karga

imkanım olsa beslemeyi çok isterdim. asla ve asla kötü bir anıyı unutmayıp eninde sonunda intikam alıyorlar.

dünyanın en leş hayvanı. istediği kadar yaşlı, bilge ve akıllı olsun ama nefret ederim bu kuşlardan. öyle bir tipi ve gagası var ki hayattan soğutur insanı.

anlatıldığına göre bu arkadaşlar yemek üzere mevsiminde topladıkları cevizlerin bir kısmını ileriye dönük depolamak üzere toprağa gömerlermiş ve tekrar tekrar bunu yaparak hani şu kimseye ait olmayan ve yerken ekicisine teşekkür ettiğimiz ceviz ormanlarının oluşmasını sağlarlarmış. o yüzden yıllardan beridir her kimsesiz yerde yediğim cevizde(ne sıklıkla yiyorsam artık?) aklıma bu hayvan gelir. yine cevizlerin kabuklarını kırmak için oldukça yükseklerden cevizleri serbest düşmeye bırakmak veya yol kenarına bırakıp arabaların kırmasını sağlamak gibi akıllara zarar akılları vardır. zaten yamulmuyorsam bir hayvanın çözdüğü en karmaşık olan düzeneği de (ödül için birbiririne bağlı ardı ardına 7 adımdan oluşan cinsten) bir karga çözmüştür. ayrıca bir parkta henüz ölmüş yavrusunu bir adamın elinde gören kargaların sürü halinde adamın peşini bırakmadığı adamın kılık ve imaj değiştirmek zorunda bırakmaları da ilginçtir. velhasılı kelam bu hayvanların intikam hedefi olmamak lazım.

benden zeki

"dünyanın en şerefli, haysiyetli, ailesine ve çevresine en düşkün hayvandır." - ahmet çakar cidden ben de çok severim kargaları. çok zeki ve aşırı sosyal hayvanlardır.

haklarında 200-300 yıl yaşadıklarına dair koca bir yalan olan kuş cinsi. kayıtlar altında bilinen en uzun karga ömrü 40 yıl.

cok istiyorum bi kargam olsun dertleselim

şundan altı sene önce bir kuşu bir kedinin ağzından kapıp eve getirdim, annem evde sur'u (Sûr) üfledi ama evde kalmasını başardım. işte besle büyüt iyileştir falan asla olmayacak şey oldu evde hayvanım oldu. tabii alıştık sevdik biz bunu, bu uçmayı bilmiyor neredeyse ama. işte bayağı zaman geçtikten sonra bunu evde uçurduk falan dışarıya bakıp durdu. dışarıya hasret kalmasın diye pencereyi açardık bu da gitmeye korktuğundan pencerede otururdu. bi gün yine pencereyi açtık bekliyorum yanında tabii birden hiç alışık olmadığımız şekilde ötmeye başladı.. lan noluyor dedik herkes yapar bununla konuşmaya başladık. biz bitirince bu ötüyor kendince sonra biz konuşuyoruz bu tekrar ötüyor.. ulan biz böyle gülerek bakarken birden karşı evin çatısına uçtu.. gel babam git babam gelmedi. ben karşı evin çatısına çıkmaya falan çalıştım beceremedim. sonra bu amını koyduğumun hayvanından geldi bir tane, gagasının siktiğim benim kuşun kafayı gagalarının arasına aldığıyla koparması bir oldu.. gözümün önünde oldu lan bi de. bilen bilir böyle su şişelerinin kapak kısmına balon takıp silah yapardık taş atardık birbirimize işte ben hiç ses çıkarmadan gittim onu aldım hiç ürkütmeden bu anasını siktiğimin kargası kuşumu yerken kafasından taşla vurdum bunu. afallayınca da daha büyük bir taş ile ezdim direk başını. hayatımda ilk defa intikam hırsına böyle yenik düşmüştüm. hala çok derin yaradır hem kumrumun gözümün önünde ölmesi hem de bir kuşun kafasını ezmem.

latince ismi corvus olan bu familyanın üyeleri sayesinde sabah sabah iyi güldük osmannuri abimizle afgsgaggshahsh

bundan başka kuş tanımam.

(bkz: the crow) filmini hatırlatan kuş.

hayranım bu hayvanın

ayrıca, kadıköy'de bir mekan.

bir dönem mecburiyetten beslediğim hayatımın en güzel tecrübelerinden birini yaşatan güzel varlık. evlat gibidir anlaşırsanız. arkadaş olmak çok kolaydır(belli bir taktiği var)

Kargalar inanılmaz bir şekilde araç-gereç kullanabilmektedir. Kendi aralarında şakalaşmakta ve farklı gruplardan kargalarla özel bir dille konuşabilmektedir. Yani yüzüne bakmaya bile erindiğimiz karga hayvanlar aleminde zekasıyla meşhur olmuş durumdadır. müthiş. Müzikte bile başarılı olabiliyorlar. efsane.

açık cama kondu şimdi. ilk defa bu kadar net ve canlı canlı duydum sesini. kendimi bi an üç gözlü kargaya sahip brandon stark sandım...

kadıköy'ün en eski barlarından biri. barlar sokağının göz bebeği sayılır hala.

kasten gaklıyolar ya çenesinin bağını siktiklerim. şimdi güzel sesli kuşların cıvıltılarıyla uyumak-uyanmak vardı.

bi batıl inanç var ya çok gaklayınca başına kötü haber geleceğinin habercisi falan babannem gitsin diye taş atiyo bağırıyor hayvana ondaki zeka kimsede yok biz ne yapıyoruz

çoğunlukla balkonuma misafir ettiğim kuş türü. geldikleri zaman uzun uzun incelerim. bir de bu kargaların yürüyüşlerine hastayım. bazen de mutluymuş gibi koşarlar. belki de mutlulardır. bilemem. duygu insana özgü bir şey değildir.

çok güzel bir hayvan. hareketleri ve asilliği her zaman dikkatimi çekmiştir.