bugün
yenile

    iç dökme seansı

    6
    +
    -entiri.verilen_downvote
    aradım taradım doğru başlık mı emin olamadım sanki asosyal sözlük iç dökme seansı diye başlık vardı ama bulamadım. yanlış başlıktaysam size zahmet taşıyıverin. bu entry büyük bencillikler içermektedir. kendi içimdeki çatışmaları kimseye tam olarak ifade edemediğim için koştum geldim buraya. 6 şubat sabahı işe gitmek için uyandığımda telefonumdaki haber uygulamalarından bir sürü bildirim vardı depremle ilgili. deprem bölgesine çok uzaktayım, olayın büyüklüğünü de bilmediğimden önce bi oh çektim. sonra eşimi uyandırdım deprem olmuş maraş'ta falan diye. hazırlandık çıktık, ikimiz de sosyal medyaya bakamadık bu süreçte. tüm bu anksiyetemin tetiklenmesi ve 3 aydır gördüğüm depresyon tedavisinin patladığı nokta işe gelmem oldu. herkes deprem konuşuyordu daireye geldiğimde. sosyal medyayı açtım ve görüntüler karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım. şok içinde twitterda gezinip bi yandan ağlarken çok derine gömdüğüm o deprem fobim kendini direkt nefes darlığı ile belli etmeye başladı. benim depresyonumun en güçlü belirtisi sürekli olarak gülüyor eğleniyor olmam. terapistim bunu ilk söylediğinde şaşırmıştım ama doğru. acılarımı hiç olmaması gereken şekilde içimde yaşıyorum. en ufak şeyi bile içimde yaşadığım ve çevreyi sürekli eğlendirdiğim için yalnız kaldığım her an ağlama krizine giriyorum. işte bunu bile yapamadım. yani zaten dipteydim, dipteyken komple dalgaya vurup çocukça şakalar yapıp sürekli herkesi güldüren halim yerini tamamen depresif ve herkesin içinde ağlayan halime bıraktı. ve öncesindeki davranışlarımın cezasını yine kendim çektim. kahkahalar atan halime alışkın olan herkes beni öyle gördükçe üstüme gelmeye başladı. kısacası korktuğum başıma geldi. sahte "nasılsın neyin var" sorularından kaçıp bi şeye üzüldüğümde bile sırf bu sorular sorulmasın diye gülerken, saklayamayacak kadar çok üzülünce bu sefer herkes bu soruları sordu ve kendi kendimin ağzına sıçmış oldum. eve geçince herkesin nasıl oldun mesajları atması, bana acıyormuş gibi davranmaları sikti attı hayatımı. ulan ben bundan kaçtığım için depresyona girmedim mi zaten. terapistim hep, en kötü ne olabilir ki der. aha en kötüsü oldu işte. sürekli, sosyal medyadan uzak dur diye tavsiye verenler. ulan ülke sallanıyor, binlerce insan ölmüş ben sosyal medyadan uzak dursam ne olacak. psikologlar çıkıp acınızı yaşayın diye bağırıyor televizyonlarda. bırakın ulan aylardır sizi güldürüyorum ben üzülemez miyim? düşemez miyim ya hep gülemem ben. hep sizi güldüremem. hep size annelik yapamam. şu an güldürülmeye ihtiyacı olan benim. anneye ihtiyacı olan benim. bi kere de siz benim yanımda olun amk. böyle çatışmalar içimde sürerken yakın bi arkadaşımdan yediğim darbeyle güm diye patladım artık. kavgadan korkarım kimseyle kavga edemem. eşimle bile kavga ederken lafımı söyler engellerim, akşam aynı eve gitmeyecekmişiz gibi. kavga ettim o gün. bana yaptığı yamuğu çatır çatır söyledim. haklıydım o da biliyodu. ağladı. inanır mısınız zerre üzülmedim. çünkü kaçıncı kere aynı yanlışı yapıyordu ve artık ağlaması bi anlam ifade etmiyordu. ha bunlar yetmezmiş gibi kendini açıklarken "zaten zor bi süreçten geçiyosun" deyince bende film koptu. üstelik terapistim deprem bölgesinde görevlendirildiği için o da yok. kimse yok beni anlayacak. 