bugün
yenile

    kusurları sevebilmek

    6
    +
    -entiri.verilen_downvote
    8 yaşında bir kardeşim var. 4 gün önce burnunu kapıya vurdu burnu boydan boya yarıldı. Ondan sonraki gün yaranın kabuğunu kaldırınca ablam "öyle yaparsan iz kalır." demiş. Gün boyu çok üzgündü ne olduğunu sorsam da yanıt alamadım. Gece bana; -inşallah burnumda iz kalmaz yoksa çirkin olurum,dedi. Gün boyu neden üzgün olduğunu da böylelikle öğrenmiş oldum. Ben de ona; -İz kalacak kadar büyük bir yara gibi görünmüyor ama iz kalsa bile sorun değil. Sana o izle birlikte çok güzel olacaksın diye yalan söylemem ama o bir kusur olacaksa bile senin kusurun olacak. Nasıl gözlerini ağzını seviyorsan o yaranın izi kalırsa onu da sevmen gerek, dedim. Alnımda küçüklüğümden kalma dikiş izini ona gösterip; -Bak mesela ben bu izi seviyorum çünkü bu da benim, tıpkı benlerim gibi o da benim, dedim. -Neden kusurlarımı sevmem gerekiyor ki, diye sordu. -Çünkü kusurlarını sevmezsen onları değiştirip mükemmel olmaya çalışırsın. Ama her şeyi değiştirmen mümkün değil. Mükemmel olmak da mümkün olmadığı için kendini sevmemeye başlarsın. Kendini çirkin gördüğün için mutsuz olursun, özgüvenin eksik olur. Ve en önemli nedeni de öyle burnunda bir yara var diye çirkin olmazsın, hadi diyelim ki çirkin oldun yine de önemli olan içinin güzel olması değil mi? Sonuçta sen iyi kalpli değilsen, yalan söylüyorsan, küfür ediyorsan dünyanın en güzel kızı olsan bile bir önemi yok. Kimse güzelsin diye seninle arkadaşlık kurmaz. -Ama istemesem sevmem, dedi. -Tabbi ki istemesen sevmezsin. Zaten bizi ilgilendiren bir şey yok kendini çirkin bulman sana zarar verir ve seni mutsuz eder sadece, dedim. Aramızda bu konuşma geçtikten sonra bir daha konuşmadık. Ama güzelliğini bir yaranın gölgeleyeceğini düşünmesi beni üzdü çünkü daha küçücük. Bunları düşünmemesi gerek. Esasen hiçbir yaşta insanın bunu düşünmemesi gerek ama neyse. Az önce heyecanla yanıma gelip bana; -Sana bir şey söyleyeyim mi? Ben burnumdaki yarayı artık seviyorum, sen haklısın bence, dedi. -Niye fikrin değişti, diye sordum. -Çünkü düşündüm arkadaşlarım bana hiç sen çok güzelsin demediler ama hep sen çok iyi bir arkadaşsın dediler. İyi bir arkadaş olmak daha önemli bir şey galiba, çünkü öyle olmasa herkes sadece Menesa'nın (sınıfın en güzel kızı diye bahsettiği kız) arkadaşı olurdu, dedi. O kadar mutlu oldum ki. İlk başta konuşunca acaba yanlış mı yönlendiriyorum diye düşündüm, umarım öyle yapmamışımdır. Ama üç gündür aynanın önünde mutsuz mutsuz burnunu inceleyen çocuğuk bugün hiç aynaya bakmayıp oyun oynamaya başladı ve bu benim mutlu olmam için yeterli bir sebep. Ben seni her halinle çok seviyorum miniğim.
    ... diğer entiriler ...