bugün
yenile

    anlatmanın anlamsız bir eylem olması

    5
    +
    -entiri.verilen_downvote
    anlatmanın gerekli ve gereksiz olduğu farklı durumlar vardır. öncelikle kime anlattığımız önemlidir. sonrasında neyi anlattığımız önemlidir. son olarak ise anlattığımız şeye ne kadar hakim olduğumuz önemlidir. kafası kapalı bir insana 1000 defa anlatsan da fayda etmez. fakat şahsım adına söyleyebilirim ki kafası açık fakat dünyadan haberi olmayan insanlara bir şey katabilmek beni mutlu ve tatmin ediyor. o yüzen ısrarla anlatabilirim. ama yıkık biri varsa , ne kendine saygısızlık et ne de karşındaki arkadaşın vaktini al. anlatılan konu mühimdir , kalkıp da dogmatik bir düşünceyi bir insana aşılamaya kalkarsan büyük ihtimalle sonuçsuz kalırsın veya işlevsiz yönlendirmelerde bulunmuş olursun. kardeşinin biyoloji sınavı vardır , sen de konuya hakimsindir ama çocuğun biyolojiye kafası pek basmıyordur , vaktin varsa , çocuk anlayana kadar anlat , kayba girmezsin. bir şeyi anlatabilmek için konuya derinlemesine hakim olmayı tercih ederim. istisnai durumlar var olmak ile beraber, anlatırken gözden kaçırılan birkaç nüans bile karşıdaki alıcının konuyu yanlış anlama ve yorumlamasına sebep olabilir , kaş yaparken göz çıkartabilirsiniz. ucu bucağı olmayan konular vardır , yabancı dil konusu mesela. parantez açmak gerekirse; bu tarz konularda sahip olduğun bilgiyi paylaşabilirsin, faydan da dokunur. fakat daha önemlisi de şudur ki bir insan bir konuda bir şeyi anlatarak çok daha derinlemesine inceleyebiliyor ve anlatan kişi olarak bizzat kendini geliştirebiliyor. şöyle ki, almış olduğum eğitim kalitesi sebebiyle ilkokuldan itibaren ingilizce seviyem akranlarıma göre sürekli daha iyi oldu. fakat ben bir kez bile ingilizce çalıştığımı hatırlamam lise veya üniversitede. hatta orta okulda. millete anlata anlata , sağlam bir altyapı ile beraber kendimi çok net geliştirebildiğimi gözlemledim.
    ... diğer entiriler ...