bugün
yenile

    bugün onun doğum günü

    29
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Bugün doğum günü. Yaşıyor olsa 23. yaşına basıyor olacaktı. Kim bilir yıllar ona neler yaşatacaktı. Belki şu anda istediği mesleği yapıyor olacaktı. Belki yanında sevdiğiyle pastasındaki mumları üfleyecekti. Belki tam karşımda o muhteşem gülüşüyle büyüleyecekti beni her zamanki gibi. Allah'ım, öyle güzel gülüyordu ki :) Son 5 yıldır olduğu gibi 6. yılın 12 Ekim'ini de bu başlıkta karşılıyorum. Evet, bugün her şeyin başladığı gün. Onun ve benim bu dünyada birbirimizle konuşmadan birbirimizi paramparça ederek bitecek hikâyemizin başladığı gün. Onun doğum günü. İnsanların kaderleri daha doğarken hatta doğmadan önce bellidir derler. Böylesi bir yok oluş da onun kaderi miydi? Bilmiyorum. Tek bildiğim hayatın gerçekten çok tuhaf olduğu. Her neyse. Keşke onun 23. yaşını kutladığını görebilseydim. Keşke 46. yaşını kutladığını da görebilseydim. Keşke şu dünyadan kurtulup gideceğim ana dek onu görebilseydim. Keşke iyi dileklerimi iletip elini tutuyor olabilseydim. Hadi bunlar olmaz, kabul ediyorum. Bunun hayalini kurmak dahi imkansız. Ama bari mezarının başında olabilseydim bugün. Ne bileyim yanına kıvrılsaydım biraz, sarılıp toprağına konuşsaydım. Sırf var olduğu için, hiçbir şey yapmazken bile hayatıma nasıl bir renk kattığından bahsetseydim. İpek saçlarına dokunma istediğimden bahsetseydim. O koyu, simsiyah gözlerine bakmanın beni ne kadar mutlu ettiğini anlatsaydım. Gittiğinde neler yaşadığımı anlatsaydım. Bak, deseydim. Belki inanmayacaksın ama 6 yıldır güneş doğmadı, 6 yıldır cayır cayır yandım, 6 yıldır senden başka birini koyamadım şu garip yüreğime, 6 yıldır sürülmüş gibiyim bu dünyada, deseydim. Ağlasaydım. 6 yıldır ağlamadığım her şeye onun yanında ağlasaydım. Bütün bunlara rağmen tuhaf bir şekilde onu artık sevmiyorum ama takdir edersiniz ki hayatımın orta yerinde onulmaz bir yara açıp bütün hayatımı altüst eden birini unutmak kolay değil. O yüzden sanırım en iyi ihtimalle birkaç yıl daha doğum gününde burada olacağım. Bu birini sevmeme engel olur mu bilmiyorum. Bu beni biraz endişelendiriyor ama itiraf etmem gerek bir yandan da içimi rahatlatıyor. Çünkü 5 yıl sevdim onu, hayatta olmayan biri için endişe duyacağım merak edeceğim hiçbir şey yoktu. Şimdi, hayatta olan birini nasıl seveceğimi bilmiyorum. Biri için meraklanıp endişe duymak nasıl bir şey hatırlamıyorum ve korkuyorum. Belki de o yüzden dönüp dolaşıp ona, bu başlığa geliyorum. Bana acı verse de bu bildiğim hisse sığınmak daha kolay geliyordur. Belki de birini sevecek gücüm yoktur. Belki de ben ömür boyu onu unutamadan, başkasına göz ucuyla bile bakamadan öleceğim. Kim bilir, bekleyip göreceğiz. Uzatmayayım. Kısacası hep olduğu gibi bugün de en azından gittiği yerde acı çekmiyor olmasını diliyorum. Umarım bana yaşattığı o acının binde birini dahi orada yaşamamıştır. Ve canım bu son paragrafı karşımda sen varmışsın gibi, konuşuyormuşuz gibi yazmak istiyorum. Seni özledim, umarım bu gece rüyama girersin de doğum gününü yüzyüze kutlarım. Aşağıya doğum günü şarkını bırakıp bitiriyorum sözlerimi. Doğum günün kutlu olsun. İyi ki vardın canımın içi, iyi ki. Bu şarkı olmadığın bir dünyadan. İnanmak istesem de dönmeyeceksin. Buruşan ellerimi tutmayacaksın. Kapanan gözlerimi görmeyeceksin. Öldüğümde yanımda olmayacaksın.
    ... diğer entiriler ...