ulvi, belirsiz bir konu hakkında değilse, duyuların girift bir şekilde işlendiği bir rüya gibi bir örnekten bahsedilmiyorsa vb. burada 'anlatamamak' kişinin kendini ifade etme 'beceri'sine sahip olmadığını gösterir. beceri diyoruz şuna ya. bir sunum yapmaktan bahsetmiyoruz, basitçe anlatmaya değiniyoruz ve buna beceri diyoruz. aslanlar kükreme ve ısırma becerilerine sahiptir... küfür gibi bir şey bu, öyle anlayın. mesela duygularınızı anlatamıyorsanız malsınızdır, anlamamışsınızdır bile; yaşayarak onu ya da kendinizi manipüle etmişsinizdir. duygularınızın mükemmel olmasından falan kaynaklanmıyor anlatamamak. kimin duygusu mükemmel değil? kimin davası haksız ya da aşağılık? herkes sadece sapıklara mı sövüyor memlekette? bir de herkes özgün memlekette. benim de bir anlatılamazım olsun baba diyor, bu çocuğun anlatılamazı olmasın mı? verin bir anlatılamaz isteyene marjinal bir elem bir hoparlör, karışsın topluma.
içeriğini umursamadığınız iyilere/kötülere sahip olmak bu, herkes olmanın kendince adımlaması bu. 'felsefe tarihi okumamış hemen her kimse her düşünceyi kendi icat etti zanneder'.
gerçi anlatamamak iyi, güya anlatan da retorik yapıyor. karsın sarp dağlarından gelmiş de zurnayla halay çekiyormuş da sevdiceği için.
insan duygusunun, düşüncesinin, yaşantısının yaveri olamaz; bireydir o! kendine sadakati olmayanın kendim diye bahsettiği şey 105 milyarda 1 görülebilir bir maskedir, hepsinin kumaşı aynıdır.