sözlük yazarlarının salaklıkları

ankastre'nin tuşunun üstündeki plastik çıkmış. Annecim yapıştırmamı rica etti. Peki, dedim. Japonun yanında bok yediği bir yapıştırıcı türü var, böyle soğutuculu. Aldım onu, minik bir damla yapıştırıcı sürüp bastırdım tuşa. Bir süre sonra da soğutucu tüpü fıslatmaya başladım. Hani ankastre ocaklarda böyle tuşa bastırınca kıvılcım çakar ya, hani o gaz da baya yanıcı ya... Söyleyeceklerim bu kadar. (bkz: hepimize yetecek kadar pamuk yok.)

yapmam gereken şeyleri yumurta g*te dayanana kadar ertelemek ee sonra haliyle iki ayağım bi pabuca giriyor. peki bundan ders çıkarıyor muyum? yo bir daha ki sefere yine aynı şekil devam.

Sabah uyandığımda aşırı agresif oluyorum. Agresif olduğum için uyandıktan sonra 1-2 saat kimseyle konuşmam. Apartmanda sevdiğim tontiş bi dede geçenlerde hayırlı sabahlar kızım dedi. Bünyem sabah konuşmaya alışık olmadığından iyi akşamlar diye yanıt verdim. Gülse falan zoruma gitmezdi ama 5 sn bi şey demeden suratıma bakınca çok utandım.

nasıl anlatsam ki. adana-mersin trenine bineceğim. kafamda triyon tane musibet var. kulağımda kulaklık zaten eksik olmaz. genellikle trenler kalabalık olur. kısa mesafe olduğu için koltuk numarası falan yok. kağıttan bi bilet satılır formaliteden. hatta çok kalabalık olduğunda ayakta bile gidilir. arkadan öğrenci uzatır mısın şakaları falan da yapılır, tatsız. her neyse. kafam acayip dalgın mersinde okuyan arkadaşımın yanına gidiyorum. tren yanaştı perona, arkamda 3-4 kişi var. kapı açıldı inenlere falan öncelik verdik, vov medeniyete bak. neyse bindim trene bilenler bilir vagonlara girişte cam kapı vardır. düğmeye basarsın öyle açılır. aga bindim vagona basıyorum düğmeye açılmıyor kapı. hayır arkamda da sıra oluştu. e vagondaki yolcularda bana bakıyor napıyor bu amk diye. aga 5-6 kez denemeden sonra elimle yoklayayım dedim. kapı zaten açıkmış. hani o koridordan yürüyorum ama ne siz sorun ne ben söyleyeyim. hayatımda yürüdüğüm en uzun koridordu.

Flörtümle(şimdi karım) ilk yemeğimiz acı dşye mercimek çorbasına sumak doldurdum, birde garsona "Sizin acının da hiç acısı yokmuş" dedim. Garsonda" O acı değil sumak."dedi...

Gelen misafirlere kahve yapmıştım ama hepsine şeker yerine tuz koymuşum... adam içtikten sonra kızım seni istemeye gelmedik ehehehe gibi bir şaka yapmıştı çok utanıp hepsini toplamıştım:(

Elektrikler kesikken telefonu sarja takıp sarj aletini kim bozdu diye etrafa saldırmam

Daha önce izleyip yarıda bıraktığım altered carbon dizisine flörtü ikna edip tekrar başlamıştık. Neyse gece açtık izliyoruz. bölüm bitti bölüm değerlendirmesi yapıyoruz ben anya diyorum o konya diyor allah allah bi gariplik var bu işte biz aynı diziyi mi izledik düşüncesine girdim sonra izlediğim dizinin ismine bakınca altered carbon olmadığı farkettim bir saat saçma sapan bi diziyi boşuna izlemiş oldum üstüne flörte uzun süre benimle dalga geçmesi için bir koz vermiş oldum

Küçükken halamın kuzenlerimin yanında bengü’nün bir klibini izlerken bunun da memeleri ne kadar küçük demiştim.

