erşan kuneri (dizi)

2022'de 1975-78 yıllarını anlatan dizisi geliyormuş, oldukça mutlu oldum bu habere. cem yılmaz daha önce okan bayülgen'in programında yazmaya başladığını açıklamıştı ama eğer para verirlerse dijital platform için yapacağım demişti. bugün çıkacak olduğu yılı açıklaması sanırım bir dijital platform ile anlaşma sağladığını gösteriyor. filmin yayınlanması sonrası yaşanan ufak gerginlik olmasına rağmen bu işin netflix için yapıldığını düşünüyorum. cem, insan gibi değil hayvan gibi yapmanı istiyorum, anladın mı? hayvan gibi!

2022'de yayınlanması planlanan Cem Yılmaz filmi. lünk

İnşallah Gora Arog kalitesinde olur

Cem Yılmaz'ın Netflix'te yayınlanacak olan dizisi. Bugün dizinin oyuncu listesi açıklandı, listeye göre; Ezgi mola, Uraz kaygılaroğlu, Zafer Alagöz, Merve Dizdar gibi oyuncular dizide yer alacak. Dizinin çekimlerine Haziran ayında başlanacağı söyleniyor.

- (#4170765) :d

13 Mayıs'ta Netflix'te dizi olarak yayınlanıyor. Link Çıktığı gibi izlerim muhtemelen. Beğenirim beğenmem, beklentimi karşılar karşılamaz bilmiyorum ama iyisiyle kötüsüyle oturur yılların hatrına baştan sona izler sonra kapatır çıkarım. Dizi hakkında ileri geri 3-5 konuşuruz çevremizle sonra hayatımıza devam ederiz. Ama ben biliyorum ki yine bir ton drama çıkacak bu dizi yüzünden. Yine herkes acayip beğenip acayip nefret edecek. Bir sürü kişi goradaki gibi olmamış, cem yılmaz çok bozdu falan diyecek memleketin sıradan bir filimcisinin yaptığı bir iş memleket meselesine dönüşecek. Beğenenler de beğenmeyenler de çok pis göt olacak falan. Ben bu goygoydan çok sıkıldım Cem Yılmaz işleri özelinde. Ben efendi gibi, adamın işlerini izleyip normal hayatıma dönmek istiyorum sadece. Şimdiden not: Evet, Gora gibi değil.

geliyor... 13 mayıs kadro not: gözümüz yollarda kaldı bir senedir. - (#4193593)

logosuyla yarmıştır swh

açıkçası pek iyi bir iş çıkacağını sanmıyorum ama neyse. bunun en büyük nedeni, cem yılmaz‘ın artık eski cem yılmaz ve türkiye‘nin artık eski türkiye olmaması. zira g.o.r.a.’ya güldüğümüz dinamiklerin neredeyse hiçbiri artık bu ülkede yok. haliyle, bu dizi tamamen havada kalabilirim. zaten kültleşme ihtimali sıfır.

nedenini tam bilmiyorum ama sanki çok vasat bir şey geliyor ya. he cem yılmaz yaptı tabii izleyeceğiz o ayrı.

Bizzat pornonun ustasını anlatan +18 muhabbetin zirvelerinde dönen bir yapımla Erşan Kuneri Netflix'in ortasına bayrağını dikmiş. Kesinlikle en ufak bir rahatsızlık vermeyip tam aksine inanılmaz eğlenceli ve keyifli olması. Netflix'te her şeyin içinde az çok +18 sahne olma zorunluluğu falan var galiba ve bu yüzden yapımlar genellikle zorla +18 sahne yerleştirmiş, oyuncular zorla oynatılmış gibi bir hava olur. Bu durum bana aşırı itici gelir ve o sahneleri atlardım hep. Cem Yılmaz öyle bir karakteri Netflix dünyasına sokmuş ki +18'in en zirvesinde bir karakter, diğer karakterlerle arasında dönen muhabbetin her cümlesi +18. Resmen Netflix'e "al sana +18 muhabbet" der gibi bir yapım. Yapılırsa böyle yapılmalı işte, göze batmamalı, itici gelmemeli, sahte olmamalı ve dahası eğlendirmeli, keyif vermeli. Bu iş böyle yapılır.

