bugün
yenile

    yaşanmışlık

    2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    garip bir olgu bu meret dedem.. bugün bir kez daha yüzüme çarptı yaşanmışlıkların varlığı hayatımızı nasıl etkiliyor, silinmemiş izleri hayatımıza nasıl desdursuz giriyor. Hayat bu ya biz de elimiz belimizde izliyoruz kaderinin oyununu, mecburen katılıyoruz. Ufak bir mikrofon arızası için telefonumu yaptırmam gerekti, 2 gün gittim geldim olmadı telefoncu bırak telefonunu bir gün dedi, cumartesi günü teslim ettim, Pazartesi veririm dedi. Yanıma da eski telefonumu aldım idareten kullanırım diye 1 gün dedi çünkü, başlarda keyifliydi aslına bakarsanız, telefonum 2021 yılının 2 ocak gününden beri açılmadığı için, telefon evreninde o günden sonra hayat ilerlememiş, bir sürü şeyler yaşanmamış gibiydi. Listemde insanlar vardı ama o tarihten sonrası yoktu. Bu düşünce başlarda keyifliydi. Whatsappla uğraşmayım dedim sadece instagram indirdim telefona, bir gün çünkü.. öyle dedi telefoncu.. Önce şöyle bir kişi listemi kurcaladım hayatıma 2 senede kimler girmiş çıkmış onları görmek için garip hissettirdi.. Şu anki iş arkadaşlarım yoktu mesela, işe gidemesem kimseye haber veremem diye düşündüm, özgürlük verdi bu fikir bana, görüştüğüm, kırdığım, kırıldığım kimse yoktu... ama "o" vardı.. yaptığımız sık aramalar, cevapsız çağrılar, çaldırmalar ilişti önce gözüme, biraz onları kurcaladım.. yanlışlıkla birinin üstüne basınca aramaya kalktı, çaldı diye korktum bahane düşündüm hemen.. aramadı geri, çalmamış.. sildim sonra numarasını zaten aramam diyerekten, girmedim daha son aramalara. smsleri de duruyomuş aratıp baktım hemen onlara da, birinde "seni seviyorum sevgilim demişim" birinde kavga etmişiz uzun uzun, biraz trip biraz öfke vardı, sms atarsın demişim " duman bile yollarım aşkitom" demiş, güldüm ona da.. Mangala tavukları hazırlıyom aşkitom videosundan sonra sık söylerdi onu, aşkitomu yani.. Pazartesi dayanamadım aradım telefoncuyu, bitmedi mi dedim abi uğraşıyorum dedi peki dedim, öyle devam ettim, askerde gibiydim ama biraz daha özgür gibiydim, kimse de öldün mü kaldın mı diye aramadı zaten. Salı günü artık dayanamadım whatsapp kurulumu yaptım eski telefonuma, kayıtsız numaralardan gelmiş mesajların, gruplardan gelen mesajların arasında hiç aklıma gelmedi aşağılara bakmak kimle ne konuşmuşum diyerekten.. sonra aklıma geldi baktım hemen, orası da 2021 ocakta kalmış en son "kapıyı aç tıktıktık" yazmışım. birlikte kurmuştuk telefonu anımsıyorum o günü de.. biraz daha mesajlara baktım şöyle üstünkörü ama korktum gene bir şey yazarım yanlışlıkla diye, sonra bahane de bulamazdım ona kapadım hemen.. az biraz canım sıkılınca sohbet galerisine girdim bakiyim bi diye.. işte orda fark ettim yaşanmışlığın ağırlığını, yaşanmayanın eksikliğini.. telefona bakınca sanki bakınca her şey aynıymış gibi geldi, 2 sene hiç yaşanmamış gibi eve gelmişim telefonu kurmuşuz geri evime gelmişim gibi geldi.. tarif edemeyeceğim bi şey hissettim be dedem, ikimiz gülümsüyoduk aynı karede mutlu mutlu sanki o mutluluk hiç bozulmamış, antidepresanlar, uykusuz geceler, başka arayışlar, kayboluşlar hiçbiri olmamış, yeni sevgilisiyle aynı mutlu pozunu görmemişim gibiydi.. gariplik burda değil aslında.. Garip olan yaşanmışlıklardan dolayı mutluluğu kendime özel sanmamda, onu özel sanmamda, aslında sadece o yıllarda birlikte mutluyduk, şimdi farklı telefonlarda farklı aramalarla, konuşmalarla, farklı insanlarla mutluyuz. Ben bugün bunu tekrar fark ettim; yaşanmışlıklar, kabullendikçe, saygı duydukça güzel, en önemlisi yaşandığı zaman güzel.. Şakılı link öptük..
    ... diğer entiriler ...