selamın aleyküm. daha yeni başıma gelen bir olayı anlatmak için buradayım. güzelce sahuru yapmış, son sigaramı babamdan gizli balkona çıkıp çömerek yakmışım. çektim iki duman keyfe geldim ama o da ne mutfağın lambası aydınlandı. baktım göz ucuyla babam fiçu fiçu geliyor. korkudan sigarayı balkondan atmak yerine elimin içine sakladım. babam iyice yaklaştıkça avucumun içinde sigarayı söndürdüm. bre gerizekalı balkondan atsana kim ne anlıcak sanki? tebrikler, avuç içinizde nur topu gibi bir sigara yanığınız oldu!

bi ogrenci aidatı veremeyeceğim. babam nafakayı vermedi çok zor durumdayım demişti sonra masasının üstünde 450 liralık gratis fişi gördüm. (bkz: bizi hep iyi niyetimizden vurdular )

Eve paket servis getiren elemana "Allah bereket versin" demiştim. Bunu yapmayan yoktur heralde.

Amfide yerimi değiştirip arkadaşlarımın yanına geçmiştim meğer sonra geçtiğim yer sahipliymiş kalkmak zorunda kaldım. Tam eski yerime geçicektim ki bi baktım sıranın üstünde kitap var. Ulan hemencecik hangi gerizekalı kaptı bu yeri falan filan diye söylenerek yeni bi yer buldum. En son ders bittikten sonra fark ettim ki o gerizekalı benmişim. Kitabımın birini orda unutmuşum :(

Üniversitenin ilk yılında yurtta kalmıştım. Oda arkadaşımın garip davranışları vardı böyle yakalıyordum ama ne diyebilirim yani, böyle ben aynada makyaj yaparken saçımı tararken falan baya baya sapık gibi izliyordu ben ilk başlarda anlam verememiştim kız lezbiyenmiş. Ben onun önünde giyinip soyunuyordum Abv. Onu bi gün yakaladım kızla buluşmaya gitmiş yurt müdürüne yalan söylemiş ben bunu sıkıştırıp öğrendim en kötüsüne geliyorum tatile gireceğimiz dönem benden hoşlandığını söyledi Allahım ben neler yaşamışım be

Telefonda toptancıyla konuşurken "bir dakika" deyip çalışma arkadaşıma "benim telefonum nerede lan? diye çıkışmıştım. "Abi kulağında." dedi. Önce durup birbirimize baktık, sonra sırıtmaya yönelik bi dudak hareketi yapınca "işine bak la" diye bir daha çıkıştım. Telefona döndüm. Baktım telefondaki de gülüyor dedim "bütün siparişleri iptal ederim." hem suçlu hem güçlü hem salak.

bir gün ismini vermek istemediğim bir yazar (bkz: sigaram yok) ile otobüsteyiz, bir beyefendinin akbili “yetersiz bakiye” uyarısı verdi. ben de kendi akbilimi uzattım. adam aldı, akbili basıp geri uzattı. para teklif etti falan oraları geçiyorum. teşekkür faslına geldik, adam “teşekkür ederim” dedi. normalde “rica ederim“ deyip bitirmem lazım. benim ise ağzımdan şu kelimeler döküldü; “ehehe kolay gelsiiin”. ne?! adam bi 4-5 saniye suratıma baktıııı baktııı baktııı sonra gitti. sonra aylarca bu liselinin dilinden kurtulamadım..... (bkz: mesleki deformasyon)

Sinirlenince çok çok fazla agresif oluyorum, karşıma kim çıkarsa çıksın kırıcı oluyorum. Sonrasında da hiçbir şey olmamış gibi davranıyorum.Sanki bu iyi bir bokmuş gibi.

Lisede sevgili yapmak bu listenin başını çeker.

