bugün
yenile

    sözlük yazarlarının yazdığı yazılar

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    mayısın son mısralarındayız. günlerden ne bilmiyorum ama ben bugün de seviyorum seni. bilsem de bir önemi yok zaten. ben bir bahane bulur, yine seni severim. sahildeyim. denizle kayaların savaştığı yerde. mavinin son demlerinde... mavi güzel renktir ve bir kısmı senin gözlerinde saklı. rüzgar, saçlarımı okşarken yavaştan, ellerimin boş olduğunu hissettiriyor biraz da. hemen cebime sokmaya çalışıyorum apar topar. senin avuç içlerini ellerimde tutamışken, nasıl severim bu saatten sonra ellerimi hiç bilmiyorum. denize en yakın banka oturuyorum. dalga ne zaman kıyıya kızsa, sesleri değiyor sanki yüzüme çise çise. yine sana çalıyor şarkılar. bütün söylenecekleri ağzımdan alıyorlar sanki. bir hatıradır alıp başımı gidiyor çok uzaklara, mavinin en uç noktasına, mutluluğun en yalın haline. hayal meyal, üsküdar sahilinde seni beklediğimi hatırlıyorum. güneşin tam en tepedeyken, beyazın maviyi en sevdiği an buluşacaktık. sen hep benden yarım saat sonra gelirdin. belki bilerek bekletmezdin ama eskiden severdim seni beklemeyi. şimdilerde ise beklemek koşmaktan daha yorucu geliyor. arada bir başımı kaldırıp gökyüzüne bakardım. her geçen dakika bulutlar daha güzel dağılırdı mavide. tam mavinin beyaza kadar her tonunu gördüğüm an arkamdan bir ses değerdi kulaklarıma "hey, sahildeki adam, kollarımın arasında beklettiğime değecek sana ait bir sevgi var!" sen bana bir cümle bağırırken, benim içimden binlerce duygu geçiyordu. yanına gelsem, bütün hepsi geçecek biliyordum. senin deyiminle sahildeki adamın tek güvenli limanı sendin. hiç düşünmeden bırakırdım kendimi kollarına. zamanı oyuncak eder köşeye atardık. her zamanki yolları turlayıp, adımızı kazıdığın banka otururduk. ben omuzuna yatardım, sen kız kulesi'ne bin bir türlü elbise giydirdiğin hayallerini anlatırdın bana. benim en rahat yastığım, senin omzundu. şimdilerde "seni seviyor muydu?" sorusunun, "estağfurullah!" cevabısın. o günden sonra daha görüşmedik. arkandan yazılacak yüzlerce şiiri bilmeden gittin. artık sadece notalarda buluşuyoruz galiba. martıların çığlıkları sonlandırıyor hatıramı. çantamdan bana son verdiğin kitabı çıkartıyorum. eğer bir kişiye olan aşkını ona söyleyemiyorsan, sevdiğin cümlelerin altını çizdiğin kitaplarını ver ona, demiştin. çeviriyorum yavaş yavaş sayfaları. ara ara altı çizilmiş kelimeler çarpıyor gözüme. sonra sayfaların arasında bir zarf belli ediyor kendini. açıyorum içini, içinde senin çekildiğin bir fotoğraf ve yanında küçük bir not: "hangi sayfada kaldığını, sana ben hatırlatayım kalbimin ağrısı." binlerce siyah kelebek kanatlanıyor birden içimden. gözlerim kapanıyor yavaştan. nefesim boğazıma demir atıyor. martılar sessiz uçuyor artık. sonra usulca açılıyor gözlerim. senle süslenen tablom kararıyor yavaştan. anlayacağın, sana en yakın olduğum anlardan uyanıyorum. ne zormuş diyorum, içime gömdüklerimi yazarak anlatmak, en derinlerden çekip çıkartmak, sustuklarımdan arta kalanları çizgilerin arasına doldurmak. deniz güneşi yutuyor her geçen dakika. gökyüzü mavinin her tonuyla gösteriyor kendini. ben gideyim yavaştan. sahili yalnız gezmeye alışacağım galiba. gerçi kafamı nereye çevirsem, ayak izlerinin arkasına saklanmış hatıralar çarpıyor gözüme. her ayak izinde ayrı bir yara açılıyor kalbimde. artık ne kitaplar iyi geliyor bana ne de sahildeki temiz hava iyileştiriyor kalbimi. ne martılar bastırıyor feryadımı ne de dalgalar dolduruyor solumdaki boşluğu. adını bile okumadan geçtiğim sokaklardayım derken, en son görüştüğümüz yerde buluyorum kendimi. belki kendimi en son kaybettiğim yerdir burası. benliğimin saklandığı yer. belki de hayatımın keskin dönemecidir bu adını bilmediğim öncesiz ve sonrasız sokak. sahi nedir burayı özel yapan? nedir senden sonra beyazı siyaha boyayan? belki de son görüştüğümüz yer olduğu için olabilir. ama şimdi oradayım ve hâlâ eskisi gibi değil. galiba bütün büyü sende saklıydı. renklerin tek hakimi sendin. belki de bütün özelliklerimin sonu sende saklıydı. kokun hâlâ bastığın yerlerden geçmiş değil. ayak sesin hâlâ kulaklarımda. eğer bir daha beni keskin dönemece sokacaksan, parmak uçlarında yürü ki hatıralar uyanmasın. ah kalbimin ağrısı, yürek sancısı, can şenliğim! i̇nşallah özlediğim gibi kalırsın. kokunun hâlâ gezdiği yerlerden yazıyorum sana. bana öğrettiğinden daha fazlasıyla seviyorum seni.
    1eline sağlık. i̇çime dokundu. - asosyalolanyazar 23.04.2018 22:58:43 |#3709805
    1teşekkür ederim, erişebildiysem ne mutlu bana. - kolombiyaliuyusturucutuccari 23.04.2018 23:04:24 |#3710604
    ... diğer entiriler ...