son bölümleriyle beraber şaha kalkmış dizidir. disney plus'da yayımlanan bu diziyi, bir
(bkz: star wars) hayranı olarak izlerken aşırı keyif aldığımı söyleyebilirim.
the mandalorian, bu star wars karmaşasının içerisinde çok basit bir hikaye anlatarak, basit olmanın ne kadar önemli bir şey olduğunu kanıtlıyor. kahramanımız
(bkz: din djarin), kafalarındaki kaskı hiç çıkarmayan bir tarikata üye. bu sebepten kafasındaki kaskı hiç çıkarmıyor. yemek yerken bile adamın yüzünü hiç görmüyoruz. din djarin karakterine can veren
(bkz: pedro pascal) dizi boyunca kaskını hiç çıkarmadığı için, ara ara dublör oynatmış.
başrolsün ve her seferinde sete gitmen gerekmiyor. rahatlığa bak :) mandalorian'ın maskeli olması başta insanı zorluyor. çünkü karakterin yüzünü görmediğimizden duygularını anlamakta güçlük çekiyoruz ancak dizi karakteri öyle bir yansıtıyor ki, karakterin duygularını anlamak için yüzünü görmemiz gerekmiyor. dizi o kadar basitleştirilmiş ki, karakterin duygularını anlamak için hayal gücümüzü kullanmamız gerekiyor. işte bu bize basitliğin gücünü sunuyor. çünkü ekstra bir şey yok.
dizide mandalorian'lar hakkında epey bir bilgi vermesi de dikkat çekici. keşke daha çok ayrıntı görebilsek..
---
spoiler ---
luke skywalker’ın tek başında x-wing ile koca gemiye girip, 1 müfreze dark trooper’ı perişan etmesi bence en iyi sahnelerden biriydi. özellike içindeki aydınlık taraf ve karanlık tarafın karmaşık halini görmek beni çok keyiflendirdi. normalde güç sıkıştırması jedi'ların kullandığı bir yöntem değildir. ama luke'un bunu kullanması çok manidar. zaten 1 adet siyah eldiven kullanması bu melezliği açıklıyor. luke'un her zaman gücün karanlık tarafına değil de gri tarafına kayması önemli. ayrıca luke geldiğinde çalan müzik cidden sağlam gerici bir müzikti.
link
grogu'ya hastayım. yav bir bebek bu kadar mı tatlı olabilir.
kötü bebek şu tipe bakar mısınız?
özellikle benim çocukluk aşkım
(bkz: ashoka tano)'yu görmek beni çok mutlu etti. ahh ashoka.. üzümlü kekim.... kendisinin dizisi çıkacakmış çok merak ediyorum. beklemedeyiz.. ashoka'nın grogu'yu eğitmesi reddetmesi de çok dikkat çekici bir detaydı. grogu mando'ya çok fazla bağlı olduğu için, onu karanlık tarafa yöneltmesinden korkması anakin'e göndermeydi. "bu tür duyguların tam eğitimli bir jedi'yı neye çevirebildiğini gördüm" demesi önemliydi.
(bkz: moff gideon), aşırı karizmatik bir karakter ama sanki çok az yer verilmiş gibi..
(bkz: cara dune), ulan ne karılar var be.. hükümet gibi karı şerefsizim..
(bkz: bo-katan)'ı görmek çok sevindirdi beni. umarım
(bkz: darksaber) için bir savaş vermezler çünkü darksaber'i elde etmesi için mando'yu yenmesi lazım.
(bkz: karga)'yı görmek değişik oldu. kendisini sevmem o yüzden yorum yapmayacağım.
2 sezonun sonunda ağlatma olasılığı çok yüksek dikkat edin derim. 3.sezon ise şuanlık biraz durağan ama yine de keyifli. navarro'yu kurtarmaya gittikleri bölümde n-1'in performansı benim çok ilgimi çekti. din n-1'i suikast uçağı gibi psikopatça kullanıyor :)
---
spoiler ---
ayrıca eklemek isterim ki, dizide hiç sevişme sahnesi, eşcinsellik görmemek mutlu etti. adamsın disney.
not: türkçe dublaj izlemeyin. çünkü ingilizcesi, türkçesine göre çok daha iyi. türkçe dublajı da kötü değil ama ingilizce tavsiyem.