Tembellik konservatuvar sınavına hazırlanıyorum çalışmıyorum kazanamayınca da ağlıyorum bu böyle devam ediyor

Sabah 6'da kalkacağım. Ve hala burda vakit öldürüyorum. Saat olmuş 00.25 ama uyku yok

yaklaşık bi saat önce kulaklıkla müzik dinleyip leblebi yiyerek test çözüyodum. kulaklığın diğer tekini kulağıma takacağıma elimdeki leblebiyi kulağıma soktum

Bir gün lahmacun sipariş edeceğim. Biri acısız diğerleri acılı diyemedim resmen. Birinde acı olmayacak, biri yakmayacak, biri bibersiz çeşit çeşit şey söyledim adama. Acısız diyemedikçe de panik yaptım herhalde, acı bir ses tonuyla acı yook dedim en son. Adam karşıda kahkahalar atıyor, acı olmasın tabi abla hep tatlı olsun diye. Siparişi getiren adam da dalga geçti, biri acı yoklu diye.

yakın arkadaşlarımla olan whatsapp grubuna atacağım fotoğrafı (fotoğraf) üniversite sınıf grubuna atmıştım. mesajı herkesten sil özelliği ne büyük bir nimetmiş işte o zaman anladım.

Geçen çok canım sıkıldığı için laptop'un tuşlarını temizlemeyi deneyim dedim. İlk söktüğüm tuşu takamayip kırdım sonrada japonla yapıştırdım. Durduk yere götüme kazık soktum karantina yüzünden

Buna sakarlık diyen de var ama bana göre düpedüz salaklık. Kafamı hemen hemen her yere vuruyorum. Doğalgaz sayacına, ankastrenin ucuna, buzdolabının kapağına... Tamam boyum uzun(1.91) ve hiç hesap edemiyorum kafamı vurabileceğim yerle aramda ki mesafeyi.

Ya bir gün maçta ayaklarım birbirine dolandığı için tam smaç atacakken sürat üstü yere kapaklanmıştım.Herkes çok gülmüştü.Bu ilk sakarlığım değil tabi son da olmadı zaten. :)

hem annemin hem de benim hastalıktan geberdiğimiz için oruç tutamadığımız bir gün dışardan yemek sipariş etmiştik. kapıdan siparişi alırken karşı komşumuz gördü. adam meraklı ya iyice baktı, inceledi, yetmedi akşam için mi aldınız diye sorguluyo, kınar gibi de bakıyo. bende sinirlendim. hem hastalığın verdiği sinir hem de adamın merakı, banyoda elimi yıkarken adama sövüyorum. "şerefsize bak, sanki gözünün önünde yiyoruz, alt tarafı paket gördü bir de sorguluyo, gerizekalı herif" vs vs ama arada küfür de ediyorum. ardından bir ses " e abarttın ama!!". banyonun penceresinin camı bacaya açılıyo ve bizim bacalar ortak.. daha fazla konuşamıcam

dün gelen güncelleme ile sözlüğe giremeyince şöyle bir tweet atmıştım; sözlük için açtığım twitter hesabımdan. takip etmeyenler göremeyecek. o yüzden spoiler butonu kullandım. bırakıyorum şöyle... --- spoiler --- bu asosyal gene çöktü bak girmeyince elim ayağım titriyo bak deliriyorum bak --- spoiler --- tabi bunu buraya atmadan önce kişisel twitter hesabımda geziyordum. o an sözlüğe girmeyi deneyip giremeyince koşup tweet atmışım ama kişisel hesabımdan. milletin '' ne asosyal'i?'' '' yoksa asosyal olan birisi mi var hayatında?'' '' asosyal çocuk sana cevap vermedi mi? eheheheh'' (bkz: hele yarrama bak hele) sorularıyla karşılaştım. sözlük benim için ikinci bir hayat gibi. sanki içimde olan diğer uzaydaydim yeni geldim'i ortaya çıkarıyor. aslında burada da, gerçek hayatımda da aynı kişiyim. farklı bir insan değilim. ama burada olduğum gibi davranıp, insanların beni yargılamayacağını düşünüp ve tabii ki buna inanarak yazıyorum bazı şeyleri. saçma da olsa, başkalarının düşüncesine uymasa da yazıyorum, yazmak istediğim zaman. çünkü burada kimsenin özgürlüğünü kısıtlamadığım sürece ve onların düşüncelerine, haklarına saygısızlık yapmadığım sürece özgürüm. herkes kendi düşüncesini açıkça ifade edebiliyor. senin düşüncene uymayabilir, o düşünceyi sevmeyebilirsin ama saygı duymalısın. velhasıl kelam; konu da buraya nerden geldi bilmiyorum ama, asosyal sözlük hesabım olduğunu öğrenecekler diye ödüm koptu. 4 yıldır kendime bile söylemiyorum asosyalci olduğumu. boktan bir tweet ve salaklığım yüzünden ifşa olsam ağlardım. evet (bkz: ben bir malım gelin beni alın demenin alternatif yolları) evet.