oyuncular, kostümler, müzikler vs. gayet iyi, keza her bölüm bir film çekme fikri de güzel ama bana göre komedi namına çok az şey vardı. 8 bölüm toplamında 8 kere gülmemişimdir çünkü biz bu dizideki şakaları liseye geçmeden evvel bıraktık.

bu ay netflix ücretini ödeyemediğim için izleyemediğim dizi. teşekkürler türkiye.

dün dört, bugün dört bölüm izleyerek sekiz bölümlük ilk sezonunu an itibariyle bitirdim. beklentisiz bir şekilde izlediğim için mi böyle oldu bilmiyorum ama fevkalade zevk aldım her bölümünden. çekimler güzel, müzikler aşırı hoş, kurgu şahane, oyunculuklar zaten muhteşem... bu kısma bir parantez açmak istiyorum, cem yılmaz'ın işlerine her konuda bir eleştiri yapabiliriz ama oyuncu seçimleri konusunda ona edecek lafımız yok bana kalırsa. her seferinde feci iyi kadrolarla bir şeyler yapıyor adam. izlediğinde diyorsun ki; "evet ya, bu rolü bu kişiden başkası oynayamazmış." bu cümleyi kurdurtuyor sana. misalen yahşi batı'daki demet evgar tercihi muazzamdı. bir allah'ın kulu çıkıp da "o rolde demet evgar değil de x kişisi olsa daha iyi olurdu." diyemez. (ay ben, lav seni, seviyorum demet!) bu dizide de bunu çok rahat gördük. en hayati karakterden, en kıyıda köşede kalanına kadar bu durum geçerliydi. ezgi mola... her geçen gün daha da hayran oluyorum bu kadına. cem yılmaz belli ki ezgi'nin tolga çevik'le yaptığı doğaçlamalardan haberdar. (sahi ya hu, keşke tolga zıpırım da en azından konuk oyuncu olarak yer alsaydı. akraba değil misiniz olm, yapsanıza artık ortak bir iş. hem tolga böyle bir yapımda olmayacak da nerede olacak hdaskjdhasd) ezgi'deki +18 nüktedanlık gerçekten çok özel... ve değerlendirilmesi gerekiyordu. her şeyden öte bu durum ezgi'de sırıtmıyor. çok iyi taşıyıp, çok ayarında yaşatıyor o şeytan tüylü kafayı. herkes için mümkün olan bir şey değil bu. kadın çok ayıp bir tepki veriyor, bana gülmekten başka çare bırakmıyor hdasjkhfdasd sondan bir önceki bölümde erşan'la dans ettiği sahnede eridim resmen. ezgi... benimle de dans eder misin? sana da en az demet'e olduğu kadar hayranım be kadın. her oyuncuyu ayrı konuşmaya gerek yok. çağlar ve uraz yine çok iyiydi. zafer abi zaten baş tacı. özkan abiyi çok az gördük ama hiç olmamasından iyidir. bülent şakrak yiğidimi sabah akşam övmemiz lazım çok acil. inanılmaz iyi oyuncu ya. eyvah eyvah ve izmir çetesi'nde de çok başarılıydı bence. keza insan olarak da kendisini çok seviyorum. aşk adam... karısına ve ailesine olan düşkünlüğü bir yana, dostluğu ve kardeşliği de güzel gözlemlediğim kadarıyla. ali atay ve hazal kaya ile çift olarak tatile gittikleri bir vlog vardı. o zamandan beri benim de sici adasına gidip yunan topraklarını bizzat soluyasım var bir tatil boyunca. ozan güven'in yokluğunu hiç hissetmedim, iyi ki yoktu. cem'i tek başına izlemek hoşuma gitti. ozan olsa ekürisi olurdu, hemen hemen her sahnede götünden ayrılmazdı. böylesi daha hayırlı olmuş. basit ama tazeleyici bir yenilik. ozan'ın dava sürecine konuyu getirmeyeceğim. ama şunu demem lazım; ozan sadece imaj olarak değil oyunculuk olarak da düşüşteydi. arif v 216'daki 216 ile gora'daki 216'yı mukayese edin, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. diziye cinsellik, küfür, şaka, alkol vs. üzerinden eleştiri yapmak saçma. erotik filmlerin padişahı olan adamın serüvenini izliyoruz, onun dünyasına tanık oluyoruz. ne demek o olmasın, bu olmasın? adam zaten bir noktada sizinle de taşak geçiyor "netflix de olsa söyleyemem bunu." diyor bir küfür için dhjkasjhsdhas erkekle sevişemem diye bir yakınması da var dhhasjkdjhasd şaka kısmına bir tık eleştiri yapılabilir gibi aslında. ama onu da doğru yapıldığını görmedim. ya hu bu bir dönem yapımı. adamın derdi feyyaz yiğit'in gibi ile yaptığı gibi 2020'lere yeni bir kafa yapısı, yeni bir soluk getirmek değil ki. adamın derdi 80'lerin erotik kralının yaşamını ele almak. dolayısıyla onu, o dönemden emarelerle ele alması lazım. sizse adamın yaptığı şakayı demode buluyorsunuz. manyak mısınız amk :d eleştirmek istediğim bir kısım olarak; gora filminde erşan abimiz 80 darbesiyle beraber tutuklanıyordu. dizi 81'de erşan'ın hapisten çıkmasıyla, yeni şeyler deneme isteğiyle başlıyor. ben ona da varım ama açıkçası erşan'ı erşan yapan süreci yani 80 öncesinde yaptıklarını da merak ediyorum. derdim erotik film izlemek değil. baba bir anlat ya, sen nasıl yeşilçam'ı bitiren erotik film furyasına yön verdin? anlat da kültürlenelim dhasjkdhfasd bazı replikleri şimdiden dilime düştü. uraz'ın kötü adam olduğu sahnede kendisini cahillikle suçlayan nilperi'ye "bana bak orospu. bir bok bilsem kötü olmazdım zaten." demesine hâlâ gülüyorum dhasjkdhafsd en çok ezgi'nin tepkilerine güldüğümü de belirtmem lazım. ben galiba ona gülmek için bahane arıyorum... ya da pavlov'un köpeğine dönüşmüş de olabilirim tolga çevik'li zamanlardan ötürü. bilemedim. onu bunu geçip sadede geliyorum; cem yılmaz'a son derece yakışan bir yapım çıkmış ortaya. içerisinde irili ufaklı bir dünya eleştiri, irdeleme ve alay var. türlü türlü cenahlara bir dünya gönderme mevcut. logar gibi ince görürseniz şüphesiz ki pek çok feyz alabilirsiniz. "kimin eli kimin cebinde belli değil." ve "herkesin eli her an herkesin cebinde olabilir." durumunu iyi yansıtıp ibret vermesi bunlardan biriydi benim için. o dünyada belli ki makul olabiliyor o gevşeklik. ama benim dünyam o kadar esnek değil, bu öğretiyi bana yad ettirdiği için minnettarım. velhasıl; gülmek için değil, eğlenmek için izlenilmesi gereken yapımdır. çıtır...

