sanatçılar.
.
benim bir şeyleri bu kadar hissetmemem gerekiyordu. insanlara bende neler olduğunu açıkça söylesem çıldırdığımı düşünecekleri için, kendi kendime triplere girmiş avelin teki olduğum izlenimi vermeyi daha makul buluyorum. çünkü böyle yapınca diğerine nazaran en azından başına üşüşmüyorlar, en azından seni sana bırakıyorlar.
"aklımı bu işin içinde ne kadar tutabilirim bilmiyorum. hissettiğim duygu iliklerimden ötede. değil benim duygum, bu duygu eğer çevremdeki başka birisinin bünyesinde olsaydı bile hissederdim onu. fazla keskin, fazla canlı, fazla güçlü."
-
(#2282733)
sanatçı olmam gerekiyordu. bir karikatürist, heykeltraş ya da ressam olmayı çok isterdim. içimden ne geçiyorsa çizmek.. fazla cazip.
bu dediğim olayı sadece yazarak dindirmek yetersiz kalıyor. ki yazdığım sözde edebi şeyleri de kimseye okutmuyorum. yani anlaşılmayı isterken ilk başta ben anlaşılmamayı seçiyorum. bu hem tutarsız, hem de çok doğal bir refleks. sonuçta insanlar neyi ne zaman en olması gerektiği gibi anladı da, beni o şerefe nail biri yapacaklar?
.
kibrinizi hissediyorum. kibrini saklamaya çalışanları, onunla barışıkmış gibi yapanları, onu görmezden geldiğini söyleyenleri ve ona karşı durduğunu iddia edenleri sevmiyorum. ama en çok da dolaylı yoldan kibrine hizmet edenlerden haz etmiyorum.
yavuz abi o sözleri sadece zengin züppeler için söylemedi. şu an var olan herkes için söyledi. zira artık herkes züppe. insanlar züppe olmak için paranın şart olmadığını anladılar. bununla da kalmayıp züppelik yapmak için kendilerini yetiştirdiler. kimisi popüler bir şahıs olarak bunu yapmaya başladı, kimisi engin bilgi ve görüşleriyle.. kimisi seksapelitesiyle, kimisi eşsiz yetenekleriyle.. kim kaldı züppe olmayan?
"ya valla burdan çok zavvallı gözüküyorsunuz ha. gerçekten. bütün o hırslarınız, çıkarınız için birbirinizin yüzüne böyle yalandan gülmeleriniz ve en yakınlarınızın arkasından bile iş çevirmeleriniz. sanki böyle kafanıza taç takılcakmış gibi gecenin en güzeli olmaya çalışmalarınız. kuytularda köşelerde çok bilmiş davranıp kız tavlamaya çalışmalarınız. gerçekten böyle davetlerde bulunan insanların egolarını böyle üst üste koysak herhalde ay'a tırmanırız be. kusura bakmayın ben çıkıp konuşmak zorundayım. çünkü ben düşüncelerimi başka türlü ifade edemiyorum. mesela ben, onları bir resme aktaramam ben. aktarsam da dönüp bakmazsınız zaten. çünkü sizin tek derdiniz kendi çıkarlarınız. ve kusura bakmayın, kibrinizde boğulacaksınız..."