salaklık düşünürken bugün kahvaltı etmeyi unutmuşum lan, o geldi aklıma.

Herhangi bir şey yapmama gerek yok. Salaklık bende doğuştan var.

kasiyere görüşürüz dedim. uuuf çok kötüydü ya ahahahhaa ama çok da komikti

Dışarda yemek yerken pantolunun düğmesini açmıştım sonra kapatmayı unutmuşum. Pantolon ayaklarıma dolaşıp duruyor Allah'ım önceden böyle olmuyordu hiç diye diye tüm çarşıyı dolaştım en son bir gariplik olduğunu anlayıp düğmemin açık olduğunu fark etmiştim.

İzmire abimin yanına gitmiştim arkadaşımla buluşçaktık yanımdaablasıda varmış buluştum üçümüz gün boyu oturduk konuştuk eğlendik falan ayrılıyodum yanlarından sarıldık arkadaşımla sonra ablasıyla sarıldık tam ayrılırken ablası "Siz sevgili misiniz?" dedi. Bende "daha değil" dedim çok utandım üstünden 1 yıl geçti hâlâ aklıma geldikçe utanırım

Hatane de staj yaparken bir doktor servisi arayıp 'doktor Ömer' demişti bende burada yok demiştim o da ben doktor Ömer demişti ...

Tavla oynayıp çay içiyordum. Sağ elimde çay sol elimde ise zarlar var. Ben çay niyetine zarları ağzıma atıp yuttum. (bkz: Afiyet olsun)

Aşık olmuştum

klavyede sabahtan beri çarpma işareti arıyorum iks miş meğersem. buna benzer bir şeyi roma rakamlarında da yaşamıştım birisi yardımıma koşmuştu sözlükte, bazen gerçekten çok geri zekalı oluyorum.

Az önce çayıma külledim sonra o çayı içtim

Çok seviyorum diyemedim, tuttum kendimi.

İki gündür saymakla bitmiyor çok şükür. Acil bi kapatıp açmam lazım kendimi. Hayır sadece sözlü olsa kurtaracağım bir şekilde, çamura yatacağım da yazılı da yapıyorum. Demin bir dernek başkanıyla telefonda konuştuktan sonra "Oldu abi öpüyorum." dedim mesela. Kapattım telefonu yanımdaki arkadaş diyor ki "Kimi öpüyon olum sen?" Bir de bu tür durumlarda konuşmaya ara vermek gerekiyor. Ama yok gevezeliğim de ustümde. Acil restart acil.

çorba içiyordum, ellerimin titremesinden dolayı kaşığın yarısındaki çorba ağzıma girerken yarısı şıp diye kaseye düştü. kaseye düşen çorba kaseden sekip burnuma girdi. aklım çıktı o bir anda. nasıl başardım bilmiyorum, tekrar deneyince olmadı. bundan sonra her çorba içtiğimde bunu deneyeceğim.

Saatimi yere düşürdüm. Saniye kolu içinde sallanıyor. Kalbim pır pır ediyor şu an. Oysa bir çift yeni kordon sipariş etmiştim. :(

bugün müslüm gürses'in ölüm yıl dönümüymüş, bizim berber de mekanın cennet olsun baba yazmış ve müslüm gürses şarkısı koymuş. ben de sandım ki babasını kaybetmiş ve arkaya da şarkı koymuş. allah rahmet eylesin abi yazdım ben de.

bugün sınıfta bisküvi yerken hocama da ikram edeyim dedim. "yok canım ben bisküvi yemiyorum" dedi. ben de dedim ki "teşekkür ederim"... birkaç saniye durup yüzüme baktı. acı...