Sekiz bölüm de iyiydi ama tartışmasız -bence çoğunluğun da öyledir diye tahmin ediyorum-en iyisi üçüncü bölümdü. Kooperatif Kemal'deki roller ve espriler zirveydi diğer bölümler erişemedi. --- spoiler --- Uraz Kaygılaroğlu'nun deli rolündeki sürekli ödül gelir mi demesi tiplemesi çok başarılıydı. --- spoiler --- Her oyuncu her yeteneğini her bölümde ayrı ayrı göstermiş gerçekten. Hangisini öveyim şimdi bilmiyorum ki hepsi birbirinden güzel hepsi benim bebeklerim. Ezgi Mola'nın sürekli sıçarım senin bacağına demesini çok beğendim. Olgun küfürbaz kadın tipi çok yakışıyor. Ezgi gibi her sinirlendiğimde bu cümleyi kurabilirim.

3-4 bölüm izledim. Yer yer ekrana bakmaktan sıkılıp sekmeyi değiştirip arkada falan çaldırdım ama yine de beğendim aslında. Güzel rengarenk, keyifli tatliş bir seri gibi. Fakat, Erşan Kuneri'yi hapisten çıktıktan sonrası için fazla naif ele almış ya. Bu hoşuma gitmedi benim. Ben daha sert bir hikaye beklerken karakomik filmler'den "emanet" filmindeki karakteri andıran bir erşan kuneri gördüm. Zaten dizi bir yönüyle pek yakında filmine de yaslanıyor. Bu ne yaağğ bu erşan'a benzemiyor demeyeceğim elbette çünkü benzemeyeceğini biliyorduk zaten. Ama neden bu tercih diye sormak istiyorum. Misal ArifV216'da gösterilen Erşan da Gora'dakinden farklı bir Erşan'dı ama güzel bir tercihti aynı zamanda. Ben bu şekil mazlum bir Erşan izlemek istemezdim. Bir de Erşan'nın pornoculuktan adam akıllı bir filmci olacam kafasına nasıl evrildiğini de pek işlememiş yani. Halbuki oradan daha güzel bir hikaye çıkabilirdi. Çağlar Çorumlu Cem Yılmaz'dan çok daha iyi performans göstermiş.

