bugün
yenile

    taciz edilmek

    21
    +
    -entiri.verilen_downvote
    bunu niye tartışıyorsunuz anlamıyorum ki. kadınlar ve çocuklar genelde sustururlur, erkekler de susar herhalde, güler geçerler diye. kadından tacize uğramış erkek görmedim de erkekten tacize uğramış erkek tanıdım. erkeklerde bu genellikle çocuk yaşlarda oluyor. ortak nokta şu, bastırmak. çocukken yaşadığım istismarı hep bastırmıştım ama büyümeye başlayınca da tacizci adı altında fırladı canavarlarım. on dört yaşındayken ev sahibinin damadının tacizlerini yaşamaya başladım. ama sadece bana değildi bu, her kıza yapardı ama onlara daha çok sözlerle. ve hiç kimse de ağzını açıp laf edemezdi biliyor musunuz? adam zengin, bastırırlar bizi diye. kendi aralarında bile konuşmalardı. ne kadar ilginç. bi gün dışarı çıkıcam arkadaşlarımla buluşmaya. ayakkabımı bağlıyorum, siyah converslerim. bu da arkamdaymış, fark etmedim. nasılsın diyerek sırtımdan kalçama kadar eliyle okşadı. hemen zıpladım yerimden, napıyon sen ya diye. o sırada kimse yok tabii, ona güveniyor ama korktu, geri çekilip, hiçbi şey dedi hemen. bana bi daha sakın dokunma diye hırladım suratına. neyse iki gün sonra bu gitmiş anneme demiş ki, senin küçük kızı bi oğlanla gördüm, kuytuya çekildiler diye. annem de geldi bana hesap sordu. benim kızım yapmaz öyle şey bile demedi geldi bana hesap sordu. hangisi daha çok acıttı derseniz galiba annem derim. neyse ben de kızdım bağırdım tabii, onun ağzına sıçarım bana iftira atamaz, çok ahlakçıysa merdiven altında kızları sıkıştırmaya kalkmasın dedim. sus dedi annem, sus. niye dedim, senin kızın damadımızı ayartıyo desinler mi istiyorsun dedi kimse yanında olmaz,suçlu sen olursun, susacaksın, sus. ben konuşurum onla dedi. o gün bütün gece sabaha kadar ağlamıştım. galiba bütün insanlara küstüğüm ilk an oydu. herkesi suçluyordum, her şeyi, kendimi, allah'ı. ben affetmiyorum hiçbirini, sen de affetmeyeceksin demiştim. bir de benim annem babam çok kavga ederdi. yaşlandılar şimdi o kadar etmiyorlar tabii. ama bi ara öyle boyuta gelmişti ki evin içindeki gerilim, diken üzerinde yaşıyorduk. neyse bir yaz akşamı benimkiler yine birbirine girdi. ablamlar da yoktu o zaman evde. babam beni alıp götürmek istedi. annem de diğer koluma yapıştı. biri oradan çekiyor, diğeri oradan. oyuncak bebek gibi. bi ara gülecektim, paylaşamayacak kadar sevdiğinizi sanmıyordum hiç diye. sonra birbirlerine girdiler. ben de sokağa kaçtım. herkes balkondaydı o sırada. sokağın bi köşesinde öyle bir ağlamaya başladım ki, herkes sustu beni dinledi. o zamanki çaresiz ağlayışımı galiba yıllar sonra bi otobanın köşesinde kendi başıma ağlarken yaşadım. neyse, herkes beni dinledi ama kimse elini uzatmadı bana. karışmak istemediler galiba. işte o sıra bu adam geldi, gel abicim diye babamdan kaçırdı beni alıp götürmesin diye. babamdan kaçırdı. hala gülüyorum buna ya. işte arayı yapacaklar vs. bi de bana abicim dedi, ona daha çok güldüm. o sıra fark etti galiba daha çocuk olduğumu. neyse gel zaman git zaman psikiyatriye gitmeye