bugün
yenile

    borderline biri ile birlikte olmak

    -2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    borderline kişi ve hayatındakiler için son derece yorucu. ve maalesef borderline tetiklenebilir bir rahatsızlık. belli süreçlerden sonra kontrol altına alınsa dahi belli başlı davranışlar tekrarlamasına ve hatta artmasına neden olur. kişiden kişiye şiddeti, nedenleri ve dışa vurumu farklı olması bir yana temelinde güven ve güvensizlik yatar. eğer ilişkinin başından itibaren kişi güvensizlik sergiliyorsa rahatsızlık hat safhadadır, üstüne basa basa söylüyorum kişinin yanında olamayacaksanız, yardımcı olamayacaksanız uzak durun. lakin kişi rahatsızlığını kontrol altına almış ve sizi bu konuda uyarmışsa bunu hiv pozitife benzetmek mümkün. kontrol altında tutuldukça ve durumdan korunuldukça herhangi bir sıkıntı mümkün dahi değil. o olabildiğince ilaç ya da terapi desteği alacak, bununla ilgili elinden geleni yapacak, siz de bunu tetiklememeye çalışacaksınız. siz kıskandırmak amacı ile çeşitli saçma yollar dener ya da onun bu rahatsızlığını göz ardı edip güvenini kıracak davranışlarda bulunursanız ilişkiniz normal bir ilişkiden kat be kat hızlı yıkıma uğrayacak ve bir türlü tamamen yıkılmayacaktır. çünkü borderline sahibi insanlar gel gitleri normal bir insanın aklının alamayacağı seviyelerde yaşarlar. çok sevildiğinizi de görmüşsünüzdür, karşınızdakinin göz bebeklerinde öldüğünüzü de. bulutlara da çıkmışsınızdır, yerin dibine de batmışsınızdır. adrenalin ve duygu fırtınaları bir süre sonra olmazsa olmazınız haline gelir. kendini sevdirir de borderline, çünkü o da sizi kana kana sever, sevildiğinizi gerçekten hisseder ve gerçekten sevilirsiniz. sanıldığı üzere borderline her önüne gelenle yattığı gibi sizi hayatına alıp kavga kıyamet hayatınızı mahvedip üç gün sonra yeni aşklara yelken açacak karakter bozukluğu değildir. sadece uçlarda yaşadığı için yaşadığı dönemin davranışları abartılıdır. çalışmaya odaklanıyorsa işkolik gibi çalışır, seks hayatı hareketliyse nemfomanyak gibi davranır, seviyorsa canını verir, nefret ediyorsa düşmenizi sağlayıp bir de tekme atar. hayatındaki alt başlıklarda gerekli dengeyi sağlayamayan yapıdadır. zaman zaman kendi içinde de bu dengeler değişebilir. sadece borderline rahatsızlığı yaşayan birey güven konusunda çok daha fazla hassastır, bu nedenle çok daha çabuk kırılır, üzülür, sinirlenir, şüphelenir. şüphecilikleri kırıcı boyutlarda olabilir, lakin borderline kontrol altına alınabilen bir rahatsızlıktır. bu nedenle eğer hayatınıza aldığınız kişi bu rahatsızlığa sahipse ve buna gerekli özeni gösteremeyecekseniz, uzak durun. gerekli özenden bahsim her gün çiçekler, çikolatalar, aşk şiirleri, kapısında köle olmak değil. ona sık sık ne kadar sevildiğini hatırlatmak, hayatınızda ondan önemsiz gördüğünüz kişiler için onu kırmamak, yalan söylememek, kriz anlarında konuşmak, bağırmak ya da kavga etmek yerine sakinleşene kadar sarılmak, sessiz kalmak ya da bunları yapamayacak kadar kızgınsanız iki tarafın da sakinleşmesini beklemek, kıskandırmaya çalışmamak, kişisel takıntılarına eğer sizin kişiliğiniz (egonuz değil kişiliğiniz) ve aileniz hakkında değilse saygı duymak ve dikkat etmek. yani normal bir ilişkinin güzel, dürüst, saygı ve sevgi çerçevesinde yürümesi için gerekenler bunlar aslına bakarsanız. ama en önemlisi de yanlış yaptığı ya da düşündüğü şeylerde onu önemsediğinizi ve sahiplendiğinizi fark ettirerek düzgünce uyarmak. zaten bunlara dikkat ederseniz emin olun karşılığını fazlasıyla göreceksiniz. yoksa ne mi olur? bitmek bilmeyen kavgalar, ayrılıp barışmalar, şiddetli geçimsizlik, iki insanda da sonraki ilişkilerine ve hatta evliliklerine yansıyacak boyutlarda güven kaybı. unutmayın. karşınızdaki bir birey. size dönüp bakmaya tenezzül bile edemediğini söylese de, güvensizliğini dürttüğünüz için akıl almayacak şeyler yapsa da; yaptığı yemeği size tattıramadığında ağlayan, bir tişört gördüğünde ne kadar da yakışırdı sana diye düşünüp özleyen bir birey. doğrusuyla yanlışıyla, iyi ve kötü yanlarıyla, zalimliğiyle pençe atışından kedi yavrusu gibi sokulmasıyla, her hücresiyle bir insan. o yüzden ne olur önemsemeyecekseniz; kıracak, yıkacak, örseleyecekseniz; aldığınız yerden daha geride, kabuslarının tam ortasına bırakacaksanız girmeyin bir insanın hayatına. sadece borderline değil, bir yerlerde kırıkları olan ve hatta size bunları gösterme, "bak buram kanıyor" deme gafletine düşmüş, bu yaralarına rağmen ayakta kalmaya çalışan insanların hayatlarını egolarınızla, "ben böyleyim"lerinizle, sevgisizliğinizle, anlayışsızlığınızla, kararsızlıklarınızla, gel gitlerinizle daha da zor, katlanılamaz hale getirmeyin. destek olamayacaksanız, omuz omuza veremeyecekseniz, bir olamayacaksanız, hayatında da olmayın, lütfen asıl konu şu ki, insanların borderline olmaya çok meraklı. kişilik bozukluklarının, -özellikle de böylesine baskın bir bozukluğun- teşhisini koymak psikologlara, uzmanlara kalmış bir şey. ancak niyeyse bazı insanlar, borderline olmayı çok istiyorlar. ''ayh çok dengesizim yaa, sevgilim arıyor açmıyorum sonra evine gidip sana aşığım diyorum. öpüşüyoruz. ne kadar seksiyim di'mi? çok da ilgincim di'mi? borderlineeeeeee beeeeennn...'' niye böyle çok fanı vardır peki bu bozukluğun? çünkü dışarıdan sert, kendinden emin, güçlü bir imajları vardır. ciddi anlamda borderline rahatsızlığı olanlar böyle tiplerdir dışarıdan bakıldığında. ancak hiçbir şekilde özenilesi bir tarafı yoktur, olmamalıdır. bu rahatsızlıktan dolayı tedavi olan insanlar, ciddi anlamda çok zorluklar yaşayan insanlar var. tıpkı diğer kişilik bozukluğundan muzdarip olan insanlar gibi.
    ... diğer entiriler ...