bugün
yenile

    dunkirk

    2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Nolan'ın Tenet filmine bir türlü gidemedim ve gidemediğim için kuduruyorum böyle olunca da bu gece açıp dunkirk'ü tekrar izleyeyim bari dedim. İyi ki de öyle demişim. Ben bu filmin bu kadar güzel bir film olduğunu unutmuşum. Bana kalırsa Nolan'ın filmografisindeki en sıra dışı filmi. Neye göre sıra dışı derseniz Nolan'ın kendi çizgisinin en dışında kalan filmi bu olabilir. Azılı bir Nolan hayranı olmama rağmen kendisinin eğğhh işte dediğim tarafı salakları kazanma meselesini çok kafaya takıyor olmasıydı. Bak gişe beklentisi bile değil bu. Daha çok kişisel, ideolojik bir tavır. Filmlerindeki bu aptal yerine koyulma kısmını her hissetediğimde yüzümü buruştururum ama yine de tolere ederim. Neyse işte Dunkirk bu açıdan baya rahatlatıyor beni. Çünkü "Çok iyi filmler yapayım ama aynı zamanda beni herkes sevsin ulan!" anlayışından en uzaklaştığı film bu olabilir. Gidip bakmadım ama en tartışmalı filmi de budur muhtemelen kendisinin. Nolan gerçek bir deha olmasının yanında gerçekten çok nahif adam. Bu nahifliğini diğer filmlerinde de çok görüyoruz. Büyük büyük hikayeler, insanın nevrini döndüren olaylar anlattığı halde hikayelerine nahifliğinin sızmasını da asla engellemiyor. Olumsuz eleştiri değil bu, seviyorum bu yönünü. Artık; işini çok iyi yapan, işinde neredeyse Tanrılar katına yükselmiş insanların hala hassas bir kalbi olduğunu görmek hoşuma gidiyor. Zor bulunur bir şey bu. Çevrenize bakın anlarsınız. Mesela The Dark Knight filmindeki şu meşhur iki gemi sahnesi adamın nahifliğinin en çok öne çıktığı anlardan olabilir. Şuradan izleyebilirsiniz. Bu sosyal deneyin ardından Batman Joker'e şöyle diyor; "Neyi kanıtlamaya çalışıyorsun? Herkesin özünde senin kadar iğrenç olduğunu mu?" Burada konuşan ve Joker'le mücadele eden kişi Batman değil artık. Nolan; tartışıyor orada Joker'le. Adam baya hassas kalpli, iyi niyetli, insanlığa karşı müthiş bir umut besleyen bir adam. Diğer filmlerinde biz bunu ara ara görüyorduk zaten. Gözünüzün önünden geçirin bütün filmlerini, bu şekilde bir yan hikayesi muhakkak var filmlerin. Zarif adam. Ancak Dunkirk iyi seçilmiş bir hikaye ile hassas, ince fikirli, zarif insanlara iyi gelecek tamamen bu mesele üzerine durulmuş temiz bir film olmuş. Yukarıdaki yorumlarda Madridli Er Ryan'ı Kurtarmak filmi ile falan kıyaslamış bu filmi. Baya büyük talihsizlik. O defter o filmle kapandı zaten. O film bu film değil. Bir ikinci dünya savaşı filmi olarak bile görmemek lazım bu filmi. Seveni sevmeyeni çok olur böyle filmlerin. Beni özellikle birkaç yaş daha yaşlandıktan sonra daha bir derinden etkileyen bir film oldu. Derdini anlatmak için zorlanmış, sündürülmüş, uzatılmış diyaloglardan da epey kaçıldığı için kendimi iyi hissettiğim bir film oldu. İlk izleyişimden de aklımda kalan ve yine çok hissettiğim olayı ise gerilimi. Özellikle ilk yarısındaki bitmeyen gerilim insanı baya yoruyor. Bu konuda seçilen müzikler falan da çok etkilidir elbette ama plan plan dalgakıran, Gemi ve uçak sahnelerinde döndükçe nolcaksa olsun artık çok yoruldum diyorsunuz. Tenet hakkında ilk gelen yorumlardan dolayı baya beklentim düştü benim açıkçası. Bu ara Dunkirk'ü tekrar izlemek belki daha iyi bir seçimdir.
    ... diğer entiriler ...