Herhangi bir şey için "teşekkür ederim" deseler. Ben hep "Afiyet olsun" diyorum.

bugün sınavdan çıktım. arkadaşımla yiyecek bir şeyler aldık. restoranlar kapalı olduğu için oturakların dizili olduğu bir meydana gittik. bir süre sonra birkaç tane kedi geldi yanımıza yemeğin kokusunu alıp. yemeğimden ufak ufak parçalar atarken bir yandan da sohbet ettik kedilerle. en son kalkarken kedilere "afiyet olsun gençler" dedim. ve o an fark ettim ki tam karşımda bir çift yiyişiyor. onlara söylediğimi düşündüler muhtemelen. kız dönüp bana baktı. ben de açıklama yapmayı çok gereksiz bulup sakin adımlarla uzaklaştım.

Buraya pek yakında yazacakmışım gibi hissediyorum

Daha bugün yaptığım müthiş salaklık. Akşam 5 te işten çıkıp eve geldim yatağımda uzanırken uyuyakalmışım. Akşam 7.20 de uyanıp işe geç kaldım diye koşar halde üstümü giyinip evden çıktım merdivende annem yakaladı nereye gidiyorsun diye. Yani anneme denk gelmesem servis beklemeye inecektim iftar saati. Kendimi tokat manyağı yapmamak için zor tuttum o an.

Bu anlatacakalrım hangi kısma girer bilemiyorum ama buraya yazdım .... tanımadığım bir yere gidiyorsam arabayı park ettikten sonra birine konum atarım. Bir gün gene arkadaşlarla gittik bir yere ama park için yer bulamıyoruz döndük dolaştık , ara sokaklara girdik en sonunda park ettik bir yere, o kadar dolaşma nasıl beynimizi sulandırdıysa yer yön duygumuz kaybolmuş zaten hiç nereye park ettiğimize bakmadan navigasyonla mekana geçtik . Yedik eğlendik ohhh miss, çıktık diyoruz ki araba nerede ? O sokağa giriyoruz yok bu sokağa giriyoruz yok. 4 kız dağıldık ayrı ayrı arabayı arıyoruz,saat zaten geç, bizimkilerde arıyor nerdesiniz diye,mervelerde kahve içip geleceğiz diyorum ama fıldır fıldır aptal arabayı arıyoruz. Grubun zekisi devriye gezen polis otosuna denk gelmiş arabamızı kaybettik yardımcı olur musunuz demiş.Polislerle arabayı bulmuşlar arıyor beni büyük bir gururla attığım konuma gelin diye, gittim polislerle bekliyor bizim kızlar, ehehheh teşekkür ederiz falan diyorum, binip gideceğiz ,bizim merve polisin birine sulanıyor bildiğin,bir sohbet ediyor ama öyle böyle değil, yok faizler şöyle yok şu şöyle , yarın bizim şubeye gelirseniz konuşuruz deyip çat kartını da verdi. neyse bunlar bu polisle sevgili oldular, ama öyle bir aşk görülmemiş,merve tapıyor, polis inanılmaz ilgili...E adı konsun dendiği vakit olaylar başladı. Bizim polis evliymiş eşi de başka şehirdeymiş. Bizim kız ise onun duygusal boşluğuna gelmiş tamamen, böyle söylemiş... Merve bu olaydan sonra bir daha kendine gelemedi biz 3 kız da kendimizi bu olaydan sorumlu tuttuk ,kimse bir daha konuşmadı bu konuyu ama merve eski merve olmadı...

Uyandım, cevap yazmak için telefonu elime aldım, rüyaymış........... Edit :kaldığım yerden uyumaya çalışıyorum