bugün
yenile

    erşan kuneri (dizi)

    5
    +
    -entiri.verilen_downvote
    dün dört, bugün dört bölüm izleyerek sekiz bölümlük ilk sezonunu an itibariyle bitirdim. beklentisiz bir şekilde izlediğim için mi böyle oldu bilmiyorum ama fevkalade zevk aldım her bölümünden. çekimler güzel, müzikler aşırı hoş, kurgu şahane, oyunculuklar zaten muhteşem... bu kısma bir parantez açmak istiyorum, cem yılmaz'ın işlerine her konuda bir eleştiri yapabiliriz ama oyuncu seçimleri konusunda ona edecek lafımız yok bana kalırsa. her seferinde feci iyi kadrolarla bir şeyler yapıyor adam. izlediğinde diyorsun ki; "evet ya, bu rolü bu kişiden başkası oynayamazmış." bu cümleyi kurdurtuyor sana. misalen yahşi batı'daki demet evgar tercihi muazzamdı. bir allah'ın kulu çıkıp da "o rolde demet evgar değil de x kişisi olsa daha iyi olurdu." diyemez. (ay ben, lav seni, seviyorum demet!) bu dizide de bunu çok rahat gördük. en hayati karakterden, en kıyıda köşede kalanına kadar bu durum geçerliydi. ezgi mola... her geçen gün daha da hayran oluyorum bu kadına. cem yılmaz belli ki ezgi'nin tolga çevik'le yaptığı doğaçlamalardan haberdar. (sahi ya hu, keşke tolga zıpırım da en azından konuk oyuncu olarak yer alsaydı. akraba değil misiniz olm, yapsanıza artık ortak bir iş. hem tolga böyle bir yapımda olmayacak da nerede olacak hdaskjdhasd) ezgi'deki +18 nüktedanlık gerçekten çok özel... ve değerlendirilmesi gerekiyordu. her şeyden öte bu durum ezgi'de sırıtmıyor. çok iyi taşıyıp, çok ayarında yaşatıyor o şeytan tüylü kafayı. herkes için mümkün olan bir şey değil bu. kadın çok ayıp bir tepki veriyor, bana gülmekten başka çare bırakmıyor hdasjkhfdasd sondan bir önceki bölümde erşan'la dans ettiği sahnede eridim resmen. ezgi... benimle de dans eder misin? sana da en az demet'e olduğu kadar hayranım be kadın. her oyuncuyu ayrı konuşmaya gerek yok. çağlar ve uraz yine çok iyiydi. zafer abi zaten baş tacı. özkan abiyi çok az gördük ama hiç olmamasından iyidir. bülent şakrak yiğidimi sabah akşam övmemiz lazım çok acil. inanılmaz iyi oyuncu ya. eyvah eyvah ve izmir çetesi'nde de çok başarılıydı bence. keza insan olarak da kendisini çok seviyorum. aşk adam... karısına ve ailesine olan düşkünlüğü bir yana, dostluğu ve kardeşliği de güzel gözlemlediğim kadarıyla. ali atay ve hazal kaya ile çift olarak tatile gittikleri bir vlog vardı. o zamandan beri benim de sici adasına gidip yunan topraklarını bizzat soluyasım var bir tatil boyunca. ozan güven'in yokluğunu hiç hissetmedim, iyi ki yoktu. cem'i tek başına izlemek hoşuma gitti. ozan olsa ekürisi olurdu, hemen hemen her sahnede götünden ayrılmazdı. böylesi daha hayırlı olmuş. basit ama tazeleyici bir yenilik. ozan'ın dava sürecine konuyu getirmeyeceğim. ama şunu demem lazım; ozan sadece imaj olarak değil oyunculuk olarak da düşüşteydi. arif v 216'daki 216 ile gora'daki 216'yı mukayese edin, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. diziye cinsellik, küfür, şaka, alkol vs. üzerinden eleştiri yapmak saçma. erotik filmlerin padişahı olan adamın serüvenini izliyoruz, onun dünyasına tanık oluyoruz. ne demek o olmasın, bu olmasın? adam zaten bir noktada sizinle de taşak geçiyor "netflix de olsa söyleyemem bunu." diyor bir küfür için dhjkasjhsdhas erkekle sevişemem diye bir yakınması da var dhhasjkdjhasd şaka kısmına bir tık eleştiri yapılabilir gibi aslında. ama onu da doğru yapıldığını görmedim. ya hu bu bir dönem yapımı. adamın derdi feyyaz yiğit'in gibi ile yaptığı gibi 2020'lere yeni bir kafa yapısı, yeni bir soluk getirmek değil ki. adamın derdi 80'lerin erotik kralının yaşamını ele almak. dolayısıyla onu, o dönemden emarelerle ele alması lazım. sizse adamın yaptığı şakayı demode buluyorsunuz. manyak mısınız amk :d eleştirmek istediğim bir kısım olarak; gora filminde erşan abimiz 80 darbesiyle beraber tutuklanıyordu. dizi 81'de erşan'ın hapisten çıkmasıyla, yeni şeyler deneme isteğiyle başlıyor. ben ona da varım ama açıkçası erşan'ı erşan yapan süreci yani 80 öncesinde yaptıklarını da merak ediyorum. derdim erotik film izlemek değil. baba bir anlat ya, sen nasıl yeşilçam'ı bitiren erotik film furyasına yön verdin? anlat da kültürlenelim dhasjkdhfasd bazı replikleri şimdiden dilime düştü. uraz'ın kötü adam olduğu sahnede kendisini cahillikle suçlayan nilperi'ye "bana bak orospu. bir bok bilsem kötü olmazdım zaten." demesine hâlâ gülüyorum dhasjkdhafsd en çok ezgi'nin tepkilerine güldüğümü de belirtmem lazım. ben galiba ona gülmek için bahane arıyorum... ya da pavlov'un köpeğine dönüşmüş de olabilirim tolga çevik'li zamanlardan ötürü. bilemedim. onu bunu geçip sadede geliyorum; cem yılmaz'a son derece yakışan bir yapım çıkmış ortaya. içerisinde irili ufaklı bir dünya eleştiri, irdeleme ve alay var. türlü türlü cenahlara bir dünya gönderme mevcut. logar gibi ince görürseniz şüphesiz ki pek çok feyz alabilirsiniz. "kimin eli kimin cebinde belli değil." ve "herkesin eli her an herkesin cebinde olabilir." durumunu iyi yansıtıp ibret vermesi bunlardan biriydi benim için. o dünyada belli ki makul olabiliyor o gevşeklik. ama benim dünyam o kadar esnek değil, bu öğretiyi bana yad ettirdiği için minnettarım. velhasıl; gülmek için değil, eğlenmek için izlenilmesi gereken yapımdır. çıtır...
    ... diğer entiriler ...