1 hafta oldu bu olay yaşanalı. 1 haftadır öldüm de hani cehennemde yer kalmadığı için bekletiliyormuş gibi yaşıyorum. bok gibiyim. hiç bu kadar kötü olmadım. işe zorla geldim bugün. kimse de yok. tek başıma, atanmak için köpekler gibi çalışıp uğraştığım kurum odasında ağlayarak bu entryi yazıyorum. lan böyle olmamalıydı ya. böyle olmasını hak etmedim. her şey için o kadar uğraştım ki emeklerim çöp oldu. ne duygusal olarak sağlam bi karaktere ulaşabildim ne de stabil bi hayat sağlayabildim kendime. en çok kendime kızgınım bu yüzden. tabii kızgın olduklarımın listesini yapmaya kalksak sayfalar yetmez. ülkeye kırgınım. yönetenlere. eşime kırgınım. en çok ona kırgınım belki. yardım çığlıklarımı duymadı. duymuş gibi yaptı. her düştüğümde olduğu gibi bi tane de ondan darbe yedim. hatta 2. niye yapıyor bilmiyorum bana olan aşkından zaman zaman şüphe de etsem böyle davranacak bi insan olmadığını düşünüyorum. çok kırgınım çok kızgınım ya. anne sevgisi gibi saf bi sevgi ve korumacılığa ihtiyacım varken en fazla yanımda olması gereken insanlar yok. evet her kötü olduğumda yanımda birileri olamaz biliyorum ama çoğu şeyi ben zaten kendi kendime çözerken size ihtiyacım olduğunda bari yanımda olun amk. ben günlük rutinde bile sizin sorumluluklarınızı üstleniyorum. bir kere siz benim yerime yapın bunu. güçlü olacak güçte değilim. her gece rüyalarımda enkaz altında kalıyorum. ilk hafta sürekli enkaz altında kalıp bebeğimi düşürdüğümü görüyordum. mide bulantılarım geçmiyor. uyandığımda enkaz altından çıkmış gibi hissediyorum. en büyük isteklerimden biriydi anne olmak. anne olacak psikolojide olmayı geçtim, anne olma isteğim bile kalmadı. hamilelik zor bi süreç mesela duygusal olacağım, daha da duygusal. daha deprem yüzünden ağlıyorum diye bile eşim bu duygusallığımı kaldıramayıp benimle kavga ediyorken ben hamileliği nasıl atlatıcam? hayattan hiçbir beklentim kalmadı ya kısacası. mühendis olmak, atanmak, evlenmek, anne olmak. böyle sıralı bi hayat düşünmüştüm. mühendis oldum atandım evlendim. gerisine gücüm yok. benim buradan kalkacak gücüm yok, kimse de yardım etmiyor. yardım istediğim halde. hiç unutmayacağım bugünleri. gerçi safım ben neleri unuttum bunu da unuturum.
    2Psikolojiden pek anlamam bu entrye yorum yapmak haddime de olmayabilir sayın yazar ablam. Okuduklarım ve benim ufak beynimin anladığı kadarıyla kendinden çok insanlara değer veriyorsun, insanlar hakkında beklentiye giriyorsun. Diğer insanlardan kendin hakkında beklentiye girmek yalnızca seni üzeceğini düşünüyorum. Ama elbet bu zorlu ve sıkıcı günler bitecek. Yüzünün ve en önemlisi ruhunun gülmesi dileğiyle - soranolursayokdersiniz 27.02.2023 16:32:32 |#4516607
    1maalesef doğru. kendi kendimin umurunda değilken başkalarının umursamasını bekliyorum. çok teşekkür ederim iyi dileğin için - dengesiz terazi 27.02.2023 17:44:45 |#4516623
    2güçsüz olmak, en çokta senin hakkın. bu hakkı kullan. kim ne derse desin kullan. güçsüz olmayı, bir durup kenarı çekilmeyi, çabalamamayı hak ediyorsun. hak ettiklerini kullan. geçtiğin zorlu süreçten ötürü, yaşadıkların daha ağır geliyor. bu ağırlığı kaldırmak için kendini daha fazla zorlamanın bir anlamı yok. o ağırlığı kaldıracak gücü bulmadan zorlaman. zorladıkça daha güçsüz kalacaksın. - nach 27.02.2023 19:14:54 |#4516647
    butun yorumlari goster (8)
    ... diğer entiriler ...