ilk olarak suçsuz öğrenciler için bu kelimelerin kullanılmasından rahatsızım.
(bkz: yök anadolu projesi)
(#4099791)
eşleşmeler
eşleşmeler açıklandığından beri başta okuldakiler olmak üzere kimseye şunu anlatamıyorum; öğrencilerin bir suçu yok, öğrencilere yüklenmek, zekalarını aşağılamak çok anlamsız.
insanların zekalarını üniversite sınavına göre mi ölçüyorsunuz allah için ya, hacettepe’de fransız dili okuyup albert camus kim onu bilmeyen, derece yapıp daha iki kelimeyi yan yana getiremeyen, ingilizce ve fransızca bilen ama soru ekini birleşik yazan insanlar gördü bu gözler. insanların okudukları üniversite bir zeka belirtisi değil; düzenli, disiplinli çalışma göstergesidir.
öğrencilere yüklenmekten ziyade bu projenin manasızlığına odaklanmalıyız;
bu listede olan okullar daha kendi öğrencilerine yeterli imkanı sağlayamıyorken eşleştikleri okulların öğrencilerine nasıl sağlayacaklar?
online eğitimde zaten sürekli yoğunluktan dolayı teknik sorunlar yaşanırken artı bir yoğunluğu sistemler nasıl kaldıracak?
yüz yüze eğitime geçildiğinde öğrenciler tek ders için şehir mi değiştirecek ya da akademisyenler ders vermek için şehir mi değiştirecek?
gibi gibi birçok şey var.
projenin amacı imkanı olmayan üniversitelere destek olmakmış. peki onun yerine iki adımda bir üniversite açmasak, mevcut üniversitelerin imkanlarını iyileştirmeye çalışsak, sınıf başkanı seçer gibi akademisyen görevlendirmesek nasıl olur?
ayrıca, yanlış bilmiyorsam ders alacak öğrenciler için kontenjan, not ortalaması gibi bir sınır yok. herkes alabiliyor, en azından belli bir kontenjan ve belli bir not ortalamasına sahip öğrenciler ders alsa oluşacak karışıklığın önüne geçilir ve öğrencilerin daha yoğun, daha farklı bir ders işleyişine uyum sağlaması kolaylaşır.