takılmaya başladığım koreli kıza; ee bana biraz anlatsana tokyo'yu demem. ve ardından witcherpitcher ben koreliyim diyip masadan kalkıp siparişini almaya gitmesi. masada kaldım tek başıma kalınca kötü hissetmiştim birkaç dakika. neyseki dönünce seoul'dan bahsettik.