Evet, bu
küre-i arza
memuriyetle gönderilen her insan, burada
misafir ve
fâni olduğu ve
mahiyeti bir
hayat-ı
bâkiyeye
müteveccih bulunduğu
kat’iyen
tahakkuk etmiştir. O her insan, bu zamanda
hayat-ı
ebediyesini kurtaracak olan
istinad noktaları sarsıldığından, bu dünyasını ve içinde bütün alâkadar
ahbabını
ebedî terk etmekle beraber, bu dünyadan binler derece daha mükemmel bir
bâkî mülkü de kaybetmek veya kazanmak dâvâsı başına açılmış. Eğer
iman vesikası olmazsa ve
berâtı ve
senedi olan
itikadı sağlam bir surette elde etmezse, o dâvâyı kaybeder. Acaba bu kaybettiği şeyin yerini hangi şey doldurabilir?
Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi