bugün
yenile

    mutlu eden basit şeyler

    1
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Biraz da mutsuz eden basit şeylerden konuşalım. Az önce çakmağımı kaybettim. Evin içinde 10 dakika önce kullanıp masaya attığım çakmağımı kaybettim. Başka bir sıkıntım var o sıra ama kafa çakmakta kaldı. Delirmek üzereydim. .Çakmak yok yani. Göt kadar ev amına koduğum nerede olabilir. Öyle fazla eşyası olan birisi de değilim. Her şey ortada zaten evden de çıkmadım bu siktiğimin çakmağı nerede olabilir amk? Buzdolabına bile baktım. Abartısız 45 dakika boyunca çakmağımı aradım. Bu arada başka çakmak da var elimde ama mesele o değil. Nerde olum bu çakmak? Delirmeye başladım galiba diye düşüne düşüne çakmağı arıyorum. Kafa başka yerde tabii ama işte bir yandan da ondan kaçıyorum ama çakmak hala yok o doğru. Arıyorum arıyorum yok. Hiç girmediğim odalara, banyoya, tuvalete, çamaşır makinesinin içine, buzdolabına mobilyaların altına olabilecek her yere ama gerçekten her yere baktım ama çakmak yok. 10 dakika önce kullanıp masaya koyduğum çakmak yok. Birden aramaktan vazgeçtim. Çakmağı hiç gereği yokken ve hiçbir sebep yokken kaybetmiştim ve ben bunu artık kabullenmeliydim. Bu kabullenişe evrilmem şöyle oldu: Çakmağı ararken olabilecek her yere baktıktan sonra en son cebime falan da baktım. Ama bulayım diye değil gerçekten cebimden çıkmasından korktum. Ya da işte hep gözümün önünde olan bir şeyi böyle deli divane aramış olmaktan korktum. Kafamda birden olası bir nuri bilge ceylan filmi canlandı. İşte bütün hayatım iğrenç ve korkunç sıkıcı bir film olarak perdede akıyor. Millet sıkıntıdan patlıyor. Ama entel amcalar asla bunu çaktırmayıp hayatımdan türlü anlamlar falan çıkartıyorlar. Benim üzerimden varoluş sancıları çekip fularlarını biraz daha sıkıyorlar. Filmin son sahnesinde de ben deli gibi çakmak arıyorum. Ararken de en son çakmağın elimde olduğunu fark ediyorum. Boktan bir otel odasında elimde çakmağa bakarak yere yığılıp kalıyorum. Yere çömelip elimdeki çakmağa bakarak hüngür hüngür ağlıyorum. Film böyle bitiyor. Sahne kapanıyor, salonun ışıkları açılıyor, Efe isimli bir genç az önce dudaklarına yapıştığı Melis'in memelerini ellemeyi bırakıyor. Arka koltuktan kalkıp birlikte burger king'e gidiyorlar. Ön sırada gözlüklü bir çocuk var film hakkında tivit serisi yazmaya hazırlanıyor, orta sıradaki gençler grup çalışması için kütüphaneye gidiyorlar. Evli bir çift var. Sana demiştim öteki filme gidelim diye söyleniyorlar birbirlerine. Salon görevlisi elinde çöp poşetiyle gelip seanstaki görgüsüz davarların sıçtığı koltuklardan mısır parçalarını falan topluyor. Film bitiyor jenerik akıyor, oralarda bir yerlerde küçük bir satırda ismim geçiyor. Makara boşa sarmaya başlıyor. Sinema görevlisi yeni seans için hızlı ve öfkeli filminin 19.'sunu takıp yeni müşteriler bekliyor. Neyse vazgeçtim çakmaktan. Olur da bulursam hemen çöpe atacağım.
    ... diğer entiriler ...