bugün
yenile

    lise aşkı

    18
    +
    -entiri.verilen_downvote
    size lise olan ilk sevgilimle yaşadığım o zamanlar kalp krizi şimdinin akla gelip gülündüğü anıları anlatmak istedim.belki okuyan olur. lise 1 deyim,benden üç yaş bir çocuk var ama nasıl yakışıklı geliyor bana.bide benden büyük ya bildiğin bradd pit.hiç unutmam karlı bir günde sevgili olmuştuk.masumluk o zaman ilk sevgilim.bizim okul dağ başında küçük bir okuldu iki bina şeklinde bina dediğim tek katlı,inekler otlardı karşıda,okulun bahcesinde yalak bile vardı her neyse. biz bununla okulda falan takılıyoruz.bi hocam vardı kadın,böyle bir kıskanç kadın olamazdı.kadın kendini okulun kralicesi sanıyordu ama yüzüne su atsan su yer çekimine meydan okuyup uzaya çıkar.bizim sevgili olduğumuzu biliyor her an peşimizde.bizi yakalayıp disipline verecek kadının planı bu.yaptığımız bir şeyde yok oturup konuşuyoruz.bide müdür var kod adı mario. onu hikayenin sonunda anlatacam.asıl bomba o, başoyuncu gibi kimsenin yapamadığını başaran karayip korsanlardaki jack gibi. ilk aksiyondan bahsediyorum.bi gün tenefüs arası işte geldi benimki sınıfta oturuyoruz.sınıfta kalabalık baya.neyse otururken pat diye meymenetsiz o kadın girmesin mi içeri.bizi yanyana görse koca bulmuş gibi sevinecek. sınıfın en tembel,en sınavlara çalışmaya saadet baktım hocanın önüne geçmiş:'hocam bana ders çalışmam için bir çizelge hazırlar mısınız' dedi. hocanın yüz ifadesi !!!! ne oluyor. hoca bi duygulandı. saadet ders çalışacak(!) hoca bilmiyo ki sınıfta bizi farketmesin diye yalan sallıyor. aldı saadet hocayı tahtaya döndürdü anlattıyor çizelgeyi.biz de sınıfca benimkini sınıftan çıkarma planı yapıyoruz.en son bütün sınıf toplandı arkasına da benimki saklandı.topluluk yürüyor arkalarından da bu. birlikte göç eden karıncalar gibi çıkardık sınıftan şükür. atlattık bu varan 1 di ve daha hiçbir şeydi. liseli ergenler olarak damaramız da hormon yüklü aşk hücreli dolaşıyordu.aksiyon daha çok bağlıyordu resmen.hayatımız da hiç aksiyon yokmuş gibi ben uygulama odasının anahtarını aldım girdik sınıfa,kitledik. hayır fantezin ne de kitliyosun. allahım çiçekler böcekler aşklar sevgiler hava da uçuşuyor.ta ki o kundura sesine kadar.uygulama odası da müdür odasının yanında,cesarete bak.kundura sesi tak tak daha da yakınlaşıyor.ateistliği araştırıp o yolda olan ben en son unuttuğum sureleri hatırlayıp okumaya başlamıştım.elimde olsa benimkini oracıkta yok etmek istiyodum.ve kapı çaldı. kim var içerde anahtar yerinde yok. aha dedim bizi burda yakalarsa disiplin değil direk eve yollar.benimki demesin mi camdan atlayacam ben.saçmalama falan demedim tabiki. çok güzel fikir hayatım hadi atla dedim. atladı arkadaşlar..o gün de okuldan atılmamıştık çok şükür. ama ergenlik kanımızda durur muyuz. yine bu benim sınıfta.kücücük okulda yaşadığımız aşk zehir zembelek gibi. bu sefer kod adı mario olan müdürümüz geldi kunduralarıyla sınıfa.küçük boyu var bi de kel ondan adı mario idi. neyse bu girdi sınıfa dedim elveda hayallerim elveda okul. bizim müdür çok korumacıydı ve büyük sınıfları kesinlikle bizim sınıfa sokmazdı. neyse kafamı bi çevirdim benimki yok ortada alla alla diyorum nereye gitti 2 metre olan çocuk.bi baktım kapının arkasında ayaklarını da çöpe sokmuş sığabilmek için. sınıftan çıt çıkmıyor,ölüm sessizliği. müdür de yok şöyle keserim yok böyle biçerim senin sakal ne senin etek ne sınıfta yardırıyor. çık sınıftan yeter diye bağırasım geldi en son. sınıf zaten benimkinin kapının arkasında olduğunu biliyor. biri kıkırdasa sınıf patlayacak gülmekten. neyse gitti mario benimki çıktı kapının arkasından:' kapının arkasında tek değildim,ben ve yusuf yusuftuk' dedi. hehehehee çok komik he hehehe.ben kalpten gitmişim. o günü de atlattık çok şükür. sınıfta artık sövüyor bize.okulda kovalamaca oynuyoruz resmen.aşırı eğlenceli(!).ama her ip bir gün kopar ve o gün gelmişti. öğle arası kimse yok okulda ya da biz öyle sanıyorduk.sınıfta tantuni yiyoruz ama nasıl mutluyuz. gören portakallı ördek yanında kuzu bacağı yiyoruz sanar. neyse biz şakalaşıyoruz tantuniler etler hava da uçuşurken zeki olan zatı muhteremin aklına acı yarışı yapmak geldi. ben acı ne bilmem pek dedim şu küçük olanı ye hihihihi derkene o da bana şunu ye dedi. şu dediği de baş parmağım kadar büyüklükte ki acı.dedim o bana kıyamaz acı değildir diyip gömdüm acıyı. ama böyle bir yanma yok düz duvara tırmanıyorum.okulda da kantin yok.bu su almaya müdür yardımcısının odasının yanında ki mutfağa gitmiş.çok zekidir.elinde iki bardak suyla çıkmış. okulda kimse yok adam akıllı, müdür bunu görünce işkillenmiş. en son ağzımda maydanoz hocanın cama vurup odasına çağırdığını hatırlıyorum. odasına gittim ilk sorduğu soru tantunilerin parasını kim ödedi. içimden diyorum ne alaka,o ödedi desem beni kafamdan yerlere sürtecekmiş gibi yüz ifadesi var. 'herkes kendinkini ödedi' dedim titreyerek.dokunsalar bayılacam korkudan.sonra bitirmiş miydin yemeğini dedi yok hocam dedim.al emeğini geç sınıfa bi daha görmiyim dedi.dedim bravo be marioo sonunda yakaladın. işte sonra mı ne oldu ayrı memleketlere gidince aksiyonda bitti ayrıldık.ilişkiyi ayakta tutan aksiyonmuş meğersem.şimdi de ilişkide aksiyon görünce kusasım geliyor. abartı gibi görünen ama zamanında en ufak şeyden yanlış anlaşılmamak için verilen cabayı her insan bilir,hele ki o yaşta.
    3bir miktar eğlendim. - nightowl 24.05.2017 23:16:41 |#3511979
    1ne güzel anılar bunlar :) - minimay 24.05.2017 23:37:41 |#3512077
    ... diğer entiriler ...