arkadaşlar öncelikle şunu belirtmekte fayda anadoluda yaşayan ve kendine türk diyen insanımız en çok ermenilere benzer. ne kürtlere, ne yunan kökenlilere ne de diğer etnik gruplara benziyoruz ermenilere benzediğimiz kadar. adamların resimlere bakmanızı öneririm bir cumhurbaşkanları var, devlet su işleri emeklisi gibi bir adam. bu oldukça normal çünkü sayıları eskiden oldukça fazlaymış. o yüzden bu konuyla ilgili sizli bizli konuşmanıza gerek yok. zaten iki taraf da sizsiniz. neyse gelelim ermeni soykırımı meselesine. öncelikle şunu söylemeli ki bu olaylar için soykırım yaptı bu devlet soykırım diyen de yok artık ne soykırımı yahu yapsak bari içim yanmaz diyen de benim gözümde eşit derecede konu hakkında bilinçsizdir ve yalnızca siyasi amaçları yahut aidiyat hissettiği etnik kimlik yüzünden böyle konuşan kimselerdir.(örn: türklerin kesinlikle kabul etmemesi, azerilerin de buna destek vermesi, genel olarak kürtlerin kesin var demesi vs ait hissedilen etnik kimlik yüzünden söylenenler, batılı
devletlerin kabul etmesi ya da etmemesi de siyasi nedenlerle olanlardır). peki ben neden soykırım vardır yoktur diye kesin konuşanlara gömüyorum? yahu arkadaş ben bu olay hakkında yıllarca ne bulduysam okudum, çat pat ingilizce öğrendim de türkçenin yanlı kaynaklarından sıyrıldım yabancı kaynakları da makaleleri de araştırmaları da okudum. ve niyetim gerçekten kendimi övmek değil ama etrafımda bu konuyu doğru dürüst bu kadar araştıran kimseyi görmememe rağmen ben kesin kanıya varamazken herkesin kesin yargıları var. bir de yani tam bilemeyiz tabi bilmem ney dediğim zaman bu insanlar(yani çoğunuz) çıkıp şöyle böyle deyip beni ikna etmeye çalışıyorlar. bu kısma kadar olanların özeti bu konu hakkında tarihçiler bile kesin kanıya varacak kadar bilgi sahibi değiller. bizler de olmamalıyız. konu hakkında ancak üstüne basa basa 'yani bana kalırsa şeklindeki' çıkarımlarımızı belirtmeliyiz. gelelim benim bu konudaki şahsi fikrime. ama doğru ama yanlış ama ben de açıkçası herhangi bir soykırım yapıldığını düşünmüyorum. çünkü bu yönde düşündürecek çok şey var. her şeyden önce dönemin konjüktürüne bakacak olursak o dönem daha soykırım diye bir şey yok. bu tarz şeyleri nitelendirecek bir kurul da yok, uluslararası bir yasal kuruluş da yok. dolayısıyla devletler yönetimleri altında bulunan halklara ne yapmak isterlerse yapıyorlar. çünkü yapma, yaptığın yanlış diyen kimsecikler yok, yöneticilerin korkacağı bir şey yok(mesela belçika kralı 2.leopold'un afrikadaki insanlara yaptıklarını bir incelemenizi öneririm.) bundan ötürü eğer padişah ermenileri kırmak istese bunu zaten yapar. techir vs kasmasına gerek yok. peki padişah niye bunu yapmakta bir sakınca görmemiş. çünkü osmanlı devlet boyunca padişahlar ülkesinde yaşayan halkları duruma göre rahatça göçe tabi tutmuşlardır. isyan çıkan bölgede insanları göç ettirmişler, gelen türkmenleri uçlara yerleştirmiş, sorunlu aşiretleri ülkede kafalarına göre dağıtmışlardır. çünkü padişahın ülkesinde(düşünsene ülkende ülken var hepsi senin) yaşayan herkes senin kulun(evet evet insanlar da senin) ve kullarına istediğin gibi davranabilirsin. ayrıca o dönem birçok batılı devletin araştırmasında ki kendileri savaşa almanya ve osmanlı karşısında ingiltere yanında girmişlerdir. onların raporları da(sadece devlet kitaplarındaki general harbord gelmesin aklınıza, emory niles, arthur sutherland gibi devlet yetkililerine yaptırdıkları başka araştırmalar da var.) tarafsız araştırma kabul edilebilir. bu raporlar doğu anadoluda oldukça çok yeri kapsayan kapsamlı raporlardır. halep, adana, mardin, diyarbakır, harput, malatya, sivas, erzincan, erzurum, sivas, üçkilise, erivan ve tiflis boyunca gezmiştir raporları yazanlar. bunlar da raporlarında özetle şunu diyorlar: bölgedeki ermeni köylerinde bir zarar yok, tam tersine genelde türk köyleri yakık, yıkık. bölgede bir ermeni devleti amerika çıkarlarına çok da bir şey getirip götürmez. ayrıca bölgedeki türk nüfusu ermeni nüfüstan daha fazla.(eğri oturup doğru konuşalım bu normal; çünkü zaten bölgede bu raporlar ermeniler techir edildikten sonra yazılıyor. yani nüfus bakımından türklerin fazla olması normal. az önce tekrar aradım ama bulamadım fakat amerikalılar zaten belgeleri olduğu gibi halka açtılar ben zamanında okumuştum ve orada bile göç ettirilenlerin sayısı ermenilerin öldüğünü iddia ettikleri nüfustan daha azdı. bunun yanında göç ettirilen ermeni sayısıyla bölgede kalanlar toplandığında yine de türk nüfusu etmiyor(kesin bilgi değil çünkü türklerin nufüs sayımı bile net değil yani kesin bilgi değil yaymayın). ayrıca sürekli toplu mezarların, soykırıma dair fotoğrafların, kemiklerin vs'nin hile hurda olduğu ortaya çıkıyor. bir de bu konuda şu da benim şahsi fikrimi oldukça etkiliyor. konuşulsun, tarihçiler araştırsın belgeleri açıp onlardan konuşalım vs denilince ermeniler bundan sudan kaçan kedi gibi kaçıyorlar ama soykırım var diye de ellerinde gerçek belgeler olmaksızın tutturuyorlar. dolayısıyla açıkçası her ne kadar umurumda olmasa da benim şahsi fikrim soykırımın olmadığı yönünde. ama tekrar tekrar söylüyorum bu fikri asla diretmem çünkü gerçek tarihi belgeler ışığında olay siyasi etkiler olmaksızın objektif bir şekilde incelenip gerçekten aydınlanmadıkça olayın doğru olup olmadığını asla bilemem; yalnızca soykırım iddiasının doğru olmadığını tahmin ediyorum.
edit: bir taraftan başka şeylerle uğraştım. imla hatası veya düşük cümle varsa affola