bugün
yenile

    hatırlayınca iç burkan anılar

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Anneannemin yoğun bakımdan palyatif bakıma çıkmasına bir gün kalmıştı. Doktorun söylediği şeyler hepimizi tatlı bir telaşa sürüklemişti. İkametgah, hasta bakıcı, hastane işlemleri için hepimiz ayrı ayrı koşturuyorduk. Anneannemin ilk düşüşü değildi, her seferinde ümitsizliğe kapılsam da bu sefer iyileşip eski haline döneceğine dair içimde hep bir umut vardı. O günümü güzelce planlanmıştım. Telefonuma gelen üst üste aramalara sinirlenmiştim ama yine de o aramayı açtım. Yarım saat önce doktordan aldığımız iyileşme haberi bir anda yok oldu. Anneannemin durumunun kötüleştiğini ve hızlı bir şekilde hastaneye gelmemi söylediler. Abim beni motorla aldı ve alelacele hastaneye doğru yola çıktık. Olayların karmaşıklığından kaskımın kemerini bile takamadım. Normalde motorla yolculuk yapmak hayallerimi süslerdi ama o gün bu yolculuğun benim için hiçbir anlamı yoktu. Hastaneye vardığımızda abime işe geri dön sen, akşama tekrar haberleşiriz, dedim. Çünkü hâlâ umutluydum. Abim belki bir şey lazım olur diye beklemeyi tercih etti. Biz gelene kadar Ayşenur ablama haber vermemişlerdi. Yoğun bakım ünitesinin kapısında beraber bekleyişe girdik. Ve sonunda o kapı açıldı, anneannemin vefat haberi geldi. O an anladım ki her ölüm erken ölümmüş. Bu yaşıma kadar sevgimi en çok gösterebildiğim, iliklerime kadar hissetttiğim kuvvetli bir bağ vardı aramızda. İnsan yaşlandıkça çocuklaşır ya en iyi çocukluk arkadaşımdı o benim. O gittiğinden beri içim hep bir buruk.
    ... diğer entiriler ...