin, olan bize olacak. bize seçenek olarak sunulan bu iki yoz ve köhne tarafın ne mal olduğu
covid-19 ve pandemi sürecinde çok iyi ortaya çıktı aslında ama görem yok. millet gece beraber uyuduğu eşiyle aynı motosiklete biniyor diye ceza yerken turistlere özel “bakın biz aşılandık” temalı reklamlar çekilip hepsi sikinin keyfine ülkenin tadını çıkardı. şimdi gel bu tiplerden medet um. bir taraf, çaldıkları kendilerinden geri alınmasın, diğer taraf da
küreselcilerin istedikleri olsun diye çırpınıyor. allah bu millete cidden yardım etsin. durum vahim. yani, daha çok şey yazarım da valla içimden gelmiyor. ben hala seçimlerin olmayacağını, olsa bile sonrasında bir dünya sorun çıkacağını (oyların çalınması veya kargaşa) ve kim seçilirse seçilsin hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşünüyorum. bu bir çalma kavgası çünkü. saçma ama bu süreçte
kemal kılıçdaroğlu diğer tüm siyasetçilere nazaran biraz daha namuslu ve güzel bir insan olarak gözüküyor gözüme. onun da tüm projeleri genel anlamda küreselcilere hizmet ediyor. sıradan vatandaşın bilmediği böyle korkunç ve saçma bir seçim bu. bakalım ne olacak.
demokrasinin daha demosunu bilmeyen yığınların istediği mi gerçekleşecek yoksa kurtuluş ayağına hırsızlardan bıkan arsızların seçtiği mi başa geçecek. hep beraber göreceğiz. kısa vadede kurtuluş yok ama. bunu unutmayın. en aşağı 20-30 yıl daha gerekli bu ülkeye. yani, sizden-bizden geçti. çünkü bu ülke, her bir ferdi ve kurumuyla ulaşıp ulaşabileceği en yoz seviyeye ulaşmış vaziyette artık.