bugün
yenile

    günah

    0
    +
    -entiri.verilen_downvote
    aşağıda paylaşacağım ayetlerden dolayı, insanların günahları dolayısıyla sorumlu tutulamayacağını düşünüyorum. diyanet'in çevirisiyle bakalım. "biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (allah’ın emirlerini) iyice açıklasın. allah, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. o, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir." (ibrahim 4) "allah, her kimi doğruya erdirmek isterse, onun göğsünü islâm’a açar. kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar. allah, inanmayanlara azap (ve sıkıntıyı) işte böyle verir." (en'âm 125) "allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı. fakat o, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz." (nahl 93) "kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse, ameli iyi olan kimse gibi mi olacaktır? şüphesiz allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. (ey muhammed!) onlar için duyduğun üzüntüler yüzünden kendini helâk etme! şüphesiz ki allah, onların yaptıklarını hakkıyla bilendir." (fatır 8) semavî dinlerde iddia edilen "mükemmel, her şeye gücü yeten, bağışlayıcı, adil" tanrı modelinin gerçekten var olduğunu bir anlığına kabul edelim. yaptığı iyilik ve kötülüklerden hesaba çekilecek insanların, bu davranışlarında özgür olması gerekir. yani başka hiçbir etmen olmaksızın, kendi iradeleriyle günah yahut sevaba yönelmelidir. ki çoğu din otoritesi de böyle olacağını söyler. ancak yukarıdaki ayetlerde çok açık ve tartışmasız şekilde yazdığı üzere, tanrı istediğini doğru yola çevirir, istediğini de doğru yoladan saptırır. yani bir insanın kötülük yapması da iyilik yapması da, "muhteşem ve kusursuz" varlığın "isteğine" bağlıdır. doğal olarak da, o "adil tanrı modeli" gerçekten var olacaksa işbu ayetlerdeki gibi o la maz. çünkü yukarıdaki ayetlere göre şu an benim bu entryi girilim dahi tanrı tarafından bilinen ve tasarlanmış olaylardır. eğer ben bu süreci değiştirirsem, ki mükemmel bir tanrı varsa karşı gelemem, ayetlerle çelişmiş olırum. velhasıl, iyilik yapmak isteyen biri sırf tanrı istemedi diye "kötü" olabilir. her şeye gücü yeten tanrı'nın iradesinin var olduğu durumda insanın iradesinin esamesi okunamaz.
    0muhakkak ki tanrı dilese sen kötülüğe de sapabilirsin iyiliği de fakat irade senin. "kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse, ameli iyi olan kimse gibi mi olacaktır?" şöyle ki senin kötülüğü iyi veya güzel görmen kendi iraden altındadır. "kör gören, karanlıklar ile nur, gölge ile sıcak bir olmaz." (fatır 19.-21) yani iradeyi kötüye ve iyiye kullanan mutlaktır ki bir olamaz. - problemliananas 01.04.2018 01:21:58 |#3531791
    0 “yolda yürürken dikenler görürsen ya yolu değiştirirsin ya da dikene dokunmadan geçmenin bir yolunu arar ve bulursun; işte takvâ da budur; hayatı allah teâlâ’nın yasakladığı kötülüklere bulaşmadan yaşamaya çalışmaktır” yani senin davranışların sonucunda yaşayacağın bir takım şeyler vardır. - problemliananas 01.04.2018 01:22:13 |#3531275
    0 “habîbim! bütün gayretlerine rağmen onların inkârdan vazgeçip imana gelmemelerinin kusuru sende ve tebliğ ettiğin dinde değildir, kusur kendi irade ve tercihleriyle inkârlarında ısrar eden, kulaklarını hak söze kapalı tutanlardadır. sen ne kadar uğraşırsan uğraş böyle kâfirler iman etmeyeceklerdir.” - problemliananas 01.04.2018 01:22:27 |#3531853
    butun yorumlari goster (5)
    ... diğer entiriler ...