başladım tabii. ama bu tacizlerine elinden geldiğince devam etti, abicim ayağına. belki teselliyi onda. bulmak isterim sandı. ben de sustum, kendi dünyama çekildim. linkin park'ın sesini sonuna kadar açardım. chester böğürdüğü için kimse duymazdı ağlayışlarımı. canım chester'ım, bi o yanımdaydı. (bkz: numb) bi de kitaplarım. aradan yıllar geçti. adam öldü gitti. adını bile hatırlamıyorum. ölmüş dediğinde annem dedim ki, değdi mi acaba yaptıkları? sonuç, bir avuç toprak işte. dedim ki o an kendime, affetmicem diyordun affedecek misin? affettim allahım dedim, gerisi sana kalmış. hiç içten demedim ama ben artık bu yüklerken kurtulmak istiyorum. o çocuğun kalbini parçalayıp da kırıntılarıyla gezen o kadar adam var ki. ben de onlara karşı duyduğum nefreti daha fazla taşımak istemiyorum. denile göre ahirette, eğer bir insan bir insanın hakkını yediyse, sevapları hakkını yediği kişiye geçer, o kişinin de günahları ona geçermiş. hep dualarımda derdim ki, istemiyorum. o iğrenç insanların sevaplarını bile istemiyorum allahım, tek bi parçalarını bile istemiyorum. zerresini bile. sırf bu yüzden kendimden nefret ediyorum ama. affetmemelisin hiçbirini diye. bazen bütün dünyayı yakacak kadar sizlerden, herkesten nefret ediyorum. yemin ederim nefretle nefes almak çok zor. sanki ruhuma zincir vuruyor. kurtulmak istiyorum. halen daha depresyon hastasıyım. en küçük kırılma anımda herşey birden üstüme çöküp beni enkaz altında bırakıyor. bazı geceler, yeni bir sabaha daha uyanmaya dayanamam diyorum. bazen kalbim o kadar acıyor ki ağzıma kan tadı geliyor. ama her defasında kalkmaya çalıyorum. inşallah yorulmam. neyse ailevi problemlerini anlatiyür, drama yapiyür diyenler gelmeden yazımı bitireyim bari. (bkz: gece 12'den sonra drama bağlamak)
    0Seni o kadar iyi anlıyorum ki. Ben dini inancımı bu evrede kaybettim. Keşke bi sihirli değnek olsa da, bundan sonra insanların bu çaresizlikle karşı karşıya kalmasına engel olabilsek, çünkü adaletle sağlanamıyor. - tutarlarsa tutarliyim 28.12.2020 11:32:11 |#4066193
    0Çürümüş toplumun kurbanlarıyız hepimiz. Kadını, erkeği fark etmez. Bunun önüne geçilebilir mi, düşük ihtimal ama bilinçli bireyler yetiştirerek, kadın erkek fark etmez, sayısını daha da azaltabiliriz. taciz sadece tacizciyle sınırlı değildir. Bastıran ebeveynler, kocasına vs bok kondurmayan kadınlar, bir sürü etken var. İnsan denen varlık çok acımasız. Yaranızı bile size karşı silah olarak kullanırlar. Burada, bir sosyal platformda bile çok örneğini gördük, insanları yaralarıyla vuranları. - thegodmother 28.12.2020 12:55:55 |#4066230
    0Yaşanmadan anlayamaz insan bazı şeyleri. Bu da öyle bir durum. Yaşanmadan sorulsa başına gelirse ne yaparsın diye asar keseriz aslında hepimiz fakat yaşanınca hiçbirlerim yapamıyor insan. Yanımda hiçbir aile ferdim benim menfaatim için olmadı. İstekleri bi yuva dağılmasındı ne saçma değil mi? Bu sebeple savaşmayı öğreniyoruz hayatta aileye karşı bile. - tutarlarsa tutarliyim 28.12.2020 16:59:40 |#4066385
    ... diğer entiriler ...