ben böyle tövbe estağfurullah bir dil görmedim yahu. bu zamana kadar ingilizce, ispanyolca ve fransızca ile haşır neşir oldum. en allah'ın belası dilin fransızca olduğunu düşünürken aslında haksızlık yapmışım. japonca bambaşka bişi. bir kutucuk nasıl cümle olabiliyor anlamıyorum.
nasıl türkçe ile aynı dil grubunda oluyor yahu alakaları yook.
evet, bu sıra japonca'ya merak saldım. baktım ki üç farklı yazım stili varmış. ne manaya geldiklerine dair hiçbir fikrim yok. hiragana stilini öğreniyorum şu an ve sushi nasıl yazılır artık biliyorum.
(bkz: aferin çıktısını al götüne sok)