sırf kızlarıma öğretebilmek için satranç öğrenmeye başladım. çünkü
(bkz: analık )
bizim çocukluğumuzda çok önem verilmezdi böyle şeylere o yüzden çok yabancı kaldı bana satranç. aynı şekilde spor, müzik falan da. bizimkilerin okul dışı aktivitesinden anladığı kuran kursuydu, ben de yalnızca kuran kursuna gitmiştim haliyle.
satrancı hiç öğrenemem sanıyordum. çok zeki işi gibi geliyordu ve açıkçası kendimi zeki olarak görmüyorum. ama her daim yenilsem de sırf taşların ne işe yaradığını, hangi hamleleri, nasıl yapmaları gerektiğini vs. anlatabilmek için öğrenmeye başladım. gerçi o taş öyle hareket etmez dediğimde, dört yaşındaki cadaloz olan, ben eder diyorsam eder inadını kırarsa daha verimli çalışabiliriz de, bakalım. nasipp.