4.bölümü bitirdim. gerçekten çok sıkıldım. çağlar çorumlu'nun oyunculuğunu bir kenara bırakıyorum ama artık cem yılmaz'ın demode olduğunu çağın gerisinde kaldığını ve sadece kendi arkadaşlarıyla her dk güldüğü şeylerin artık komik olmadığını birinin söylemesi gerekiyor. sürekli yeşilçam güzellemesi işte arkadaşlık dostluk dönem güzellemesi yapması bir bana mı tamam abi yeter dedirtiyor. belaltı eril homofobik şakalar falan gerçekten insanın midesini bulandırıyor.

cem yılmaz'ın en kötü işi! yeniden izlediğimde sever miyim, gerçekten bilmiyorum. zira pek yakında'yı sonradan izleye izleye aşırı sevmiştim ama bu diziyi pek sanmıyorum açıkçası. koca dizide sadece er-man karakterinin ilk çıktığı bölüme güldüm. gerisi o kadar saçma ve kötü ki, yemin ederim, izlerken kahroldum. sen cem yılmaz'sın yahu, yahşi batı'yı yapmış adamsın. bu dizi ne atın oğlu? bülent şakrak ve merve dizdar tüm millet tarafından bilinecek işte. onlara faydası var dizinin. bir de nilperi şahinkaya falan filan. çok kötü diziydi be. tam kusma nedeni.

Çoğu kişinin düşüncesinin aksine ben beğendim diziyi. Tamam bir (bkz: gora), (bkz: arog),(bkz: yahşi batı) değil. Ama berbat denilen dizi, Türkiye'deki çoğu diziden bile iyi. Ben akıcılığı beğendim. Kahkahalarla izlediğim söylenemez ama eğlendim şahsen.

"hem aşık olma didin hem de samimiyet yapıyon çakal" Eh iştelik bir yapım gibi duruyor. Bir şeylerle uğraşırken açılıp radyo muamelesi yapılabilir. Aheste aheste tüm bölümleri izlerim.

arog, gora beklemiyorduk zaten ama bu kadar da aşağıda kalacağın düşünmemiştim. direkt olarak izleyiciyi güldürme hedef alınmış ve bu çok bariz bir şekilde kendini gösteriyor.

benim mizah anlayışım çok düşük ya da boşluğuma denk geldi acayip güldüm ashahahss abim mesaj atıyor gerçekten bunun hepsini izledin mi diye ( abimin hesabını ortaklaşa kullanıyoruz )

Faruk eczanesi ve vizontele tuuba filmine güzel gönderme yapan netflix dizisi. İlk 3 bölümü izleyebildim şimdilik. Kadro şampiyonlar ligi gibi. Kostümler ise yeşilçam zamanlarını aratmıyor. Anladığım kadarıyla da en komik bölüm 3. Bölüm. Kooperatif Kemal bölümü. Çağlar çorumlu'nun nazlı'yı güzel canlandırmasının yanı sıra ağzı açık bırakacak küfür sahneleri beni rahatsız etmedi. Ulan yabancılar bunu nasıl altyazılı izleyecek diye de bi düşünmedim değil.

(bkz: Bok gibi dizi) Israrla espiri yapmaya çalışan tipler gibi olmuş. Gibi fazla.

ilk bölümü izledikten sonra, ben ne izledim lan dedim. izlediğim en saçma şeydi.

İzlediğim şeyi yarım bırakamama hastalığım var bu yüzden tüm diziyi izledim bitirdim. İlk olarak kadro çok iyiydi İkincisi dizinin içinde farklı farklı filmler çekilmesi olayı da iyiydi Ama son olarak ve en önemlisi bence senaryo çok kötüydü. Bomboş bir dizi. Sonuç olarak izlenmez, boşuna zaman kaybıydı.

Kendime saygımı yitirdiğim bir hafta 3 bölümünü izledim.