Albert Einstein ve
Stephen Hawking anlatılarını dinleyip, formüllerini analiz ettiğimiz zaman, zamanda yolculuğun mümkün olduğunu görüyoruz. Fakat sadece ileri yönde. Bu olay tam olarak zamanda yolculuk olarak adlandırılabilir mi? İşte orası işin garipleştiği nokta.
Meraklısına linki bırakıyorum,
Zamanda yolculuk
Zamanda neden geri gidilemeyeceği bazı
paradokslar ile güzelce açıklanıyor. Kısaca bir paradoks örneği verirsek; geçmişe gidip dedeni öldürürsen, hiç doğmamış olursun. Bundan dolayı geçmişe gidemezsin. Bundan dolayı da dedeni öldüremezsin. gibi gibi. Videoda güzelce açıklanıyor.
Gelelim zamanda ileri gitme meselesine, olay aslında zamanda ileri bir noktaya ışınlanmak veya bir anda orada oluşmak gibi anlaşıyor. Bize yıllarıdır filmlerde dizilerde gösterilen de bu şekilde olduğu için, bu şekilde düşünmemiz gayet normal. Asıl olay şu ki, zamanın bazı durumlarda yavaş akması ve bunun sonucunda o ortam dışındaki insanlar için misal 1 yıl geçerken senin için 1 ay geçmesidir. Bundan dolayı zamanda ileri gitmiş oluruz. Daha az yaşlanarak daha fazla zaman geçirmek gibi. Mesela ayaklarımız kafamızdan daha yavaş yaşlanır çünkü dünyanın merkezine daha yakındır. Mısır piramitleri çok ağırdır ve yanında durursanız zaman size göre daha yavaş akar. Gözlemci için geçen x süre sizin için x-y dir. (tabi y muazzam küçük bir sayı.) Bu süre nasıl artırılır? İki durumumuz var.
Bunlar nasıl durumlardır?
Kütleçekim ve hız. Evrendeki her şey kütleçekimden etkilenir ışık da dahil. Bir cismin kütlesinin çok büyük olması ışığı bile yakalayabileceği anlamına gelir.
(bkz: kara delik) Einstein'ın meşhur formulü ile açıklıyoruz. E = mc^2 Bu formul bize direkt olarak zamanda yolculuğun kapılarını açmaz. Fakat ona nasıl ulaşabileceğimizde yardımcı olur. Basitçe kütle ve enerjinin denklemi diyebiliriz. Bir cismin enerjisi artarsa(ki biz burada hızdan bahsediyoruz) denklemin düzenine göre kütlesi de artar. Işık hızı bu denklemde kilit nokta. Işık hızında gitmek istiyorsak, artık sonsuz bir kütlemiz oluyor ve sonsuz bir enerjiye ihtiyacımız var. İşte burası denklemin patladığı nokta 'sonsuz enerji'. Kütlesi olan hiçbir cisim ışık hızını geçemez. Evrende ışık hızını geçebilecek bir şey yok veya daha keşfedilmedi bulunması da mümkün değil diye düşünülüyor. Çünkü bir cisim ışık hızına ulaştığı vakit artık cisim özelliğini kaybediyor ve tanecik veya dalgaya(ışık hala bizle oyun oynuyor yıllardır karar veremedi tanecik mi dalga mı?) dönüşüyor.
Cern'de bununla ilgili deneyler yapılıyor ve ufak zaman sıçramaları keşfedilmiş. Yani kısaca ne öyle bir enerji kaynağı var ne de öyle bir kanun. Fakat ışık hızına yaklaşmak mümkün ve yaklaştıkça eğlence başlıyor. Işık hızının %75i kadar hızlanınca gözle görülür zaman yavaşması fark edilebilir oluyor. %90 seviyesinde uzayda yolculuk ediyoruz diyelim, dışarıdan izleyen birisi için 11 yıl geçerken, uzay aracının içindeki insanlar için bu süre 4.4 yıldır.
Demem o ki, zamanda ileriye gitmek istiyorsanız, ya çok ağır bir şeyin yanında durmalısınız ya da çok hızlı gitmelisiniz.
Güzel bir link daha(ingilizce)